Çin'in otomobil devi BYD'nin Türkiye'de milyar dolarlık bir fabrika kuracağına dair yapılan açıklama, iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Ancak bu gelişme, Türkiye'deki Uygurlar arasında derin endişelere yol açtı. Uzun yıllar süren gerilimin ardından gelen bu hamle, Ankara'nın Uygurlar’a verdiği destek nedeniyle endişe verici bir değişime işaret ediyor.
Çin'in önde gelen elektrikli araç üreticisi BYD'nin Türkiye'de büyük bir fabrika kuracak olması, iki ülke arasındaki ekonomik bağları güçlendirirken, aynı zamanda Uygur Türklerinin geleceği hakkında derin endişelere yol açtı. Milyar dolarlık bu yatırım, Türkiye'nin Çin'e yaklaşımı ve Uygur meselesindeki duruşu bağlamında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
İki ülke, hem ekonomik hem de diplomatik alanda daha fazla ortak zemin bulmaya başladı. Temmuz ayında Çin'in otomobil devi BYD, Türkiye'de milyar dolarlık bir fabrika kurmak için anlaşma imzaladı. Bu fabrika, ağırlıklı olarak Avrupa Birliği pazarı için yılda 150 bin araç üretecek. VOA Türkçe'de yer alan habere göre, İstanbul Gedik Üniversitesi Asya Pasifik Bölümü Başkanı Sibel Karabel, bu anlaşmanın Türkiye-Çin ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “Anlaşma, Türkiye'nin aleyhine olan ticaret dengesizliğini azaltma potansiyeline sahip” dedi.
Karabel, “Çin için de önemli çünkü Türkiye'nin Avrupa Birliği ile gümrük birliğinde olması nedeniyle burada üretilen ürünler gümrük vergisinden muaf olacak” diye ekledi. Uzmanlar, planlanan fabrikanın Pekin için AB'nin Çin araçlarına yeni gümrük vergilerinden kaçınmanın bir yolu olduğunu, bunun aynı zamanda Türkiye'ye yatırım yapmaktan yıllarca kaçınan Pekin'in politikasında bir değişimin işareti olduğunu belirtiyor.
UYGURLAR İÇİN ARTAN RİSKLER
Ancak bu ekonomik yakınlaşma, Türkiye'deki Uygurlar için endişe verici bir durumu da beraberinde getiriyor. Pekin'in Türkiye'deki milyar dolarlık yatırımının, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın son Çin ziyareti sırasında yapılan bir anlaşmanın parçası olabileceği düşünülüyor. Marmara Üniversitesi’nden Çağdaş Üngör, “Çin tarafının bu iade anlaşmasının onaylanması için baskı yaptığı, Türkiye'deki Uygurların, en azından bir kısmının, Çin'de yargılanmak üzere Çin'e iade edilmesini istedikleri gibi söylentiler var” dedi.
Çin'in Türkiye'yi, yüksek siyasi riskli bir ülke olarak algılaması nedeniyle yatırım yapmaktan kaçındığı biliniyordu. Ancak bu durum değişiyor ve Uygurlar, Türkiye'nin kendilerine sırt çevirmesinden endişe ediyor. Ankara, Pekin'in Müslüman Uygur azınlığa yönelik baskılarını eleştiriyor ve birçok kişiye sığınma hakkı tanıyor.
DİPLOMATİK ORTAK ZEMİN
Diğer yandan, Çin'in bir NATO üyesi olan Türkiye'ye yönelmesinin nedeninin, Pekin'in özellikle ABD ile artan küresel nüfuz rekabeti olabileceği öne sürülüyor. Uzmanlar, Ankara ve Pekin'in, İsrail'in Hamas'a karşı yürüttüğü savaşa yönelik eleştiriler dahil giderek artan bir diplomatik ortak zemin bulduğu görüşünde. Üngör, “Çin’in Türkiye için batılı ülkelerden çok daha iyi bir ortak olduğu konular var” diyerek, Gazze meselesinde Türkiye ve Çin'in aynı fikirde olduğunu belirtti.
Ankara, Pekin'in geçen ay Filistinli liderleri ağırlamasını memnuniyetle karşıladı. İsrail'in Gazze’deki savaşı devam ederken, gözlemciler Ankara ile Pekin arasındaki ortak zeminin artacağını öngörüyor. Bu durum, Türkiye'deki Uygurlar için daha da karmaşık bir hale geliyor ve Çin'e iade edilme korkusunu artırıyor.