TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya, "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla verilen 2 yıl 8 ay 15 günlük hapis cezası istinaf tarafından onandı. Ayrıca temyiz başvurusu da esastan reddedildi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi (istinaf), Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla verilen 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezası kararına yönelik temyiz incelemesini tamamladı.
Yerel mahkemenin hükmünde usul ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık, delilerde ve işlemlerde ise herhangi bir eksiklik olmadığına karar veren daire, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğuna dikkati çekti.
Eylemin doğru olarak nitelendirildiğini ve sanığa verilen 2 yıl 8 ay 15 günlük hapis cezasının kanuni bağlamda uygulandığını belirten daire, sanık avukatları ve cumhuriyet savcısının sunduğu nedenleri yerinde görmeyerek temyiz başvurusunu esastan reddetti.
NE OLMUŞTU?
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında, terör örgütü PKK ile bağlantılı bir televizyonda, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) yönelik ifadeleri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı. İstanbul'da evinde gözaltına alınan Fincancı, 27 Ekim 2022'de Ankara'da sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, TSK'nın meşru müdafaa kapsamındaki legal faaliyetleriyle terör örgütünün illegal faaliyetlerini bağdaştıran Fincancı'nın, "terör örgütü propagandası" suçundan 1 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Fincancı'nın ikamet yerinin İstanbul olması, soruşturmanın da burada yürütülmesi nedeniyle yetkisizlik kararı vermiş ve dosyayı İstanbul'a göndermişti.
Yargılamaya bakan İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 2 yıl 8 ay 15 gün hapisle cezalandırdığı Fincancı'yı, tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alarak tahliye etmişti.
Mahkemenin gerekçeli kararında Fincancı'nın, gerçeği yansıtmayan, nerede ve ne zaman çekildiği belli olmayan ve örgüt tarafından servis edilen görüntüler üzerinden, TSK'yı karalamak amacıyla "örgüt paropagandası" eylemine aktif biçimde katılım sağladığı kaydedilmişti.
Gerekçeli kararın ardından cumhuriyet savcısı ile sanık avukatlarının itirazı üzerine dosya, temyiz için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmişti.