Önümüzdeki günlerde yenilenmiş bir Türk Akımı projesinin gündeme geleceğini söyleyen Brüksel Carnegie Enstitüsü Enerji Uzmanı David Livingston, Rusya’nın doğalgazda kullanmadığı kapasitesini bu proje ile hayata geçireceğini vurguladı.
Türkiye ile Rusya arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin normalleşme sürecine girmesiyle rafa kaldırılan Türk Akımı projesini tekrar gündeme getirdi.
Kremlin’e yakın Rus kaynakların Türk Akımı projesinin yenilenmiş haliyle gündeme geleceği konusunda sinyaller verdiğiniaelirten Brüksel Carnegie Enstitüsü Enerji Uzmanı David Livingston, “Başlangıçta planlandığı gibi dört hat olabilir. Bence önümüzdeki haftalarda Türk Akımı ya da ona benzer bir Türk boru hattı projesi duyacağız.
Rusya için Türk Akımı’nın itibarını artırmak Kuzey Akım-2 projesinin onaylanmasına daha az ihtiyaç duyduklarını gösterecek bir adım olacaktır. Rusya’nın doğalgaz alanlarında kullanmadığı ciddi bir kapasite var ve bu da Türk Akımı’nı beslemek için kullanılabilir. Bu kapasite hem Rusya içerisinde yerel kullanıcılar için kullanılabilir, hem de kalan kısmı hızlıca göndermek için aktif hale getirilebilir” dedi.
Merkezi Brüksel’de bulunan düşünce kuruluşu Avrupa Jeopolitik Forumunun enerji uzmanı Ben McPherson da Ankara-Moskova hattındaki gelişmelerin bölgesel istikrar ve enerji güvenliği için önemli ve iyi adımlar olduğunu ifade etti.
VİZENİN SÜRECİ ÖNEMLİ
Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Volkan Özdemir, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecinde ekonomik iş birliğinin ön plana çıkacağını dile getirdi. Rusya açısından Türkiye’nin, gerek boğazlardaki petrol trafiği gerekse de doğal gazdaki pazar büyüklüğü dolayısıyla enerjide vazgeçilmez bir konumda olduğunu vurgulayan Özdemir, Rus sermayesinin de Türkiye enerji sektöründe önemli yatırımları bulunduğuna dikkati çekti. Özdemir, Türk vatandaşları için vize uygulamasının kaldırılmasının süreç açısından önemine işaret ederek, “BOTAŞ ve Gazprom tahkiminin kendi arasında fiyat anlaşmasına varması da başka bir önemli gösterge olacak” dedi. Suriye ve Karadeniz’de yaşanan yumuşama sürecine rağmen jeopolitik farklılıkların devam ettiğini belirten Özdemir, Avrupa Birliği ve Rusya arasındaki yaptırımlara bağlı olarak, Türk-Rus normalleşme sürecinin kalıcılığının yıl sonunda netleşeceğini ifade etti.
‘ZOR DÖNEMDE GELEN İYİ HABER’
Rusya Dışişleri Bakanlığına bağlı Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Üniversitesi Dünya Ekonomisi Departmanı Uzmanı Nigyar Masumova da normalleşme sürecini, “iki ülke için de zor dönemde gelen iyi bir haber” şeklinde nitelendirdi. Türk Akımı projesinin, Rusya’daki ekonomik durum nedeniyle gecikebileceğine işaret eden Masumova, Türkiye’ye yönelik meyve ve sebze yaptırımlarının sonbaharda kalkacağı tahmininde bulundu.
İKİ ÜLKE TİCARETİ GERİLEDİ
Geçen kasım ayında yaşanan uçak krizi sonrasında Rusya’nın Türkiye’ye yönelik bazı ekonomik yaptırımları devreye almasıyla iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin daralması dikkati çekti.
Bu yılın ilk dört ayında Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 61,5 azalarak 484,6 milyon dolara geriledi.
Türkiye’nin Rusya’ya başlıca ihracat kalemleri olan dokumacılık ürünleri, gıda, otomotiv sanayisi, kimyasallar, hazır giyim, elektrikli cihazlar ve madencilik ürünlerinin birçoğunun ihracat miktarında da önemli düşüş görüldü.
