Yaşlanan Wolverine kızıyla huzur istiyor

ERKUT TEZERDİ

İlk mutantlardan değil fakat en güçlülerinden. Acımasız. Ancak hep iyi tarafta. Ölümsüz Wolverine 125 yıldır hayatta: Bedeni bıçak, kılıç, bomba, kurşun hatta tank mermisi karşısında anında yenileniyor; hiç hastalanmıyor. Bu onun asıl özel yeteneği. İskeleti de askeri gizli bir örgüt tarafından ‘Weapon X’ programı dahilinde dünyanın en sert maddesi adamantium ile kaplanınca neredeyse durdurulamaz halde geldi. Ellerinin üst kısmından çıkan asla kırılmaz, paslanmaz üçerli bıçaklar sayesinde kesip doğramadığı düşmanı yok. İlk kez 1974 yılında okuyucu karşısına çıkan Wolverine’in Marvel çizgi roman evrenindeki gerçek hikayesi böyle. 2000 yılında X-Men filmiyle birlikte beyazperdede hayat bulan kahramanın ‘Logan’ filminde geleceği anlatılıyor. Senaryo ise Old Man Logan çizgi romanlarından uyarlandı: Wolverine, DNA’sından yaratılan kızı Laura (X-23) ve aklını yitirmeye ramak kalan Profesör Charles Xavier ile birlikte hayatta kalmaya çalışıyor. X-Men serisi kaldığı yerden devam ediyor.

Üçlü kaçışın yaşandığı ‘Logan’da yıl 2029 ve 25 senedir tek mutant bile doğmamış. Tüm X-Men üyeleri de feci bir şekilde öldürülmüş. Böyle bir gelecekte Wolverine ve hayatı tehlikedeki 11 yaşındaki kızı Laura (X-23) tanışıyor. Wolverine, ilk etapta onu ‘kızı’ kabul etmiyor. Fakat bir zaman sonra gerek Profesör Charles Xavier’ın baskısıyla gerekse de kendi gözlemleri nedeniyle birbirlerine ne kadar çok benzediklerini fark ediyor. Öldürme yöntemleri, kutup porsuğundan esinlenilen doğaları, öfkeleri, kural tanımıyor oluşları aynı. O, babasının kızı. Laura’yı yaratan askeri örgüt peşine düşünce baba yüreği dayanmıyor. Yardım eli niyetine bıçaklarını korkusuzca çıkarıyor.

‘Logan’ın oyuncu kadrosunda Hugh Jackman (Logan), Patrick Stewart (Charles), Dafne Keen (Laura), Boyd Holbrook (Pierce), Stephen Merchant (Caliban), Elizabeth Rodriguez (Gabriela) ve Richard E. Grant (Dr. Rice) var.

Laura birilerini hunharca katlederken zerre suçluluk duygusu hissetmiyor. Çünkü bunu doğru diye biliyor. Ona doğduğu andan itibaren güçlerini nasıl kullanacağı ve katilliğin doğası öğretilmiş. Filmde hayatta kalmaya çalışırken bir tabur profesyonel askeri doğradığı sahneler çok vahşi, ortalık kana bulanıyor. Keza aynı durum yaşlanan Wolverine’in vahşi Batıyı aratmayan kapışma sahneleri için de geçerli. Ölümsüz Wolverine’in neden yaşlandığı ve iyileşme yeteneğinin neden azaldığı da filmin ilerleyen sürecinde izleyiciye şoke edici bir biçimde veriliyor. Finale doğru baba-kız ilişkisi göz yaşartırken ‘Logan’ın 137 dakikalık bir süper kahraman filminden daha çok, ölçülü aksiyonla zengileştirilen ağır dram yapısı hafızalarda yer ediniyor. ‘Ötekiler’in hikayesi muhteşem bir finalle sonlanıyor.

RUHU UMUT VERİCİ, SERİNİN DE EN GERÇEKÇİSİ

Yönetmen James Mangold, 127 milyon dolar bütçeli filmin atmosferini kaotik, tekinsiz ama ‘umutları olan’ bir ruha teslim ediyor. ‘Logan’ bu açıdan değerlendirildiğinde 2009 yapımı, baba-oğul öyküsü Road filmi ve kısırlığın başgösterdiği bir gelecek konusunu işleyen 2006 yapımı Children of Men ile benzerlik gösteriyor. Ancak her şeye rağmen özgün olmayı başarıyor. Eğer senaryodaki ‘İyi de o çocuklar eve nasıl vardı?’ gibi sorunlar çözülmüş olsaydı ‘Logan’ bir başyapıt olabilirdi.

HUGH JACKMAN, OSCAR’A ŞİMDİDEN GÖZ KIRPIYOR

17 senelik süreçte toplam 9 yapımda Wolverine karakterini canlandıran Hugh Jackman bu filmde olağanüstü bir oyunculuk sergiliyor. Performansıyla seneye ‘En İyi Erkek Oyuncu’ dalında Oscar’a aday gösterilebilir. Ya da en azından önemli bir seriyi noktaladığı için yine de aday yapılmalı. Hatta X-23 Laura rolünü oynayan İngiliz asıllı 2005 doğumlu Dafne Keen de ‘En İyi Kadın Oyuncu’ kategorisinde Oscar’a aday olursa kimsenin şaşıracağını pek zannetmiyorum. İkilinin uyumu olağanüstü.

BAŞKA NELER İZLEYECEĞİZ?

