Tüm dünya için tehlike çanları çalmaya başladı. Büyük bir felaketin içine düşülmesine sadece 25 yıl kaldı. Gerekli tedbirler alınmazsa ekonomi çökecek, kıtlık başlayacak ve insanlık için zorlu günler başlayacak. İşte detaylar…
Küresel su krizi, dünya genelinde büyük bir tehdit oluşturuyor. Uzmanların sürekli uyarılarına rağmen, gerekli önlemler ya alınmıyor ya da mevcut önlemler yetersiz kalıyor. Küresel Su Ekonomisi Komisyonu'nun yayımladığı son rapor, bu felaketin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre, su krizinin etkileri 2050 yılına kadar gıda üretiminin yarısından fazlasını tehlikeye atabilir.
ACİL HAREKET ÇAĞRISI
Küresel Su Ekonomisi Komisyonu’nun "Suyun Ekonomisi: Hidrolojik Döngünün Küresel Ortak Fayda Olarak Değerlendirilmesi" başlıklı raporunda, su döngüsünün dengesizleşmesinin insanlık ve dünya ekonomileri üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiliyor. Zayıf ekonomik yapılar, sürdürülebilir olmayan arazi kullanımı ve su kaynaklarının kötü yönetimi, iklim kriziyle birleşerek küresel su döngüsüne büyük bir baskı yapıyor. Komisyon, acil önlemler alınmadığı takdirde, bu dengesizliğin felaket sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
GIDA ÜRETİMİ RİSK ALTINDA
Raporda, derinleşen su krizi nedeniyle 2050 yılına kadar dünya gıda üretiminin yarısından fazlasının risk altında olabileceği belirtiliyor. Yaklaşık üç milyar insan ve dünya gıda üretiminin önemli bir kısmı, su kıtlığı çeken ve su kaynaklarının dengesiz olduğu bölgelerde yaşıyor. Ayrıca, yer altı sularındaki kayıplar, birçok şehrin çökme tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına neden olabilir.
EKONOMİK KAYIPLAR KAPIDA
Su krizi, yalnızca gıda üretimini değil, aynı zamanda ekonomik istikrarı da tehdit ediyor. Komisyon, önümüzdeki 25 yıl içinde dünya genelinde ortalama yüzde 8'lik bir Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) kaybı riski olduğuna dikkat çekiyor. Düşük gelirli ülkelerde bu oran, yüzde 15'e kadar çıkabiliyor.
SUYA İHTİYAÇ KATLANIYOR
Rapora göre, günümüzde insanların temel sağlık ve hijyen ihtiyaçlarını karşılamak için günde 50 ila 100 litre suya ihtiyaçları var. Ancak, sağlıklı bir yaşam sürmek ve yeterli beslenme için kişi başına günlük su ihtiyacı 4 bin litreye kadar yükselebiliyor.
Bu acil durum karşısında harekete geçmek için zaman giderek daralıyor. Küresel su krizinin önüne geçilmezse, dünya büyük bir kıtlık ve ekonomik çöküşle yüzleşmek zorunda kalacak. Herkesin dikkatle izlemesi gereken bu durum, insanlık için bir uyarı niteliğinde.