ABD’de Filistin yanlısı protestoculara baskılar sürüyor. Brooklyn Müzesi’ndeki eylemleri 34 kişinin tutuklanmasıyla sonuçlanan ve polisin joplu müdahalesine maruz kalan protestocuların misilleme eylemi sert oldu. Protestocuların İsrail’le bağları bulunan müze yöneticilerinin mülklerine Siyonizm karşıtı grafiti çizmesinin ardından ise illüstratör Taylor Pelton ve eylemi video haber yapan gazeteci Samuel Seligson polis tarafından tutuklandı.
SALİHA SULTAN
ABD’de Filistin yanlısı protestoculara baskılar sürüyor. ‘Özgürlükler ülkesi Amerika’nın New York şehrinde bulunan Brooklyn, MoMa gibi müzeleri ve yöneticileri İsrail’le bağları bulunduğu gerekçesiyle protesto eden eylemciler ya joplanıyor ya da soluğu hapiste alıyor. Filistin yanlısı aktivistlerin 31 Mayıs’ta Brooklyn Müzesi’nde düzenlediği protestosu polisin sert müdahalesi ile karşılanmış, protestoculara joplarla saldıran polisin 34 kişiyi tutuklaması ile gerilim tırmanmıştı. Aktivistlerin polisin müzedeki bu sert müdahalesine tepkisi, çağrılara rağmen İsrail’in soykırımına destek veren kuruluşlar ve kişilerle bağlarını koparmayan Brooklyn Müzesi Müdürü Anne Pasternak ve müzenin yönetim kurulunun diğer üç üyesinin evlerine Siyonizm karşıtı grafitiler çizerek geldi. Eylemi üstlenen isimsiz aktivist grubu yaptığı açıklamada “Eylemimiz, müzenin soykırımcı oluşumu maddi olarak destekleyen ağlarla doğrudan bağlantılarına ve faşist New York Polis Departmanı ile işbirliğine karşı bir misillemedir” ifadelerini kullandı. Ardından yaşanan gelişmelerde New York polisi, grafiti çizen protestocuları kaydettiği gerekçesi ile gazeteci Samuel Seligson’ı ağır nefret suçu ve suç teşkil eden zarar verme suçlamalarıyla tutukladı. Aynı eyleme katılan 28 yaşındaki illüstratör Taylor Pelton da tutuklandı.
Seligson’ın avukatı Leena Widdi, medyaya polisin müvekkilinin teslim olmasından önceki hafta Brooklyn’deki dairesine iki kez de baskın düzenlediğini açıkladı. Polisin eylemlerini ‘dehşet verici’ olarak nitelendiren Widdi basına şunları söyledi: “Devlet, onun gerçekten orada olduğuna dair güvenilir bir kanıt sunmadı. Ve orada olsa bile, sadece orada bulunmanın ötesinde herhangi bir faaliyette bulunduğuna dair herhangi bir iddiada bulunmadılar. Gazeteci Seligson’ın 6 Ağustos’ta tutuklanmasının ardından Basın Özgürlüğü Vakfı da Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı: “Polisler ve savcılar gazeteciliği suç saymak için pek çok karmaşık teori ürettiler, ancak @nypdnews’in bir muhabirinin haber belgelediği için nefret suçuyla suçlanması şimdiye kadarki en çirkin teorilerden biri olmalı.”
İlistüratör Pelton ve gazeteci Seligson’ın tutuklanması ile gelinen noktada aktivistler, binlerce yıllık insan kültürünün hafızası olan müzelerin toplumsal rolünü sorguluyor. Müzelerin İsrail soykırımını destekleyen milyarder yatırımcıların oyuncağı olmasına tepki gösteren protestocular, eylemlerinde İsrail’in Gazze’ye saldırılarının aynı zamanda okulların, müzelerin, arşivlerin ve kütüphanelerin de yok edilmesine neden olduğunu vurgulayarak, Filistin halkının kültürel bir soykırıma maruz bırakıldığına da dikkat çekiyor. Aktivistlerin tepki mesajlarında ‘Özgürlükler ülkesi Amerika’da bir gazetecinin ‘nefret suçu’ gerekçesi ile tutuklanmasının Gazze’deki İsrail katliamlarını belgeleyen gazetecilerin hedef alınarak öldürülmesi ile eşdeğer olduğu, Filistin halkının sesini duyuranlara karşı polis gücünün kullanılmasının ardında ‘İsrail’in soykırımını örtme çabası’ yattığı fikirleri öne çıkıyor.
İsimsiz aktivistler, Brooklyn Müzesi’nde 34 kişinin tutuklanmasının ardından müze müdürü Pasternak’ın evine Filistin direnişinin simgesi olan kırmızı ters üçgen çizdiler ve üzerinde “Anne Pasternak Brooklyn Müzesi Beyaz Üstünlükçü Siyonist” yazan bir pankart astılar. Diğer yönetim kurulu üyelerinin evlerinin önündeki kaldırımlara da ‘Ellerinizde Kan’ gibi sloganlar yazdılar.
NEW YORK’TAKİ VİCDANLAR KİRLİ LOBİNİN HEDEFİ
Gazeteci Seligson’un tutuklanması, New York’taki servet sınıfının İsrail’in soykırım suçlarını savunmak için yürüttüğü baskıların bir sonucu olarak dikkat çekiyor. Şehirde 7 Ekim’den itibaren bu baskılar etkin bir şekilde hissedildi, Filistin yanlısı sempatisini dile getiren New York Şehri Kamu Okulu eğitimcileri işten çıkarıldı; lise öğrencilerinin soykırım karşıtı protestoları ‘Yahudi karşıtı’ olarak etiketlendi; ateşkes çağrısı yapan Filistin yanlısı ebeveynler eğitim komitelerinden çıkarıldı; polis İsrail’le bağları bulunan müzelerde eylem yapan soykırım karşıtı protestoculara joplarla saldırdı. Columbia Üniversitesi, New School, New York Şehir Üniversitesi ve diğer kolejlere baskınlar düzenlendi, ifade özgürlüğü haklarını kullanan öğrenciler tutuklandı. 10 aydır çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan onbinlerce Filistinliyi bütün dünyanın gözü önünde katleden İsrail’in kirli lobisi de New York’ta ifade özgürlüğünü katlederek tarihe geçti.
