Brugada sendromu nedeniyle 17 yıldır şoklu kalp piliyle yaşayan bu süreç içerisinde yaklaşık 150 kez kalbi duran Alper Ayaz, İstanbul'da uygulanan "radyofrekans ablasyon" tedavisi sayesinde yeni bir hayatın kapılarını araladı.
Alper Ayaz (37), 2007 yılında baygınlık geçirip kalbinin durması üzerine hastaneye kaldırıldığında, nadir görülen "Brugada sendromu"na sahip olduğunu öğrendi. Bu genetik geçişli ve ölümcül ritim bozukluğu, bin kişiden 1 ila 2'sinde rastlanıyor.
Ayaz'a, kalp ritmi düzensizleştiğinde şok vererek ritmi normale döndüren "şoklu kalp pili" takıldı. Bu cihaz sayesinde hayata tutundu.
Alper Ayaz, kalp pili ile yaşamını sürdürürken, işte, arkadaşlarıyla vakit geçirirken ve trafikte araç kullanırken birçok kez şoklandı. Ancak son aylarda kalp pilinin sık sık şoklama yapması nedeniyle kendini güçsüz hissetmeye başladı ve İstanbul'daki Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu.
YENİ HAYATINA 'MERHABA' DEDİ
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Demir tarafından yapılan kontroller sonucunda Ayaz'a, kalbindeki düzensiz ve anormal ritmi engellemek amacıyla "ablasyon" tedavisi uygulandı. Bu minimal invaziv prosedürde, anormal kalp ritimlerine yol açan küçük bir kalp dokusuna radyofrekans enerjisi ya da dondurma yöntemiyle müdahale edildi. Ayaz, bu tedavi sonrasında artık kalbinin durmadığı ve şoklanmadığı günlere "merhaba" dedi.
'ŞOKLU KALP PİLİ HASTALARIN HAYATINI KABUSA ÇEVİREBİLİYOR'
Doç. Dr. Serdar Demir, sendrom nedeniyle hastaların kalbinde elektriksel üretimde bir bozukluk meydana geldiğini belirterek, Brugada sendromunun genellikle 27 ila 40'lı yaşlarda ani kalp durmalarına yol açabildiğini söyledi. Demir, "Ayaz'da bulunan şok pili, hastaların yaşama tutunmasını sağlıyor ancak bu tedavi, hastaların hayatını kabusa dönüştürebiliyor. Sürekli kalbin durmasına bağlı kalp pili devreye girerek şokladığı için hastalar çok ciddi acı hissedebiliyor." dedi.
Yöntemi uygulamadan önce kalbin hem içinden hem dışından 3 boyutlu haritasının çıkarıldığını ve elektriksel aktivite bozukluğuna neden olan bölgelerin tespit edildiğini anlatan Demir, "Alper Bey'de biz buraları tespit ettik. Verdiğimiz radyofrekans ablasyon yöntemi sonrası bu elektriksel anormal aktiviteleri yakarak tamamen ortadan kaldırdık. Damardan verdiğimiz ilaçlarla anormal aktivitelerin bir daha tekrarlamadığını görünce işlemimizin başarılı olduğunu kabul ederek, sonlandırdık." diye konuştu.
Demir, Ayaz'ın kalp pilinin de hala durduğunu çünkü güncel tedavi kılavuzuna göre kalp pilinin çıkarılmasının söz konusu olmadığını, ileriki dönemlerde ablasyonun birincil basamak tedavi olması halinde pil ihtiyacının kalmayabileceğini kaydetti.
KALP PİLİ 1 GÜNDE 12 KEZ ŞOKLADI
Alper Ayaz, kalp pili takıldıktan sonra şoklama anında yaşadıklarını anlatarak, "Bazen ritim düzene girmediğinde kalp çıldırırcasına atıyor, pil hemen devreye giriyor. Bir günde 12 şok aldığımı hatırlıyorum. Sonrasında acile gittim, nabzım çok yüksekti, hemen hastaneye yatırdılar. Yine ağır olarak 6-7 şok aldım. Bir de bu ablasyon işlemini yaptırmadan önce evdeyken 7-8 şok birden aldım. Bu durumun zaten normal olmadığını kendim anlayabiliyordum çünkü 1 ya da 2 şokla vücudun düzene girmesi lazım. 1-2 şok yapıldığı zaman ortalama 4 ila 7 ay arasında vücut şok almaz. Çok yüksek şok aldığım için en son yaşadığım şok 9 ay sonra oldu. 9 ayın üzerine Koşuyolu'na geldim. Çok ağır şoklar alınca artık vücudum halsizleşti, vücudumu taşıyamıyordum çünkü elektrik veriyor bana doğal olarak." dedi.
'ABLASYON MUHTEŞEM BİR BULUŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR'
Ablasyon işlemini buraya başvurduğunda tesadüfen öğrendiğini belirten Ayaz, "Hocamız, 'Yakacağız.' dedi. Ben de 'Yakacaksınız ama finalinde ne oluyor?' dedim. 'Şoklama olmayacak.' dedi. 'Ne kadar büyük buluş, acaba gerçek mi?' dedim çünkü insan yaşadıklarından dolayı ilk başta inanamıyor. Ablasyon bu konuda muhteşem bir buluş gibi görünüyor. Herhangi bir olumsuzlukla şu ana kadar karşılaşmadım." diye konuştu.
'ORTALAMA 150 KEZ ŞOK ALMIŞIMDIR'
Alper Ayaz, "2007'den beri ortalama 150 kez şok almışımdır. Dediğim gibi ablasyonla inşallah o günleri geride bırakacağım, daha güzel günlere erişeceğim." dedi.
Ailesinde de kalp rahatsızlıklarının olduğunu, iki amcasının kalp krizi nedeniyle vefat ettiğini, babasına stent takıldığını, annesinin aort damarının yırtıldığını anlatan Ayaz, kalp ile ilgili rahatsızlıkların ailesinde genetik olduğunu söyledi.
Uygulanan işlemden çok memnun olduğunu vurgulayan Ayaz, bu durumu yaşayan birinin ablasyon yaptırmaktan çekinmemesini önerdi.