Beşinci zeka çağına mı giriyoruz?

Beşinci zeka çağına mı giriyoruz?

Meşhur fütürist ve bilim insanı Ray Kurzwel yeni bir kitap yazdı ve yine gündem olmayı başardı. Google’da baş araştırmacı olan Kurzwel, yapay zekanın olası tehlikeleri hakkında art arda açıklamalar yapan meslektaşlarının aksine fazlasıyla iyimser.

GÜLAY ERDEMLİ

2005 yılında yazdığı ‘The Singularity is Near(Türkçeye İnsanlık 2.0 olarak çevrilmişti)’ kitabında bilgisayarların 2029 yılına kadar ‘insan seviyesinde’ bir zekaya ulaşacağını, 2045 yılında ise bilgisayarlarla birleşerek ‘süper insan’ olacağımızı öngörmüştü. Yeni kitabı ‘The Singularity is Nearer/ Tekillik daha da yakın’ kitabında ise çıtayı daha da yükseğe çıkardı teknoloji kahini. 76 yaşındaki bilgisayar bilimci, teknolojide pek çok isabetli tahminiyle biliniyor. Daha önce akıllı telefon çağını, 1998 yılına kadar bir bilgisayarın insanı satrançta yeneceğini öngörmüştü.

1kapak-005.jpg
Ray Kurzwel

Kurzwel, çıtayı fazla yükseltti demiştim, hatta ayıp olacak ama biraz ‘uçuyor’ bile denilebilir. Diyor ki “ölüler hayata geri dönecek.” Yapay zeka sayesinde kişiyi taklit eden simülasyonlar olacak hem de 2030’a kadar. Aynı yıllarda yapay zeka kullanan biyolojik simülatörler sayesinde klinik deneyler yıllar yerine saatler içinde yapılabilecek, yeni ilaç ve uzun ömür uygulamaları kolaylaşacak. 2040’a gelindiğinde bir insanın kopyasının yapmak mümkün olacak. 2045 yılına kadar da insanlar yapay zekayla birleşip ölümsüz ‘cyborg’lar olacakmış! Buna da ‘beşinci zeka çağı’ diyor.

Kurzwel, yeni kitabının çıkışıyla birlikte yabancı basında pek çok yere röportaj verdi. Şu soru ilginç: “Herkesin sizin öngördüğünüz geleceğin teknolojisini karşılayabilmesi mümkün değil. Teknolojik eşitsizlik sizi endişelendirmiyor mu?”

Kurzwel’in cevabı da pek iyimser: “Zengin olmak bu teknolojilere hızlı ulaşmanızı sağlar ama akıllı telefonlar da yeniyken çok pahalıydı ve ayrıca hiç de iyi değillerdi. Şimdi ise hem uygun fiyatlı hem de kullanışlılar.” Ray Bey, sanırım yeni telefonların bizdeki fiyatını bilmiyor!

Kitap yapay zekanın günümüzün birçok işini bitirme tehlikesini de ayrıntılı olarak ele alıyor. “Hiç endişelenmeyin” diyor Kurzwel; “Belirli iş türleri otomatikleşecek ve etkilenenler olacak. Ancak yeni teknoloji yeni işler de yaratıyor. Sosyal medya fenomeni olmak 10 yıl önce bile hiç mantıklı değildi mesela.”

‘Ölümsüzlük’ için de planını hazırlamış: “İlk planım hayatta kalmak ve uzun ömür kaçış hızına ulaşmak. Sağlıklı kalmama yardımcı olması için günde 80 hap alıyorum. Ayrıca bir AI avatarımı yaratmayı düşünüyorum ki 2020’lerin sonlarında hepimizin sahip olacağı bir seçenek olduğunu düşünüyorum.”

Bunlar Kurzwel’in iddiaları, hangisi ne kadar gerçekleşir bilemem ama yapay zeka konusunda uzmanlar çok şey söylüyor. Yapay zeka ve siber güvenlik uzmanı, bilgisayar bilimci, ‘AI: Açıklanamaz, Tahmin Edilemez, Kontrol Edilemez’ kitabının yazarı Roman Yampolskiy geçenlerde yapay zeka araştırmacısı olan, YouTube kanalıyla milyonların izlediği Lex Fridman’ın konuğuydu. Yampolskiy’a göre büyük olasılıkla bir simülasyonda yaşıyoruz. Ayrıca yapay zekanın önümüzdeki 100 yıl içinde insan neslinin tükenmesine yol açma olasılığı yüzde 99,9.

‘Yapay zeka’ değil ‘süper zeka’ kavramını kullanıyor Yampolskiy, daha akıllı bir sistemin ne yapacağını tahmin edemeyeceğimizi savunuyor. “Bir sanatçının sanatının makineler tarafından üretilenlerle rekabet edememesi nedeniyle takdir edilmediğini hissettiği bir dünya düşünün. Bu bir örnek, işlerin yüzde 10’unu değil, tümünü kaybediyoruz. Toplumların üzerine kurulu olduğu her şey tek bir nesilde tamamen değişiyor. Bu yeni yaşam tarzını nasıl yaşayacağımızı bilmiyoruz. İkinci bir şansımız yok. Birisi hesabınızı hack’lese ne önemi var. Benim söylediğim varoluşsal riskler.”

