Azalan yağmurlar ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle barajlarda su oranları ciddi seviyede azaldı. İzmir için korkutan uyarı geldi! Yağmur gelmezse büyük felaket kapıda! Su oranı yüzde 12’ye kadar gerileyebilir...
Ülke genelinde beklenenin altındaki yağışlar ve mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcaklar barajlardaki doluluk oranını olumsuz etkiledi. İzmir’de durum ciddi boyuta ulaşmak üzere!
İzmir'de kış ve bahar yağışlarının beklenen miktarın altında kalması, barajlardaki su seviyelerini kritik seviyelere düşürdü. Bu yıl temmuz ayında su doluluk oranları geçen yıla göre belirgin bir şekilde azaldı, özellikle Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı dikkat çekici şekilde düştü.
TAHTALI BARAJI'NDA KRİTİK DÜŞÜŞ
İzmir'in içme suyu ihtiyacının büyük kısmını karşılayan Tahtalı Barajı'nda geçen yıl temmuz ayında su doluluk oranı yüzde 37,55 iken, bu yıl aynı dönemde yüzde 24,65’e geriledi. Bu oran, 2008 yılından sonraki en düşük seviye olarak kaydedildi. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Daha temmuzun ortasındayız. Ekim ve kasım ayında doluluk yüzde 12'lere kadar düşecek, bu da tehlike çanları demek" şeklinde konuştu.
EGE KIYILARINDA KURAKLIK ENDİŞESİ
Prof. Dr. Yaşar, bu yıl Süper El-Nino’nun Türkiye genelinde yüzde 12 daha fazla yağış sağladığını ancak bu yağışların Ege kıyılarına ulaşmadığını belirterek "Ege kıyıları çok kurak geçti. La-Nina beklediğimiz kadar sert geçerse işimiz çok zor. Çünkü La-Nina demek soğuma, soğuma demek kuraklık demek. Biz henüz kuraklık yaşamadık. 5-6 yıl yağmurun yağmadığı yıllara hazır olabilmek lazım. Hazır olmak için de yer altı sularını çok iyi kullanmak, rezerv olarak tutmak lazım. Biz 2020'de barajlarımız yüzde 70 doluyken dahi yeraltı rezervini kullandık. Şu anda Manisa'da Gölmarmara kurudu, altında obruklar başladı. İzmir'in suyunun yaklaşık yüzde 35'i Manisa'daki yeraltı kuyularından sağlanıyordu. Ama orada da 40 metrelerden 400 metrelere düştü" dedi.
SU YÖNETİMİNDE YENİ STRATEJİLER GEREKİYOR
Prof. Dr. Yaşar, suyun bilinçli kullanılması gerektiğini vurgulayarak, "Tarımsal sulama için Çiğli Arıtma Tesisi'nden çıkan, gri su dediğimiz arıtılmış suyun doğrudan Menemen Ovası'na kazandırılması gerekir. Menemen'de ayrı kuyu açılmaması, başka bir su kaynağı aranmaması lazım. Yeraltı suları rezervdir ve dünyadaki büyük kurak dönemler için saklanır. Şu anda ihtiyacımız yok ama çok uzun bir kuraklık dönemi için hazır olmamız lazım. Mesela deniz suyunu kullanmak için raporların hazırlanması lazım. Herhangi bir büyük kurak dönemde İzmir'in deniz suyunun nereden alınacağı, nasıl getireceği bütün bunların hesaplarının yapılması lazım. Su konusunda B ve C planlarının yapılması lazım.
İzmir suyun yüzde 55'ini yakın zamana kadar yer altından çekiyordu. Şu anda azaldı, iyice derinden başladı çekmeye. Derinden çektikçe su paramız artıyor, İzmir ve Manisa, Türkiye'de en çok suya para veren şehirler. Suyun yüzde 55'i yeraltından çekilirken, enerji harcanıyor. Derine indikçe sudaki ağır metal de artıyor, ağır metallerin temizlenmesine de ayrı enerji harcıyorsunuz. Belediyeye kuyuların bulunduğu yere güneş enerjisi, rüzgar panelleri koyup elektrikten tasarrufu önermiştim. Çünkü belediyenin bütçesinin 4'te 1'i elektriğe gidiyor. Suyu çok iyi planlamamız lazım." dedi.
BARAJLARDAKİ GÜNCEL DURUM
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) verilerine göre, diğer bazı barajlarda da doluluk oranlarındaki değişiklikler şu şekilde:
- Tahtalı Barajı: Geçen yıl yüzde 37,55, bu yıl yüzde 24,65.
- Balçova Barajı: Geçen yıl yüzde 45,58, bu yıl yüzde 55,33.
- Gördes Barajı: Geçen yıl yüzde 7,04, bu yıl yüzde 8,97.
- Ürkmez Barajı: Geçen yıl yüzde 39,02, bu yıl yüzde 33,20.
- Güzelhisar Barajı: Geçen yıl yüzde 69,02, bu yıl yüzde 77,02.
- Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: Geçen yıl yüzde 43,13, bu yıl yüzde 26,07.