Ortalama yaşam süresi uzarken, kanser vakaları artıyor

Ortalama yaşam süresi uzarken, kanser vakaları artıyor

Araştırmalara göre, dünyada 50 yaş altındaki kanser vakaları 1990’da 1.82 milyon iken, 2019’da 3.26 milyona yükseldi. Söz konusu artışı değerlendiren Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Nilay Şengül, vakalardaki yükselişin yaşam süresinin uzamasıyla ilişkili olduğunu belirtti, "Kanser vakalarındaki artış ilk bakışta ciddi görünse de, bu durum kısmen nüfusun artışıyla açıklanabilir. Kanser vakalarının %90’ı 50 yaş üstünde görülüyor. 14-49 yaş grubundaki vakalarda ise daha sınırlı bir artış var." dedi.

Tıp teknolojilerindeki ilerlemeler ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının yaygınlaşmasıyla insan ömrü uzuyor. Ancak, bu durum kanser riskinin de artmasına neden oluyor.

Medicana Ataköy Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Nilay Şengül, tüm dünyada kanser vakalarındaki korkutan artışın sebeplerini değerlendirdi: “Araştırmalara göre, artışın yaklaşık 3’te 2’si daha uzun yaşam süresinden kaynaklanıyor. Tüm kanser vakalarının yaklaşık %90’ı 50 yaş üstü kişileri etkilemektedir. Bu durum genlerimizden kaynaklanmaktadır. Zamanla hatalar DNA kodu içerisinde birikir. Bir hücrenin kansere dönüşme yolculuğunu başlatan şey de bu hatalardır. Ne kadar uzun yaşarsak, hataların oluşması için o kadar fazla zamanımız olur.”

'YAŞAM TARZI, KANSERE YAKALANMA RİSKİNDE BÜYÜK ROL OYNUYOR'

50 yaş altı kişilerde kanser vakalarında görülen artışa da değinen Doç. Dr. Nilay Şengül, şunları söyledi: “204 ülkeden verileri inceleyen bir araştırma, dünyada 50 yaş altı kanser vakalarının 1990 yılında 1.82 milyonken, 2019 yılında 3.26 milyona ulaştığını ortaya koydu. Ancak bu çalışmalar, nüfus yapısındaki değişiklikleri hesaba katmıyor. Bu da gerçek bir artışı göstermediği anlamına geliyor. Vaka sayısı çok büyük görünse de, bu yükseliş kısmen nüfus artışından kaynaklanıyor. Gerçekte 50’li yaşların üzerindeki vakalar, hâlâ 50’li yaşların altındaki vakaları gölgede bırakıyor. İnsan ömrü uzadıkça kanser vakaları artıyor. Ancak 14-49 yaş grubundaki kanser vakalarında mütevazı bir artış olduğunu kabul edebiliriz.”

Doç. Dr. Nilay Şengül, yaşam tarzının kanserden korunmada önemli rol oynadığını belirterek “Hayat boyu yaşadığımız olaylar, genlerimizde hataların meydana gelmesini hızlandırabilir veya yavaşlatabilir. Bunlar kontrol edebildiğimiz ve edemediğimiz etkenleri içerir. Yaşam tarzımız, genetiğimiz, aile geçmişimiz, virüs maruziyetimiz, mesleğimiz, soluduğumuz hava bu faktörlere dahildir. Tüm bunlar, kansere yakalanma riskinde farklı roller oynayabilir ve yaşam tarzının ne kadar önemli bir etkiye sahip olabileceğini açıkça gösterir” diye konuştu.

asf4as4f4as.jpg

'TARAMA TESTLERİ, DAHA ÇOK VAKANIN ERKEN TESPİT EDİLMESİNİ SAĞLIYOR'

Günümüzde obezitenin yaygınlaştığına ve fazla kilonun 13 farklı kanser türüne yakalanma riskini arttırdığına dikkat çeken Doç. Dr. Nilay Şengül, diğer risk faktörleriyle ilgili de bilgiler verdi: “Güneşlenme ve şezlong kullanma kültürü, melanom cilt kanseri oranlarının artmasına yol açıyor. Alkol tüketimi de risk faktörleri arasında yer alıyor. Kadınlarda meme taraması ile daha fazla kanser vakası daha genç yaşlarda tespit edilebiliyor. Ancak meme kanseri oranlarındaki artış, yaşam tarzı değişikliklerine de bağlı. Artık kadınlar daha geç yaşlarda anne oluyor ve daha az emziriyor. Erkeklerde ise Prostat Spesifik Antijen (PSA) testinin kullanılmaya başlanması, teşhis edilen prostat kanserlerinin sayısında artışa yol açtı. Bunların birçoğu daha önce tespit edilmemiş olabilir.”

'BAZI KANSER TÜRLERİNİN GÖRÜLME ORANLARI DÜŞÜYOR'

Bazı kanser türlerinde dramatik düşüşler yaşandığını da kaydeden Doç. Dr. Nilay Şengül, bunun sebeplerini şöyle anlattı: “Sigara tüketimi, günümüzde tüm kanser vakalarının yüzde 15’inden sorumlu. Sigara, tüm dünyada en büyük önlenebilir kanser nedeni olmaya devam ediyor. Ancak eskiye oranla daha az kişi tütün içiyor ve genel olarak akciğer kanseri oranları düşüyor. Enfeksiyonlarla bağlantılı olan bazı diğer kanser türlerinin de oranları geriliyor. Örneğin mide kanseri; yiyeceklerin hazırlanma şeklindeki değişiklikler ve midede enfeksiyona yol açan Helicobakter Pylori oranlarının düşmesi nedeniyle, eskisine göre çok daha az görülüyor. NHS tarama programı, rahim ağzı kanseri salgınını neredeyse önledi. Aşının HPV virüsüne karşı etkileri ortaya çıktıkça, oranlarının daha da düşmesi bekleniyor. Sağlıklı kiloyu koruyarak, daha aktif olarak ve daha az sigara-alkol tüketerek olasılıkları lehimize çevirebiliriz.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN