Sigara bağımlılığı, çevre kirliliği, stres ve yanlış beslenme kanser vakaları artırıyor. Türkiye'de her yıl kanser tanısı konan insan sayısının yüzde 50 artması öngörülüyor. İşte, Türkiye'de her yıl kanser teşhisi konan kişi sayısı...
Kanser vakaları hem Dünya genelinde, hem Türkiye'de artmaya devam ediyor. Dünyada her yıl yaklaşık 19.5 milyon kişiye kanser tanısı konulurken, yaklaşık 10 milyon kişi de hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Türkiye'de ise her yıl yaklaşık 250 bin kişiye kanser tanısı konulurken, akciğer ve meme kanseri vakaları en çok görülen türler arasında başı çekiyor.
Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre kolon kanseri görülme sıklığı da tüm yaş gruplarında erkeklerde yüzde 9.3 kadınlarda ise yüzde 8.3 oranı ile 3. sırada yer alıyor. Kanserdeki bu artışın ana sebepleri arasında artan stres, tütün ve alkol tüketimi, yanlış beslenme, işlenmiş gıdalar, sanayileşmenin getirdiği hava kirliliği gibi nedenler yer alırken, endişe veren son haber ise Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) bağlı uluslararası Kanser Araştırma Ajansı'ndan geldi.
35 MİLYONA ÇIKACAK
Ajansın bu yıl yayımladığı rapora göre, geçtiğimiz bir yıllık süreçte 20 milyon yeni kanser vakası görüldü. DSÖ'nün yakın dönem projeksiyonları düzensiz beslenme, tütün ürünleri kullanımı, hareketsizlik, stresle birlikte bu rakamların artacağı tahmin ediliyor. Dünya genelinde 2050'de 35 milyondan fazla yeni kanser vakasının olacağı tahmin edilirken, bu rakam bugünkü vaka sayısının yüzde 77 fazlası anlamına geliyor.
YÜZDE 50 ARTACAK
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, her yıl yaklaşık 734 bin kişiye kanser teşhisi konulduğunun altını çizerken, "2040 yılında teşhis konulan kişi sayısının yaklaşık yüzde 50 daha fazla olacağı öngörülüyor. Ülkemizde erkeklerde en sık görülen kanser türleri sırasıyla akciğer, prostat, kolorektal ve mesane kanseri iken, kadınlarda en sık görülen kanserler sırasıyla meme, tiroid, kolorektal ve rahim kanseri" diye konuştu.
DOĞRU BESLENME
Endişe veren kanser tablosunu yorumlayan Genel Cerrah Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar ise kanserle mücadele için doğru ve bilinçli beslenmenin yanı sıra, egzersiz, stresten uzak durmak, tütün ürünlerinin kullanımının sonlandırılmasının önem taşıdığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Bu nedenle beslenmede şeker dengeli ölçüde tüketilmeli, şeker ihtiyacı porsiyon kontrollü bir şekilde meyve ve sebzelerden karşılanmalı. Akdeniz diyeti vücut için en uygun beslenme türü. Trans yağlar yerine zeytinyağı tüketilmeli. Sebzeler haşlama, fırın, buhar gibi sağlıklı yöntemlerle pişirilmeli. Haftada en az 2-3 kez balık tüketilmeli ve kızartma yapılmamalı. Kırmızı et yenecekse mangal ve kızartma türünde yöntemler tercih edilmemeli."
Haberglobal'den Mert İnan'ın haberine göre, kanserde birçok tedavi yönteminin bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar, "Cerrahi, medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi alanındaki gelişmelerle tedaviler yürütülüyor. Türkiye'de sayılı merkezde uygulanan sıcak kemoterapi tedavisinin kanser hastalarına daha uzun bir yaşam şansı sunuyor" ifadelerini kullandı.
FARKINA VARILMALI
Dünya genelinde her 5 kişiden 1'inin hayatı boyunca en az bir kez kansere yakalandığını belirten Doç. Dr. Ozan Akıncı ise şu uyarıları sıraladı.
"Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre ülkemizde 50 yaş altı kanser vakası oranı yüzde 66'dır. Bu ciddi oranı göz önünde bulundurursak Z kuşağının kanserle mücadelesi daha da önem kazanıyor. 2022'de tüm dünyada yıllık 20 milyon yeni vaka ve 9.7 milyon kansere bağlı ölüm gelişti. Bu verilere bakılarak 2050'de yüzde 77'lik bir artışla 35 milyondan fazla yıllık yeni kanser vakası gelişeceği öngörülüyor. Bu tabloda sanayileşmenin ve risk faktörlerinin tetiklemesiyle daha da dramatik hale gelebileceği tahmin edilmekte."