Şehir hayatının yoğunluğu, çoğu zaman mutsuzluk için oldukça önemli bir faktör olabiliyor. Bu durumdan kaçınmak için yapılacaklar arasında, tüketeceğiniz besinler güçlü bir yere sahip. Bazı besinler, içerdikleri serotonin gibi maddeler sayesinde mutluluğun kapılarını aralayabiliyor. Peki, mutluluk hormonu için ne yemeli? Hangi besinler mutluluk verir? Mutluluk hormonu nasıl artar? İşte, daha mutlu hissetmenizi sağlayacak doğal besinler...
Mutluluk, karmaşık bir duygu olsa da, beslenme gibi bazı faktörlerden etkilenebileceği biliniyor. ABC'de yer alan habere göre, uzmanlar, bazı besinlerin ruh halimizi iyileştirebileceğini ve mutluluğumuzu artırabileceğini belirtiyor.
MUTLULUĞU ARTIRAN BESİNLER NELER?
OMEGA-3 ZENGİNİ BALIKLAR
Somon, uskumru ve konserve ton balığı gibi omega-3 yağ asitleri açısından zengin deniz ürünleri, beynin ruh halini düzenleyen moleküller ve nörotransmitterler üzerinde doğrudan etkiye sahip olabilir.
YOĞURT
Lactobacillus adlı özel bir bakteri türü içeren yoğurt, serotonin ve dopamin gibi iyi hissettiren nörotransmitterlerin üretimini tetikleyebilir.
MUZ
Mutluluk hormonu serotonin üretiminde rol oynayan vitamin B6 açısından zengin muz, ruh halini iyileştirmeye yardımcı olabilir.
KOYU ÇİKOLATA
Mutluluk hissini artırabilecek flavonoidler içeren koyu çikolata, stresi de azaltmaya yardımcı olabilir.
YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER
Ispanak, lahana ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, serotonin üretimini artırabilecek yüksek düzeyde magnezyum içerir.
BADEM
Düzenli badem tüketimi, iyileştirilmiş ruh hali ile ilişkilendirilir.
MUTLULUK HORMONU İÇİN NE YEMELİ?
Dr. Uma Naidoo: Beslenmenin ruh haliniz üzerinde etkisi olduğunu ve diyetinizde yapacağınız değişikliklerin zamanla mutluluk üzerinde etkili olabileceğini biliyoruz.
Dr. Drew Ramsey: Fermente gıdaların tüketimi, bağırsaklardaki bakteri çeşitliliğini artırarak ruh halimiz üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.
Rachel Engelhart, RD, LPC: Bazı besinlerin vücudun pozitif ruh hali ve kuvvetli enerji seviyelerinden sorumlu süreçlerini destekleyebileceğini biliyoruz.
