Diyarbakır’da kaybolan 8 yaşındaki Narin’in 19 gün sonra cansız bedeni bulundu. Geride cevap bekleyen sorular kaldı...
MERVE ŞİŞMAN
1- Narin üç kez arama yapılan yerde bulundu. Daha önceki taramalar baştan savma mı yürütüldü?
2- Jandarma komutanı 10 gün önce neden ‘Çember daraldı, deliller var sonuca ulaştık’ açıklaması yaptı?
3- Köylülerle ve abiyle konuşuldu, amca tutuklandı. Buna rağmen 15 gün boyunca neden ipucu elde edilemedi?
4- Polis, jandarma, istihbarat sahip olunan tüm teknolojik imkanlara rağmen neden yetersiz kaldı?
5- Amcanın arabasındaki DNA örnekleri, abinin kolundaki ısırık izi ve kayıp terlik konusu neden havada kaldı?
ÇUVALA KONUP DERE KENARINA GETİRİLEREK KAMUFLE EDİLMİŞ
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu “Narin dere kenarındaki bir çuvalın içinde ve üzeri taşla gizlenmiş vaziyette bulundu. İlk bulgulara göre kayıp Narin’in öldürüldükten sonra buraya getirilip suyun içine yerleştirildiği, üzerinin de ağaç dalları ve taşlarla şüphe uyandırmayacak şekilde kapatıldığı anlaşıldı” dedi. Bu açıklamaların ardından “Dere yatağı daha önce dikkatli taranmadı mı, ceset buraya ne zaman bırakıldı?’ soruları gündeme geldi. Türkiye’yi ayağa kaldıran vahşette anne, baba ve kardeşlerin de aralarında olduğu 21 kişi gözaltına alınırken olayın aydınlatılması için çağrılar yapıldı.
GİZLİ TANIK ŞÜPHESİ
Narin Güran’ın cansız bedeni olayın yaşandığı Tavşantepe Köyü’ne 1.5 kilometre mesafedeki Eğertutmaz Deresi’nde bulundu. Aynı noktada daha önce iki kez yapılan aramanın ardından ekiplerin gelen bir gizli ihbar üzerine son aramayı yaptığı ileri sürüldü.
ÇUVALDAKİ DNA İZİ EN KRİTİK DELİL
Emekli Cinayet Masası Komiseri Savaş Kurtbaba “Narin’in içinde bulunduğu çuval yeni bir delil. Buradaki inceleme kritik önemde” dedi. 8 yaşındaki çocuğun ölüm saatinin Adli tıp raporuyla belirleneceğini kaydeden Kurtbaba “Bu saatten sonra köyden yapılan çıkışlar ve HTS kayıtları şüpheli sayısını azaltacak” diye konuştu.
SIR ÖLÜMDE CEVAP BEKLEYEN SORULAR
Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın köyüne yaklaşık 2 km mesafedeki derede cansız bedeni bulundu. Talihsiz çocuk öldürüldükten sonra çuvala konularak dere kenarına gizlenmiş. Çuvalın üzeri, ağaç dalları ve taşlarla şüphe uyandırmayacak şekilde ve doğal bir görüntü verilerek kapatılmış.
Narin’in vahşice katli, Türkiye’yi ayağa kaldırırken olaydaki soru işaretleri kafa karıştırdı: Jandarma komutanı, ilk hafta neden ‘Deliller var, Sonuca çok yaklaştık’ diye açıklama yaptı? Son ihbar kimden geldi? Dere yatağı daha önce de aranmıştı, gözden kaçırılan ne, ihmal mi? Mahalleli neden suskun? Bakanlar, mesajlarında niye aileye başsağlığı dilemedi?
TÜRKİYE BİR EVLADINA DAHA SAHİP ÇIKAMADI
Sadece son 6 senede onlarca çocuk yakınları tarafından vahşice öldürüldü. Kamuoyunun hafızalarına kazınan Leyla Aydemir Ağrı’da, Eylül Yağlıkara Ankara’da, İkranur Tirsi Giresun’da, Ecrin Kurnaz Samsun’da, Müslüme Yağal Mersin’de hayattan acımasızca koparıldı. Ve dün Narin Güran, bu acı dolu listeye eklendi. 8 yaşındaki Narin, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta Kur’an kursuna gitmek üzere evden ayrıldı.
Bir daha da kendisinden haber alınamadı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca baba Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarmaya giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi. Bütün ekipler seferber oldu. 2 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesine başvuruldu, 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama gerçekleştirildi.
