Fatih Camii imamı Galip Usta ile öğrencisi Bilal Erdem'in bıçaklı saldırıya uğradığı olayın ardından yargılanan sanık Ömer Salgın savunmasında, "En son Fatih Camii'nde kuran okuyordum. Bir kurtuluş arıyordum neden bu vaziyetteyim diye. İmam kıyafetli birini gördüm akabinde odaya girdim, sonrasını pek hatırlamıyorum. İçimdeki o nefret, ahir zamanın fitnesiyle patladı ve olan oldu. İmam dışında başka kimseye saldırmadım. Kimseden talimat almadım." diye konuştu.
İstanbul Fatih Camii'nde 8 Ocak Pazartesi günü yaşanan bıçaklı saldırı Türkiye'yi derinden sarstı. Cami imamı Galip Usta ile öğrencisi Bilal Erdem'in ağır yaralandığı ve yurt genelinde büyük yankı uyandıran olayda saldırgan Ömer Salgın, "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklandı.
Erdem'e bıçaklı saldırıda bulunduğu iddiasıyla yargılanan Ömer Salgın, savunmasında, "En son Fatih Camii'nde kuran okuyordum. Bir kurtuluş arıyordum neden bu vaziyetteyim diye. İmam kıyafetli birini gördüm akabinde odaya girdim, sonrasını pek hatırlamıyorum. İçimdeki o nefret, ahir zamanın fitnesiyle patladı ve olan oldu. İmam dışında başka kimseye saldırmadım. Kimseden talimat almadım" dedi.
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Ömer Salgın getirildi. Taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
"KENDİ DÜNYAMDA CİDDİ ÇALKANTILAR VARDI"
Sanık Ömer Salgın savunmasında, "Bursa'dayken 5 vakit namaz için camiye gidiyorum. Dinimi kitaplardan öğrendim. Camide kulağıma bazı şeyler çarpmaya başladı, kitaptakilerle imamların söylediği uyuşmuyordu. Kendi dünyamda bir tepki oluşmaya başladı. Camii değiştirmeye başladım, acaba burada bir sıkıntı mı var diye. Kendi içimde bir sıkıntı yaşamaya başladım. Dinimi öğrenmeye çalışırken büyük bir zaman harcadım. Bu sürecin sonuna doğru kendi mahallemdeki hocalarla tartışmaya başladım, küfürler çıkıyordu ağızlarından, sünnette hadiste olmayan şeyler söylüyorlardı. Bu beni ciddi sıkıntılara soktu. Kuran-ı baştan sona okudum, anladığımı düşünüyorum. Benim anladığım şu zamanda imamlar bizim dinimizde vasfedilen imamların görevini yapmıyorlar. Müslümanları dinlerinden çıkarıp başka bir dine yönlendirmeye çalışıyorlar sanki. Ben bunu kabul etmiyorum. O dönem kendi dünyamda ciddi çalkantılar vardı. Bursa'da aradığımı bulamadım, Bursa'dan çıktım İstanbul'a geldim, belki ferahlarım diye" dedi.
"İÇİMDEKİ NEFRET AHİR ZAMANIN FİTNESİYLE PATLADI VE OLAN OLDU"
Salgın savunmasının devamında, "Ne kadar gezdiğimi hatırlamıyorum. Üzerimde bir hal vardı, kendimde değildim. En son Fatih Camii'nde kuran okuyordum. Bir kurtuluş arıyordum neden bu vaziyetteyim diye. İmam kıyafetli birini gördüm akabinde odaya girdim, sonrasını pek hatırlamıyorum. İçimdeki o nefret, ahir zamanın fitnesiyle patladı ve olan oldu. İmam dışında başka kimseye saldırmadım. Kimseden talimat almadım. 40 yaşına geldim şimdiye kadar kimse doğru düzgün dinimi öğretmedi, 40 yaşından sonra Allah nasip etti, içimdeki bu nefreti bir yere yönlendirdim. Bütün taşlar yerine oturduğunda bu olay oldu. Vaziyetimden razıyım. Yüzde yüz aklım yerinde değildi sadece yaptığım fiili söylüyorum. Başka bir çare bulamadım, bir çığlık gibiydi. Müslümanların yaşadığı en zor zamanlar, Müslümanlar, Müslüman görünen insanlar tarafından ihanete uğruyor. Ben kaderime iman etmiştim. Hayırlısı neyse o olacak" diye konuştu.
TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti sanık Ömer Salgın'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, mütalaasını hazırlaması için dosyanın duruşma savcısına gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Ömer Salgın'ın, Galip Usta ve Bilal Erdem'e yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs etmek" suçundan 18 yıldan 30 yıla kadar, Yusufcan İslam'a yönelik "kasten yaralama" suçundan da 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.