KARAR yazarı Figen Çalıkuşu, İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girişinin 10. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, "Bir siyasi iktidarın yıllar içinde yaptığının tam tersini yapar hale gelmesi nadir görülen bir durumdur. İnanıyorum ki İstanbul Sözleşmesi bir gün ismini taşıdığı şehre geri dönecek ve biz o günü göreceğiz" dedi. Figen Çalıkuşu iktidara, "İstanbul Sözleşmesi'nden çekilince ne değişti?" diye sordu.
Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesini hedefleyen ilk uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, yürürlüğe girmesinin 10. yıl dönümünde, hâlâ Türkiye'de tartışmaların merkezinde yer alıyor. 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe giren bu sözleşme, cinsiyet temelli ayrımcılık ve şiddetin ortadan kaldırılması için önemli bir adım olarak kabul edilmişti. Ancak Türkiye, 20 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararıyla sözleşmeden çekildiğini açıkladı. Bu karar, hak savunucuları ve toplumun geniş kesiminde ciddi eleştirilerle karşılandı.
SÖZLEŞMENİN İMZASI VE ÇEKİLME KARARI
KARAR yazarı Figen Çalıkuşu, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girişinin 10. yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin sözleşmeden çekilme kararının neden olduğu hukuki ve toplumsal sorunlara dikkat çekti. Çalıkuşu, "Bir siyasi iktidarın kendi ülkesinde yıllar içinde yaptığının tam tersini yapar hale gelmesi çok sık rastlanan bir durum değildir" diyerek, 2011 yılında sözleşmeyi imzalayan ve 2021 yılında sözleşmeden çekilen hükümetin bu çelişkili tutumunu eleştirdi.
'İSTİKAMET AVRUPA BİRLİĞİ'YDİ'
Çalıkuşu, İstanbul Sözleşmesi’nin imzaya açıldığı dönemde Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği hedefinde olduğunu hatırlatarak, "Sözleşme İstanbul’da imzaya açıldığında istikamet Avrupa Birliği’ydi. Sonra bir büyük savrulma ile istikamet değişti maalesef. Tek imzalı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geldi. Cumhurbaşkanı Meclis Kararı ile kanun haline gelmiş İstanbul Sözleşmesini tek imza ile sona erdirdi" ifadelerini kullandı.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE HUKUKİ SORUNLAR
Çalıkuşu, Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin artış gösterdiğini belirterek, sözleşmeden çekilmenin toplumsal huzuru sağlamadığını vurguladı. "Cumhurbaşkanı, TBMM’nin yaptığı kanunu, cumhurbaşkanı kararı ile kaldırılabilir miydi? Anayasa’ya göre olamazdı ama bu arada bir de 15 Temmuz Yargısı inşa edilmişti. Böylelikle Anayasa’nın amacı ve ruhu bir kez daha yok sayıldı. Tehlikeli bir kapı aralanmış oldu" dedi.
Sözleşmeden çekilmenin üzerinden neredeyse 3,5 yıl geçmesine rağmen, toplumda huzur ve güvenin sağlanamadığını belirten Çalıkuşu, şiddetin giderek arttığını ve kapalı kapılar ardında daha da derinleştiğini ifade etti. "Ne oldu? Huzuru mu bulduk yoksa güveni mi? Şiddeti bitirdik mi? Bugün artık şiddet her yerde. Daha da beteri kapalı kapılar ardında üstelik" şeklinde konuştu.
'MUTLAKA BİR GÜN GERİ GELECEK'
Çalıkuşu, İstanbul Sözleşmesi'nin Türkiye'ye geri döneceğine dair inancını koruduğunu belirterek, "Ama inanıyorum ki İstanbul Sözleşmesi, ismini taşıdığı kentin ülkesine mutlaka bir gün geri gelecek, biz o günü göreceğiz" dedi.
