Yeni regülasyonlarla birlikte artık güvenlik donanımı tarafında daha standart modellerin pazarda boy göstermesi fiyatları da etkiledi. Böylece daha boş donanımlı araçların yerini dolu araçlar alınca fiyatlar da yukarı doğru yükseldi. Bu şartlarda artık fiyatların düşmesinin imkansız olduğunu anlatan Hyundai Assan Genel Müdürü Berkel “Biz de bu yüzden cazip kampanyalar sunmaya çalışıyoruz” dedi.
ALİ YILDIRIM
Türkiye’de sıfır otomobil fiyatları birçok faktörden etkileniyor. Bunların başında kur geliyor. Sürekli yönünü artışa çeviren kura ağır vergi sistemi de eklenince araç fiyatları daha ulaşılmaz hale geldi. Özellikle son yıllarda ağır kredi yükü de sıfır araç alımına olumsuz etki etti. Tüm bu şartlara rağmen satışlar da önceki yıllara göre iyi gidiyor. Bu yıl pazarın belirlenmesinde oldukça farklı etkenler dikkat çekti. Yeni regülasyonlarla birlikte artık güvenlik donanımı tarafında daha standart modellerin pazarda boy göstermesi fiyatları da etkiledi. Böylece daha boş donanımlı araçların yerini dolu araçlar alınca fiyatlar da yukarı doğru yükseldi. Yenilenen Hyundai Santa Fe’nin İzmir’de gerçekleşen lansmanında sorularımızı cevaplayan Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel de bu konuya dikkat çekerek, fiyatların düşmesinin bu ortamda imkansız olduğuna değindi.
ÜRETİM MALİYETLERİ ARTTI
Berkel “Hızla gelişen teknoloji, doğal olarak otomobillerin de değişimine neden oluyor. Otomobiller tasarım ve konfor açısından gelişirken aynı zamanda güvenlik sistemlerinde de önceki nesillere göre ilerleme kaydetti. Daha konforlu ve gösterişli hale gelen otomobillerin üretim maliyetleri de arttı ve bu da yıllar içerisinde fiyatlara yansıdı. Biz de Hyundai markası olarak ürettiğimiz her modelde en optimum donanım seviyesini tüketicilere sunuyoruz. Artan güvenlik regülasyonlarıyla beraber gelen donanımlardan dolayı fiyatları daha da aşağı çekmek mümkün değil” dedi.
CAZİP KREDİ FIRSATI SUNABİLİYORUZ
Bu yüzden fiyatları düşürebilmenin oldukça zor olduğunun altını çizen Berkel, kampanyalara dikkat çekti. Yüksek kredi maliyeti ortamında daha cazip fırsatlar sunmaya çalıştıklarını vurgulayan Berkel “Çeşitli kampanyalar ve alternatif seçeneklerle tüketicilere satın alma süreçlerinde cazip kredi fırsatları sunmaya çalışıyoruz.”
ÖTV MATRAH DİLİMLERİ GÜNCELLENMELİ
“Fakat özellikle tüketiciler tarafından çok tercih edilen A ve B segmentindeki modellerin ÖTV matrah dilimlerinin güncellenmesi gerektiği kanaatindeyiz” ifadesinde bulundu.
ADVENCE DONANIMLA VERGİ SİSTEMİNE ÇALIM
Uzun bir süredir matrah dilimleri güncellenmiyor. Bu yüzden lüks sınıfla orta sınıfta yer alan birçok model aynı vergi diliminde yer alıyor. Normal şartlarda yüzde 45’ten başlayan matrah dilimleri fiilen yüzde 80’den başlıyor. Elektrikli tarafta da bu başlangıç seviyesi yüzde 10. Bu nedenle birçok marka düşük vergi diliminden yararlanmak için Türkiye pazarına özel donanım seviyeleri geliştiriyor. Türkiye’de özellikle tamamen elektrikli modeller için geliştirilen donanım seviyelerinden bahseden Murat Berkel, Advance seviyesini anlattı. Berkel “Türk tüketicisi için özel olarak geliştirdiğimiz ve adını Advance olarak belirlediğimiz donanım seviyesiyle benzinli bir B-SUV fiyatına daha modern ve daha konforlu elektrikli modeller sunuyoruz” dedi.
‘UYGUN FİYATLI ARAÇLARIN REKABETÇİLİĞİ AZALIYOR’
Güncelliğini yitiren vergi sistemi otomotiv sanayisini de etkiliyor. Özellikle matrah sistemi yerli modellerle ithal modelleri fiyat tarafında aynı kefeye koyuyor. Bu yüzden rekabetçilik de kayboluyor. Konuya dikkat çeken Murat Berkel “ÖTV baremlerinin uzun süredir güncellenmemiş olması görece uygun fiyatlı olan yerli üretim araçların rekabetçiliğini azaltıyor. Daha fazla yerli araç satılabilmesi için bir an evvel ÖTV baremlerinin enflasyon ve kur artışına paralel bir seviyede güncellenmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
‘SATIŞLARIN ÇOĞU NAKİT DÖNÜYOR’
Kredilerdeki daralmaya rağmen satış potansiyelinin yüksek olduğunu anlatan Murat Berkel “Zaman zaman bizim de anlamaya çalıştığımız konuların başında geliyor. Krediye erişim zor ve aynı zamanda yüksek maliyetler sebebiyle fiyatlarda da artışlar olası. Yılın son çeyreğinde bir miktar daralma bekliyoruz. Kredi oranımız yüzde 22 ve satışların büyük çoğunluğu nakit olarak gerçekleşiyor” diye konuştu.
‘ELEKTRİKLİDE İŞTAH DÜŞTÜ’
Elektrikli araçlara olan ilginin de aslında azalmadığını anlatan Murat Berkel, tüketicilerin iştahının biraz daha kesildiğini söyledi. Berkel “Markalar dev yatırımlarını ve yeni model tanıtımlarını hız kesmeden yapıyor. Hatta biz de Hyundai markası olarak geçtiğimiz günlerde elektrikli modellerin gelişimi için 90 milyar dolarlık bir bütçe açıkladık. Bu açıdan bakacak olursak 2030 yılına kadar 21 farklı modeli tanıtmış olacağız. Bizimle beraber diğer markalar da aynı şekilde yatırımlarına ve stratejik hamlelerine devam ediyorlar. Aynı zamanda yine 2030 yılına kadar mevcut 7 olan hibrit model sayısı 14’e çıkaracağız. Kısacası, elektrikli modellere karşı dönüşüm tüm hızıyla devam ediyor” dedi.