OLAĞAN ŞÜPHELİ AMCA
Narin son görüntülendiğinde 21 Ağustos’ta saat 15.15’i gösteriyordu. 22 Ağustos’ta ve 28 Ağustos’ta ise eve yakın yerlerde 2 farklı çocuk terliği bulundu. Ancak her iki terliğin de ailesinin beyanıyla Narin’e ait olmadığı belirlendi. Soruşturma kapsamında Narin Güran’ın ağabeyi E.Güran (18), kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndaki incelemede ‘Isırık izi Narin’in değil” denince E.Güran serbest bırakıldı. Bu kez aynı zamanda Tavşantepe Mahallesi’nin muhtarı olan amca Salim Güran yakalandı. Güran’ın aracından alınan DNA örnekleri, Narin’in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleşti. Amca, 1 Eylül’de “Kasten öldürme ve hürriyetinden yoksun bırakma” suçlamalarıyla tutuklandı. Ardından olayla ilgili yayın yasağı getirildi. Bu arada arama çalışmaları aralıksız devam etti ancak herhangi bir bulguya rastlanmadı.
KIYAFETLERİYLE BULUNDU
Aramaların 19. gününde daha önce defalarca aranan Eğertutmaz Deresi’nde Narin’in cansız bedenine ulaşıldı. Basın toplantısı düzenleyen Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu “Narin Güran, en son üzerinde görüldüğü kıyafetleriyle birlikte, mahallenin yakınından geçen dere kenarında, sabah saat 08.45 sıralarında maalesef ölü bulunmuştur. İlk bulgulara göre; Narin öldürüldükten sonra bir çuvalın içerisine konup dere kenarına getirilmiş. Burada çuvalla birlikte suyun içerisinde yerleştirilmiş. Üzeri ağaç dalları ve taşlarla şüphe uyandırmayacak şekilde ve doğal bir görüntü verilerek kapatılmış. Kızımıza Allah’tan rahmet diliyoruz, başımız sağ olsun” diye konuştu. Mahallede alınan geniş güvenlik önlemleri sürerken, bölgeye giriş çıkışlar da kapatıldı. Narin, otopsi işleminin ardından mahalle mezarlığında son yolculuğuna uğurlandı.
ŞÜPHELER GİDERİLEMEDİ
Vahşi cinayet infiale yol açarken olaydaki soru işaretleri kafaları karıştırdı. Cevap bekleyen sorular şöyle...
Narin’in cansız bedeni daha önce onca uzman ekibin üç kez arama yaptığı yerde bulundu. Daha öncekiler baştan savma mı yürütüldü? Narin, dere yatağına ne zaman atıldı?
Diyarbakır Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım, 28 Ağustos’ta “Sonuca çok yaklaştık. Çok kısa bir sürede müjdeyi vereceğiz. Elimizde deliller, ifadeler var. Narin’in dakika dakika köydeki hareketlerini kayıt altına aldık” dedi ancak bir daha neden ses çıkmadı?
Narin Güran’ın dün sabah cesedine ulaşılmasının önünü açan ihbarın kimden geldiği bilinmiyor. Dosyayı yayın yasağına rağmen yakından takip etmeye çalışan gazetecilerse, amca Salim Güran’ın tutuklanmasından sonra Diyarbakır Adliyesi’ne ‘gizli tanığın’ geldiği bilgisini aktarıyor. Güran’ın Narin’in babası Arif Güran’a “Sana bir öyle bir acı yaşatacağım ki ömür boyu unutmayacaksın” dediği öne sürülmüştü. Amca, ifadesinde bunu reddetti. Anneyi programında ağırlayan Didem Arslan “Günlerce sustu aile. Biliyorlardı ve sustular, yazıklar olsun” iddiasında bulundu.
Polis, jandarma, istihbarat, sahip olunan tüm teknolojik imkanlara rağmen neden yetersiz kaldı? 19 gün boyunca neden ipucu elde edilemedi? Yayın yasağıyla gizlenmek istenen neydi?
Amcanın arabasında bulunan DNA örnekleri, ağabeyin kolundaki ısırık izi ve kayıp terlik konusu neden havada kaldı? Söz konusu DNA örneklerinin araca nasıl ve ne zaman bulaştığına dair resmi bir açıklama gelmedi. Salim Güran, gözaltına alınan Narin’in ağabeyini hemen savunmaya geçmişti. Bir görgü tanığı “HTS kayıtlarında Salim Güran’ın Narin Güran’ın annesi ile hem mesajları hem arama kayıtları var. Amca, Narin kaybolduktan 15-20 dakika sonra kendi aracıyla hızla köyden çıktı. Benzinlikten sadece ıslak mendil aldı” dedi.
Mahallede kimsenin konuşmaması bir başka dikkat çeken detay. Ailenin köye ‘suskunluk’ için baskı yaptığı iddiaları doğru mu?
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç başta olmak üzere verilen mesajlarda aileye ve çocuğun yakınlarına neden başsağlığı dilenmedi?