Japonya’da geçtiğimiz hafta başbakanlık koltuğuna oturan İşiba Şigeru, ülkede siyasete güveni yeniden oluşturacaklarını ve artan yaşam maliyetine karşı halkın endişelerini hafifleteceklerini bildirdi.
Japonya’da hafta içi yeni kabinesiyle göreve başlayan Başbakan İşiba Şigeru, gelecek dönemde izleyeceği ekonomi, savunma ve dış politikaya ilişkin ulusal mecliste konuştu.
İktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP) içi siyasi bağış fonu skandalı nedeniyle son dönemde "sarsılan kamu güveninin yeniden kazanılmasını" taahhüt eden İşiba, "siyasetçiler için değil halk için siyaset" vurgusu yaptı.
İşiba, "Siyasi bağış fonları konusunda siyasete yönelik kaybolan güveni yeniden tesis edeceğim ve Japonya'nın içinde bulunduğu durumu her zamankinden daha açık şekilde halka anlatacağım" ifadesini kullandı.
ASGARİ ÜCRETE ZAM KAPIDA
Ekonomi politikalarına değinen İşiba, işçilerin "enflasyonu aşan sürdürülebilir maaş artışları almasını" arzuladığını kaydetti. İşiba, "erdemli bir büyüme ve bölüşüm döngüsü" oluşturulması için yatırımların teşvik edilmesi gerektiğini bildirdi.
Yükselen yaşam masraflarıyla mücadelede, hane halkına yönelik desteğin sürdürüleceğini kaydeden İşiba, "Ücret artışlarının enflasyonu geride bıraktığı ve şirketlerin proaktif yatırımlar yaptığı bir döneme kadar destek sağlamamız gerekiyor." dedi.
İşiba, 2020'li yılların sonuna kadar ülke genelinde saatlik ortalama asgari ücretin bin 500 yene (10,2 dolar) çıkarılacağını bildirdi. Halihazırda bu ücret bin 55 yen. Önceki hükümet, söz konusu ücretin 2030'ların ortalarına doğru bin 500 yen seviyesine çıkarılabileceğini açıklamıştı.
‘ASKERİ KAPASİTEMİZİ GÜÇLENDİRECEĞİZ’
Japonya-ABD güvenlik ittifakının, Japon diplomasisi ve güvenliğinin "temel taşı" olduğuna dikkati çeken İşiba, ülkesinin "Serbest ve Açık Hint-Pasifik" vizyonunu hedeflediğini kaydetti
Diplomasi ile savunmada "dengeli düzlem" seyredileceğini belirten İşiba; Çin, Rusya ve Kuzey Kore'den gelebilecek tehditlere karşı Japonya-ABD ittifakı çerçevesinde askeri kapasitelerin güçlendirileceğini söyledi.
Japonya'nın etrafındaki güvenlik ortamının, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana "en şiddetli ve karmaşık" düzeyde olduğunu vurgulayan İşiba, benzer düşüncedeki ülkelerle çalışma isteğini yineledi.
Ülkesinin dış politika hedeflerine değinen İşiba, Güney Kore ile ilişkilerin geliştirilmesinde, selefi Kişida Fumio'nun yakaladığı ivmenin sürdürüleceğini bildirerek Tokyo-Seul ilişkilerini "daha güçlü ve kapsamlı" hale getirme kararlılığını vurguladı.
Doğu ve Güney Çin denizlerinde statükoyu güç kullanarak değiştirme çabalarının farkında olduklarını dile getiren İşiba, Çin ile "diyalog yoluyla yapıcı, istikrarlı ve karşılıklı fayda getiren" ilişkiler arayacağını kaydetti.
Kuzey Kore'nin kaçırdığı iddia edilen Japonların ana vatana dönüşleri konusunda "tüm gücüyle çaba göstereceği"nin sözünü veren İşiba, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile muhtemel bir zirvede bir araya gelinmesine değinmedi. Oysa selefi Kişida, sıklıkla, Kim ile bir zirvede buluşma düşüncesini dile getiriyordu.
Rusya-Ukrayna krizinin "Asya'da oluşturduğu endişeler" nedeniyle ikili ilişkilerin soğumuş olduğuna dikkati çeken İşiba, Tokyo-Moskova arasındaki toprak anlaşmazlığında çözüm hedefleyeceğini söyledi.
Ukrayna'da savaşa yönelik "birçok kişi bugünün Ukrayna'sının yarının Doğu Asya'sı olabileceğinden korkuyor" değerlendirmesinde bulunan İşiba, "Caydırıcılık Ukrayna'da neden işe yaramadı? Orta Doğu'daki durumla birleşince uluslararası toplum giderek daha fazla bölünüyor ve çatışmacı hale geliyor" diye konuştu.