Yaa bir karar verin; yapay mı süper zeki mi her neyse bizi yok mu edecek, yoksa hayatımızı iyiye mi götürecek?

BİR DE SEÇİLİRMİŞ…

Yapay zekanın CEO olduğunu yazmıştım, hatta bazı seçimlerde ufaktan yapay zeka adaylığı falan da konuşulmaya başlanmıştı. Bir tane de ABD’nin Wyoming Eyaleti’nin Cheyenne şehri Belediye Başkan adayı çıktı, VIC. Arkasında Victor Miller adlı biri var. 2024 yılında seçimlerde seçilmeyi başarırsa bütün kararları VIC alacakmış. Elbette herkes VIC’e oy verildiğinde Victor Miller’a oy verilmiş olacağını biliyor. Ama Miller ısrarlı “Belediye başkanı olarak bütün kararları VIC alacak.”

VIC tek değil, Brezilya Sao Paulo’daki Pedro Markun adlı teknoloji aktivisti, yapay zeka Lex’in belediye meclisine girmesi için kampanya başlattı.

Black Mirror dizisini izleyenler belki hatırlar. ‘Waldo Zamanı’ adlı bölümde, sanal ortamda yaratılan bir ayıcık figürü kendisini bir anda siyasetin içinde bulup seçimlere adaylığını koyup diğer adaylarla girdiği tartışmalarda halkın desteğini alıp güçlenmişti.

Kim bilir belki bir gün…

10 DOLARLIK BEBEKLE ‘MUTLULUK’ HAYALİ…

Sony Angel… Dünyada çılgıncasına büyüyen bir trend oldu. Yaklaşık 10 dolara satılan, en büyüğü 7,5 santim boyundaki bu bebekler Z kuşağının oyuncağı oldu. Yetişkinliğin stresi ile başa çıkmaya çalışan kadınlar için minik bir arkadaşmış! İki yaşındaki bir melek olarak tanımlanıyor. Japon oyuncak tasarımcısı Toru Soeya tarafından üretilen bebeklerin kanatları ve farklı çeşitlerde renkli başlıkları var. Bebeklerin hayranları fan kulüpler oluşturmuş, sık sık bir araya gelip bebekleriyle birlikte sosyalleşiyorlar.

1kapak-006.jpg

Aslında yeni de değiller, 2005 yılından beri piyasadalar ama birdenbire patladılar. #sonnyangel hashtag’i TikTok’ta 95 milyondan fazla görüntülendi, Instagram’ı salladı. Top model Bella Hadid, Instagram’da Sonny Angel’la dolu duvarının paylaştı, Spice Girls grubunun eski solisti, şimdinin moda tasarımcısı Victoria Beckham’ın telefonunu süsledi. Fenomen olan bu bebeklerin resmi sloganı ‘size mutluluk getirebilir!’

Baştan çıkarıcı bir vaat değil mi? Yani tamam insan küçük şeylerle mutlu olmalı ama bu da biraz tuhaf ya…

HAYRAN KÜLTÜRÜ MERKEZİ

YouTube Kültür ve Trendler raporu 2024 analizini yayınladı. Öyle görünüyor ki artık YouTube ana akım medyanın yerini aldı. Verilere, 14-44 yaş aralığındaki çevrimiçi kullanıcıların yüzde 85’i kendilerini bir şeyin ya da birinin hayranı olarak tanımlıyor. Yine aynı yaş aralığındakilerin yüzde 80’i ilgi alanlarıyla ilgili içerikleri keşfetmek için haftada en az bir kez YouTube’u kullanıyor.

1kapak-007.jpg

ABD’de Z kuşağının yüzde 66’sı ilgi alanlarını analiz eden veya tartışan içerikleri izliyor. Yine aynı jenerasyonun yüzde 8’i kendilerini, ürettikleri içeriklerden para kazanan profesyoneller olarak görüyor.

Video oyunu Grand Theft Auto VI fragmanının yayınlanması gibi kültürel etkinlikler de YouTube’un gücünün gösteriyor. Fragman 24 saat içinde 90 milyondan fazla görüntülenme aldı. Hayranların oluşturduğu tepki videoları ve analizler aynı zaman diliminde 192 milyon görüntülenme daha ekledi. Tüm bunlar YouTube’un kamu algısının nasıl şekillendirebileceğinin en çarpıcı örneklerinden biri.

YouTube kullanıcıları daha fazla yaratıcı hale geldikçe ana akım medyayı da zenginleştiriyor ve yeni fenomenler ortaya çıkartıyor.

Açıkçası tüm bu sonuçlar çok da şaşırtıcı değil. İnternete giren 10 yaşındaki bir çocuk da, 80 yaşındaki bir amca da YouTube’un sadık kullanıcısı...

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN