Annesinin ısrarları üzerine kuyumcunun yanında çırak olarak işe başlayan Servet Küçükdemirel, ustası dövünce işten ayrılmak istedim. Annesinin “ mesleği en iyi şekilde öğreneceksin” sözlerinin üzerine yeniden kolları sıvayan Küçükdemirel, şimdilerde dünyada yalnızca 3-5 kişinin yaptığı bir mesleği icra ediyor.
Konya’da 1981 yılında annesinin kuyumcunun yanına çırak olarak gönderdiği Servet Küçükdemirel, ustasının kendisini dövdüğü şikayeti ile işten ayrılmak istedi. Annesi Sevim Küçükdemirel, oğlunun kendi isteğiyle okulu bıraktığını söyleyerek bu mesleğe devam etmesi gerektiğini dile getirdi. Önce çıraklık sonra kalfalık derken büyük bir sanatın ustası olan Servet Küçükdemirel, Bursa'da açılan festivale davet edilmesinin üzerine işlediği yüzüklerle yalnızca Türkiye'de değil farklı ülkelerde de tanındı.
HER GÜN İŞE GÖNDERDİ
Annesinin ısrarları ile her gün işe gönderilen Servet Küçükdemirel, bu mesleğe kendisini en çok annesinin teşvik ettiğini söyledi. Çıraklık döneminde ustaların hep çıraklarını döverek eğitim verdiğini dile getiren Küçükdemirel, ustasının sıkı bir disipline sahip olduğunu da aktardı. Annesinin ‘o usta seni sevdiği için böyle davranıyor, o sen meslek sahibi ol diye yapıyor. Başka kurtuluşun yok oğlum, abilerin okudu ama sen okumadın. Sen bu mesleğin en iyisi olmalısın. O yüzden de sabredeceksin ve bu mesleği en güzel şekilde öğrenip kendi koluna bir altın bilezik takacaksın’ sözlerini işaret eden Küçükdemirel, annesinin telkinleri ile bu yaşa geldiğini söyledi.
SADECE ELLE YAPILIYOR
Kendi iş yerini açması ile birlikte oyma sanatıyla uğraştığını dile getiren Servet Küçükdemirel, 7 yıl önce Bursa'da uluslararası büyük bir festivale katıldığını ve eli boş gitmemek için bir şeyler tasarlaması gerektiğini söyledi. Taşların içerisine Bursa Ulu Camii işlediğine ifade eden Küçükdemirel, festivalde inanılmaz ilgi gördüğünü de vurguladı.
Yaptığı sanatın görülmeyen bir takı olarak çığır açtığını ifade eden Küçükdemirel, bunu ileriye taşıyabilmenin mümkün olduğunu belirterek bu işte hiçbir makinenin kullanılmadığını da söyledi. Yalnızca elle oyarak taş içine işleme yapabildiklerini dile getiren Servet Küçükdemirel, “Hiçbir makine işleyemiyor. Bu işi tamamen elde oya oya yapıyoruz. Bunu ne lazer yapabiliyor, ne CNC yapabiliyor bu tamamen Allah’ın verdiği yetenek ve kabiliyet” ifadelerini kullandı.
DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA İLGİ GÖRÜYOR
Yaptığı oyma yüzüklerin dünyanın farklı ülkelerinde ilgi gördüğünü ve sıklıkla talep geldiğini anlatan Küçükdemirel, dünyanın farklı noktalarına iş yaptıklarını söyledi. Avustralya, Kanada, İspanya ve Brezilya'da müşterisi olduğunu dile getiren Küçükdemirel, çoğunlukla koleksiyonerlerin ilgi gösterdiğinin altını çizdi. Bu ürünlerin yalnızca koleksiyonlarda kalmayıp kullanılması için de daha kullanışlı bir hale getirildiğini vurgulayan Küçükdemirel, “O yüzden de bunu koleksiyonuna koyan insanlar aynı zamanda kullanabiliyor. Biz kullanışlı hale getiriyoruz. Tamamen kapalı kutular içerisinde kalmasını istemiyorum. Endonezya, Malezya, Hindistan ülkelerinden taşı kestiriyorum. Dümdüz şekilde sade bir taş ve bu taşı tersten oya oya böyle tarihi yerleri ortaya çıkarıyoruz” sözlerini dile getirdi.