İsrail vahşetinde emsali görülmemiş seviye... Lübnan’da 5 bin çağrı cihazına yerleştirilen patlayıcıların eş zamanlı tetiklenmesiyle ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetti. Bir devletin elindeki teknolojiyi ‘yakınında kim var’ demeden sivillere karşı kullanması ‘Sözün bittiği yer’ dedirtti. ‘Devlet terörü’ karşısında artık hiçbir ülkenin güvende olmadığı belirtildi.
24 SAAT GEÇMEDEN HİZBULLAH’IN EL TELSİZLERİ DE PATLATILDI
Beyrut’ta, Hizbullah’ın çağrı cihazları patlatıldı. İsrail istihbarat servisi Mossad’ın, cihazların bataryasına üretim sürecinde patlayıcı bileşik enjekte ettiği ve sinyalle tetiklediği ileri sürüldü. İlk saldırının şoku sürerken bu kez Beyrut’ta Hizbullah üyelerinin kullandığı el telsizlerinde de patlama yaşandı. Telsizlerin de çağrı cihazlarıyla aynı zamanda alındığı belirtildi. Patlamaların, ilk saldırıda ölenler için düzenlenen törenin yakınında gerçekleştiği ve yüzlerce yaralı olduğu duyuruldu.
‘ARTIK DÜNYADA HİÇBİR ÜLKE KENDİNİ GÜVENDE HİSSEDEMEZ’
Lübnan’ın BM Maslahatgüzarı “Bu bir savaş suçu” derken ABD Dışişleri Sözcüsü “Olayla bir ilgimiz yok” açıklaması yaptı. Ankara’dan da tepkiler yükseldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Başbakanı’yla görüşmesinde “İsrail’in çatışmaları yayma çabası son derece tehlikeli” ifadesini kullanırken Davutoğlu “Hukuk, ahlak tanımayan bu anlayış karşısında dünyada hiç kimse kendini güvende hissedemez. Başkentler yeni risk karşısında ortak tutum geliştirmeli” dedi.
UZAKTAN SİNYAL GÖNDERİLDİ
Saldırıda kullanılan ve ‘pager’ adı verilen çağrı cihazlarına, Hizbullah üyelerinin eline geçmeden aylar önce nitrogliserin bileşiği enjekte edildiği belirtildi. Güvenlik kaynakları, uzaktan sinyalle cihaz bataryasının 210 dereceye ulaşması sağlanarak patlatılmış olabileceğini belirtti.
İKİ ÇOCUK DA CAN VERDİ!
Tanık ifadelerine göre insanların cebinden dumanlar çıktıktan kısa süre sonra küçük patlamalar yaşandı. Lübnan Sağlık Bakanlığı, biri 10 yaşında kız çocuğu olmak üzere ikisi çocuk 12 kişinin öldüğünü, 200'ü ağır 2 bin 750 kişinin yaralandığını açıkladı. Yaralılar arasında İran'ın Lübnan Büyükelçisi Mucteba Amani'nin de bulunduğu ortaya çıktı.
ULAŞTIRMA BAKANI KONUŞTU
Lübnan’daki saldırının ardından Türkiye’nin de risk altında olabileceği tartışması başladı. Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’de çağrı cihazlarının neredeyse hiç kullanılmadığını belirterek “Çağrı cihazları özelinde bir risk yok” dedi. Uraloğlu, dünyada siber güvenlik alanında Türkiye’nin ilk 10 ülke arasında olduğunu da ekledi.
İSRAİL TERÖRÜ ARTIK HER AN HER YERDE
Ardında 12 cenaze ve 3 binden fazla yaralı bırakan İsrail’in çağrı cihazlı saldırısı aynı tekniğin cep telefonlarında da kullanılabileceği endişelerine yol açtı. Bir kişinin pantolon cebinde patlayan çağrı cihazı herkesin her an hedef alınabileceğini gösterdi. Patlamalarda iki çocuğun da ölmesi, İsrail terörünün Gazze’deki gibi hedef gözetmediğini bir kez daha kanıtladı.
