“Teknoloji” temasıyla kapılarını açan 93. İzmir Enternasyonal Fuarı'nda tarih, teknoloji ve günümüze dair unutulmaz buluşmaların yaşandığı TechTalks etkinliğinde teknoloji yazarı M. Serdar Kuzuloğlu İzmirlilerle buluştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın katılımcıların arasında izlediği Kuzuloğlu, “Yeni Çağın Yeni Marifetleri” başlıklı konuşmasında, “İnsanın insanı yönettiği son kuşak olabiliriz.Biz bundan sonra insanları değil yapay zekayı ikna etmek zorunda kalacağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde “Teknoloji” temasıyla ve “Zamanın Ötesine Geçiyoruz” sloganıyla 93’üncü kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) kapsamında İZFAŞ ile İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ iş birliğiyle düzenlenen “TechTalks” etkinliğinde teknoloji yazarı ve trend avcısı M. Serdar Kuzuloğlu konuştu. İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde büyük ilgi gören söyleşiyi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da katılımcılar arasından izledi.
“Değişim ve dönüşüme karşı bir mesafemiz var”
“Yeni Çağın Yeni Marifetleri” başlıklı sunumunda 30 yıllık gazetecilik kariyerinden örnekler veren Kuzuloğlu, “Teknolojiden beslenen trendleri aktarmaya çalışıyorum. Dünyanın nasıl değişip dönüştüğünü bir anlamda tercüme etmeye çalışıyorum. Dünya bugünkü teknolojilerle nerelerde değişiyor ve bu resmin içinde bize nerede bir yer var? Hangi meziyetlerimizle bu dünyada var olmaya devam edeceğiz? İşlevsel, faydalı anlamlı birey, kurum, ulus olmayı nasıl başarabiliriz? İşim dönüşümleri takip etmek ve aktarmak. Bir şey fark ettim. Teknolojiye hepimiz meraklıyız, ilgiliyiz. Zengini, fakiri, yaşlısı, genci ve özellikle Türk toplumu teknoloji imkanları konusunda çok iştahlı. Bir şeyler değişiyor güzel ama 'bana bir şey olacak mı' diye soruyoruz. Değişim ve dönüşüme karşı bir mesafemiz var. Değişim dönüşüm çok heyecan verici ama tehditler daha çok kafamızı kurcalıyor” dedi.
“İnsanın insanı yönettiği son kuşak olabiliriz”
Değişim ve dönüşüm sürecinde iş hayatı ve eğitim sistemi ile ilgili de konuşan Kuzuloğlu, “Bu değişim dönüşüm sürecine rağmen ne iş dünyası ne eğitim sistemimiz değişti. Bugünkü düzen ve hiyerarşi aslında dinamiklerine ait olmayan bir düzen. O yüzden ne çalışan ne yönetici ne müşteriler memnun. Büyük bir memnuniyetsizlik var. Bütün bu şirketlerin çoğu ne yaptığını bile anlatamıyor. Her şeyden kusursuzluk bekliyoruz. Öyle bir beklenti setiyle yaşıyoruz ki insan bu denklem içinde bir çıban gibi gözümüze batıyor. Bütün bunları yapay zeka dediğimiz mevzuyla aşmaya çalışıyoruz. Dil bilimi olarak baktığımızda yapay negatif bir kavram. Mesela; gülüyor ama yapay bir gülüş deriz. Zekaya geldiğinde tam aksine küçümseyici bir anlamdan çıkıp daha yüceltici bir anlama geliyor. Yapay zeka bizden daha kudretli bir zekaymış gibi konumlanıyor. Yapay zeka her anlamda daha kolay iman ettiğimiz bir şey. Görüşlerini çok daha kabul ettiğimiz bir şey. Her şeyimize algoritmalar karar veriyor. İnsanoğlu dünyanın en kolay manipüle edilen yaratığı. Bu kadar fazla seçeneğimizin olduğu dünyada hiçbirimizin aklı, fikri, zihni karar verecek kadar huzurlu değil. Sürekli olarak meşgulüz. Sürekli kafamızda bir şeyler var. Şu an modern insanın dikkat eşiği 40 saniyeye düştü. İnsanın insanı yönettiği son kuşak olabiliriz. Biz bundan sonra insanları değil yapay zekayı ikna etmek zorunda kalacağız” açıklamasında bulundu.