Eşsiz görüntülerle ‘kırmızı İstanbul’

Yönetmen ve yazar Ferzan Özpetek’in yaşamından izler bulunan, aynı adını taşıyan romanından beyazperdeye uyarlanan İstanbul Kırmızısı’nın başrollerinde Halit Ergenç (Orhan Şahin), Nejat İşler (Deniz), Mehmet Günsür (Yusuf) ve Tuba Büyüküstün (Neval) var. İtalya-Türkiye ortak yapımı filmde Londra’da yaşayan Orhan, yıllar sonra İstanbul’a döner. Doğup büyüdüğü kentte çocukluk anılarının yer aldığı bir kitap yazan Deniz ile Orhan tanışır. Yaşamının büyük çoğunluğunu Paris, Londra ve Berlin’de geçirmiş ünlü yönetmen Deniz Soysal aslında yeni filmine yönelik hazırlık yapmak için İstanbul’dadır.

Orhan, kendini ilk günden Deniz’in karmaşık ilişkileri, esrarengiz dostları ve aile yaşantısının ortasında bulur. Yalıda ailece yemek yenir, eğlenceli bir sohbet gerçekleştirilir. Orhan bir yandan da seneler sonra döndüğü İstanbul’u yepyeni gözlerle keşfeder. Unuttuğu duyguları yeniden yaşamaya başlar. Fakat Deniz aniden ortadan kaybolunca Orhan, Deniz’in kitabında anlatılanların birebir yaşandığını anlar. Ferzan Özpetek’in annesine adadığı İstanbul Kırmızısı, Yeditepe’den eşsiz görüntüler sunuyor. Başarılı oyunculuk alkışı hak ederken ustalık işi sinematografi dikkat çekiyor.

Yağmurla Yıkansam

Anne ve babası tarafından öldürülen Gamze adındaki genç bir kızın hikayesini anlatan film, 15 yaşındaki Gamze’nin öfkesi, yalnızlığı, çaresizliği ve özlemlerini izleyiciyle buluşturuyor: Hale, sevgilisi Engin’in yaptığı evlenme teklifiyle, geçmişinin kapılarını aralamaya başlıyor. Hale’nin sadece Engin’e değil her şeye karşı bir sevme problemi bulunuyor.

Alt Tarafı Dünyanın Sonu

Amansız bir hastalığa yakalandığı için ölümü artık an meselesi olan bir yazar, 12 yıldır hiç görmediği ailesini ziyaret ediyor. Onlara veda etmeyi planlamasının ardından aile üyelerinin bunca yıl sonra gelen ziyarete gösterdiği farklı tepkiler ve yazarın iç dünyası beyazperdeye yansıyor. Vincent Cassel ve Marion Cotillard’ın başrollerinde oynadığı film, aynı adlı tiyatro oyunundan uyarlandı.

The Founder

Dev fast food zinciri Mc Donalds’ın gerçek hikayesini anlatan film, Amerika’da yaşayan Ray Kroc adlı girişimci ruhlu bir mikser satıcısının normalin üstünde sipariş almasıyla Mc Donald kardeşlerin Kaliforniya’daki restoranına gidiyor. Olaylar da burada yaşanıyor. Yoğun talep karşısında bir plan kuruyor ve bunu hayata geçirmek için elinden geleni yapıyor.

Reis

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşam hikayesinden kurgulanan film, 60’larda başlayan yasaklar, toplumsal çatışmalar, Türkiye’nin o yıllardan günümüze kadar yaşadığı zorlukları anlatıyor. Hüdaverdi Yavuz’un yönetmen koltuğunda oturduğu ve Reha Beyoğlu, Özlem Balcı, Volkan Başaran, İsmail Hakkı Ürün’ün rol aldığı yapımın senaryosu ise Murat Özdil’e ait.

ELEŞTİRMENLER ELEŞTİRDİ

Ali Ulvi Uyanık: Western tadında

Logan: X-Men fantastik bir evren, Logan da bu evrenin ürünü. Ancak bu film Western tadında çekilmiş ve olabildiğince fantastik öğelerden gerçek dünyaya yaklaştırılmış. Dolaysıyla hem şiddetin hem de duygusallığın tonu yüksek. 10/6

Ali Erden:Şiddet ve kan gölü

Logan: James Mangold’un filmi baştan sonra şiddet ve kan gölü. Ama yönetmen sanatsal ve estetik yönelişini de bu filme yansıtmayı ihmal etmiyor. 10/6

Gökşen Aydemir: Aşk için yakılan ağıt

İstanbul Kırmızısı: Ferzan Özpetek her gün daha çok kaybettiğimiz İstanbul için aşkla aşk için bir ağıt yakmış. Ve bunu hem de çok iyi bir görsellikle sunuyor.

EN ÇOK İZLENENLER

Recep İvedik 5

Resident Evil: Son Bölüm

John Wick 2

Karlar Kraliçesi 3

Karanlığın Elli Tonu

Parçalanmış

Olanlar Oldu

Gizli Sayılar

Lego Batman Filmi

Ay Işığı

Moana

Lion

Aşıklar Şehri

Cereyan

Vezir Parmağı

Paterson

Yaşamın Kıyısında

Halka 3

Fırıldak Ailesi

Cesur Kahraman

* Çok izlenen filmler boxofficetürkiye listesinden alınmıştır. 24-26 Şubat günlerini kapsar.