BU TÜR BİR İLETİŞİMİ NEDEN KULLANIYORLAR?
Hizbullah, üyelerinin iletişim için büyük ölçüde çağrı cihazlarına bağımlı. Çağrı cihazı (pager) olarak anılan iletişim araçları, sesli mesaj veya sms alma özelliklerine sahip olabiliyor. Cep telefonları, İsrail’in Hamas bomba uzmanı Yahya Ayyaş’ı 1996’da öldürmesinin gösterdiği gibi güvenilir bulunmadığından örgüt tarafından çoktan terk edildi. Ancak bir Hizbullah görevlisi, AP haber ajansına çağrı cihazlarının grubun daha önce kullanmadığı yeni bir marka olduğunu söyledi.
BEYRUT’TA YENİ SİBER SALDIRI: BU KEZ EL TELSİZLERİ BOMBAYA DÖNÜŞTÜ
Lübnan’daki Hizbullah tarafından kullanılan iletişim cihazlarına yeni bir siber saldırı düzenlendi. Grubun kullandığı el telsizleri, ülkenin güneyinde ve başkent Beyrut’un güney banliyölerinde bir kez daha patladı. Patlamalarda en az 3 ölü, 100 yaralı olduğu bildirildi. Telsizlerin Hizbullah tarafından beş ay önce, siber saldırı düzenlenen çağrı cihazları ile aynı zamanda satın alındığı belirtildi. Duyulan patlamalardan en az biri, Hizbullah’ın önceki gün ülke genelinde kullandığı binlerce çağrı cihazının patlatılması sonucu ölenler için düzenlediği bir cenaze töreninin yakınında gerçekleşti. Bölgedeki Reuters muhabirleri, Beyrut’un güney banliyölerinde en az iki patlama sesi ve ambulans sirenleri duyduklarını bildirdi. Üst düzey Hizbullah yetkilisi Hashem Safidini, örgütün “yeni bir aşamayla” karşı karşıya olduğunu söyleyerek saldırıların karşılıksız kalmayacağını vurguladı.
NEW YORK TİMES: HİZBULLAH LİDERLERİNDEN GELMİŞ GİBİ GÖRÜNEN MESAJLAR İNFİLAK ETTİRDİ
ABD’nin The New York Times (NYT) gazetesi, söz konusu ‘operasyon’ konusunda bilgilendirilen ABD’li ve diğer yetkililere dayandırdığı haberinde, İsrail’in çağrı cihazlarının içine küçük miktarlarda patlayıcı yerleştirdiği iddiasını gündeme getirdi. Cihazların Lübnan’a ulaşmadan çok önce üzerlerinde oynandığı belirtildi. Buna göre, ağırlığı 30 ile 60 gram arasında değişen patlayıcı madde, her bir çağrı cihazının bataryasının hemen yanına yerleştirilmişti. İddiaya göre, patlayıcı maddenin uzaktan infilak ettirilebilmesi için cihazların içine bir tür şalter ya da anahtar da eklenmişti. Habere göre, iki yetkili, Lübnan saatiyle 15.30’da çağrı cihazlarına Hizbullah liderliğinden geliyormuş gibi görünen mesajların geldiğini anlattı. İddiaya göre, bu mesaj, cihazlardaki patlayıcıları da aktive etmiş oldu. Üç yetkilinin paylaştığı bilgilere göre, çağrı cihazları infilak etmeden saniyeler önce ‘bip’ sesi çıkaracak şekilde programlanmıştı.
İSRAİL SINIRA TÜMEN KAYDIRDI
SALDIRIYA TEPKİ YAĞDI: BU BİR SAVAŞ SUÇU
İsrail ordusunun Lübnan’da çağrı cihazlarının patlatılmasının ardından Hizbullah ile yaşanan gerilimin tırmanması nedeniyle özel bir tümeni kuzey bölgesine konuşlandırdığı bildirildi.
Lübnan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği Maslahatgüzarı Hadi Hachem, İsrail’in Lübnan’da çağrı cihazlarını patlatarak düzenlediği saldırının savaş suçu olduğunu dile getirdi.
Pentagon: ABD’nin Hizbullah unsurlarının kullandığı çağrı cihazlarının patlatılmasıyla ilgisi yok
İran: Söz konusu sabotaj ve terör faaliyetini en güçlü şekilde kınıyoruz. İran’ın Beyrut Büyükelçisi Mucteba Emani’nin de tedavi gördüğü ve durumunun iyi olduğu bildirildi.
Rusya: Patlamalar, Lübnan’a karşı yürütülen hibrit bir savaş eylemi. Orta Doğu’da büyük bir savaşı kışkırtmak için kasıtlı olarak yapılmış görünüyor.
CİHAZLARIN MENŞELERİ NE?
Lübnanlı yetkililerin İsrail’i sorumlu tuttuğu olayın ardından, patlayan çağrı cihazlarının durumu da merak konusu oldu. Konuyla ilgili sosyal medyaya yansıyan ve Hizbullah mensuplarının kullandığı iddia edilen 3 modelin ismi yoğun etkileşime girdi. Buna göre, söz konusu çağrı cihazı modellerinin ikisi ABD, biri ise Tayvan menşeli şirketler tarafından üretilmiş ürünler. Cihazlardan biri, ABD menşeli ve 1900’lerin başından bu yana telefon ve diğer iletişim cihazlarını üreten Motorola’ya ait. Ancak olayın yaşandığı günün akşamına kadar, Hizbullah mensuplarının üzerinde patladığı veya hasar aldığı teyit edilmiş, doğrudan Motorola markası görünen çağrı cihazlarının görselleri sosyal medyada dolaşıma girmedi. Yine Motorola’ya bağlı “Teletrim” markalı cihaz paylaşımları yapılmasına karşın bu görsellerin sağlam cihazlara ait olduğu fark edildi.
Gold Apollo’nun kurucusu ve başkanı Hsu Ching-kuang ofisten ayrılırken medya ekiplerinin sorularını cevapladı.
Sosyal medyada paylaşılan son cihaz ise Tayvan menşeli “Apollo Gold” şirketi tarafından üretilen ve Hong Kong menşeli “Apollo Systems HK” şirketi tarafından satılan “Gold Apollo Rugged Pager AR924” model ürün. Paylaşımlarda parçalanmış ancak model bilgileri okunabilen Apollo marka çağrı cihazlarının görselleri yer aldı.
5 BİN KİŞİDE NASIL PATLATILDI?
Reuters haber ajansının üst düzey bir Lübnan güvenlik yetkilisi ve başka bir kaynağa daha dayandırdığı haberine göre; İsrail Dış İstihbarat Servisi (Mossad), Hizbullah tarafından sipariş edilen 5 bin Tayvan yapımı çağrı cihazının içine az miktarda patlayıcı yerleştirdi. Birkaç kaynak, bunun aylar öncesinden planlandığını söyledi. Uzmanlar çağrı cihazlarının üretim veya tedariki sırasında tahrif edilmiş olması dahil bir tür tedarik zinciri saldırısının olası olduğunu söylüyorlar. İngiliz Ordusu’nda eski bir mühimmat uzmanı BBC’ye, cihazların her birine 10 ila 20 gram askeri sınıf yüksek patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini ve bunların sahte elektronik bileşenlerin içine gizlenmiş olabileceğini söyledi. Uzman, bunun alfanümerik kısa mesaj adı verilen bir sinyalle etkinleştirilmiş olabileceğini belirtti.
İSRAİL’İN LÜBNANDAKİ TERÖR SALDIRISINA TÜRKİYE’DEN TEPKİ
'BU ANLAYIŞ YAYILIRSA HİÇ KİMSE GÜVENDE OLMAZ'
İsrail’in Lübnan’da Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını bomba haline getirerek yaptığı saldırı şok etkisi yarattı. Saldırılara Türkiye’de iktidar da muhalefet de yapılanlar için ‘terör’ dedi. Cumhurbaşkanı, Netanyahu hükümetinin savaşı bölgede yaymaya çalıştığını söylerken Gelecek Partisi lideri Davutoğlu tehlikeye dikkat çekti. ‘Bu anlayış başka devletler ve devlet-dışı aktörler tarafından benimsenirse, dünyada hiç kimse hiçbir yerde kendini güvende hissedemez’ dedi.
İsrail, Lübnan’da Hizbullah mensuplarının haberleşme amacıyla kullandığı çağrı cihazlarının eş zamanlı patlatılması sonucu en az 12 kişinin hayatını kaybetti 3 bin kişi yaralandı. Saldırıya Türkiye’den tepki yağdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede Erdoğan, Lübnan’da düzenlenen saldırıyla ilgili üzüntülerini ifade etti, saldırıda yaşamını yitirenlere rahmet, yaralananlara acil şifa dileğinde bulundu. Erdoğan ayrıca, İsrail’in çatışmaları bölgeye yayma çabalarının son derece tehlikeli olduğunu, İsrail saldırganlığını durdurmak için gayretlerin devam edeceğini söyledi. AK Parti Sözcüsü Çelik de “Bu eylem, katliam şebekesinin savaşı bölgeselleştirme ve Lübnan’a yayma çabasıdır” vurgusu yaptı.
'BU YAYILIRSA KİMSE GÜVENDE OLMAZ'
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu da sosyal medya hesabı X’ten yaptığı paylaşımda “İsrail’in Lübnan’da gerçekleştirdiği dijital saldırı yeni bir savaş yöntemi olma yanında Netenyahu rejiminin sivil ölümlerini hiç gözetmeyen barbar yaklaşımının bir yansımasıdır. Hiçbir ahlaki ve hukuki boyut tanımayan bu anlayış başka devletler ve devlet-dışı aktörler tarafından benimsenirse, dünyada hiç kimse hiçbir yerde kendini güvende hissedemez. Bölge ülkeleri bu yeni risk karşısında ortak bir tutum geliştirmeli ve konuyu mutlaka önümüzdeki hafta başlayacak BM Genel Kurulu oturumlarında gündeme getirmelidir” dedi.
'OLAY SİYONİST BİR TERÖR SALDIRISI'
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu ise paylaşımında yaşananlar için ‘Siyonist teröristler tarafından gerçekleştirilen alçak saldırı’ dedi ve ekledi: “Bir yıldır işlediği soykırıma ve tüm savaş suçlarına rağmen Filistin’de kaybetmeye devam eden siyonist zihniyet, bu saldırıların ardından da hiçbir netice elde edemeyecektir. Bugün bölgemizi kuşatmaya, kaos yaratmaya ve kan dökmeye odaklanmış olan siyonizmin ve emperyalizmin akıbeti kendileri için sadece hüsran olacaktır. İnanıyoruz ki zafer sadece Filistin’in olacaktır.”
'TÜRKİYE İÇİN RİSK YOK EN GÜVENLİ ÜLKELRDEN BİRİYİZ'
Lübnan’daki israil saldırısı sonrası ‘Türkiye’de çağrı cihazı kullanılıyor mu?’ sorusu gündeme geldi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu “Türkiye’de çağrı cihazları neredeyse hiç kullanılmıyor. Çağrı cihazları özelinde Türkiye’de bir risk olmadığını net olarak söyleyebilirim” dedi. Uraloğlu şöyle devam etti: “Biz her gün siber güvenlik anlamında 400’ün üzerinde saldırıyı önlüyoruz. Siber güvenlik noktasında ilk 10 ülke arasındayız. Bugünün Türkiye’sinde kişisel verilere ilişkin bir sızıntı ve riski yok.” Uraloğlu, Türkiye’de cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla birlikte çağrı cihazı kullanılmadığını belirtti.