Bir grup sanatçının Amerika’da popüler dört yapay zeka şirketine açtığı telif davasında hakim şirketlerin sanatçıların eserlerinden ‘haksız kar’ elde etmediğine karar verdi. Öte yandan bu kararın nihai sonuç olmadığını belirten hakim, ‘tetiklenen ihlal iddialarını’ kabul etti, bunun da davanın sürmesi için yeterli olduğunu söyledi.
Sanatçıların yapay zekaya karşı zafer olarak gördüğü bu gelişme ise gelecekte yapay zeka şirketlerinin telif hakkı ihlalinden sorumlu tutulabileceğine dair umudu artırdı.
SALİHA SULTAN
Sanat dünyasının gözü bir grup sanatçının Amerika’da dört yapay zeka şirketine açtığı telif davasında. Kaliforniya’da görülen mahkemenin bu haftaki duruşmasında yeni gelişmeler yaşandı. Davanın hakimi William H. Orrick, öncelikle Stability AI , Midjourney , DeviantArt ve Runway AI adlı popüler yapay zeka şirketlerinin sanatçıların eserlerinden ‘haksız kar’ elde etmediğine karar verdi. Bu karar, sanatçıların davaya dayanak gösterdiği, yapay zeka şirketlerinin Dijital Milenyum Telif Hakkı Yasası’nı çeşitli şekillerde ihlal ettiği, dolayısıyla çalışmalarından haksız yere kar elde ettikleri iddialarında elini zayıflattı. Öte yandan hakim bu kararın nihai sonuç olmadığını belirterek, ‘tetiklenen ihlal iddialarını’ kabul etti ve bu iddianın davanın sürmesi için yeterli olduğunu söyledi. Sanatçıların zafer olarak kabul ettiği bu ayrıntı, gelecekte yapay zeka şirketlerinin telif hakkı ihlalinden sorumlu tutulabileceğine işaret ediyor. Ayrıca sanatçıların avukatlarının yapay zeka görüntü üreteci şirketlerinin belgelerini incelemesine, mahkemeye eğitim veri kümeleri, mekanizmaları ve iç işleyişleri hakkında daha fazla ayrıntı sunmasına olanak tanıyor.
‘ESERLER ZATEN TELİF HAKKI İLE KORUNUYOR SAVUNMASI’
Ocak 2023’te Andersen, McKernan ve Ortiz, 2022’de piyasaya sürülen Stable Diffusion’ın çevrimiçi olarak yayınlanan 5 milyardan fazla görüntünün ‘kazınması’ ile oluşan bir veri seti olan LAION-5B üzerinden eğitildiğini iddia etmişti. Şikayette, çalışmalarının modelleri eğitmek için kullanılması nedeniyle modellerin türev çalışmalar ürettiği savunuldu. Midjourney şirketi dava sürecindeki savunmasında ‘yeni tanımlanan telif hakkıyla korunan eserlerin tesciline dair kanıtların yetersiz olduğunu’ iddia etti. Bunun yerine, eserlerin ‘hem telif hakkıyla korunduğu hem de AI ürünlerini eğitmek için kullanılan LAION veri kümelerine dahil edildiği’ belirtildi. Midjourney ayrıca telif hakkı korumasının yalnızca derlemelerdeki yeni materyali kapsadığını ve sanatçıların AI tarafından oluşturulan derlemelerdeki hangi eserlerin yeni olduğunu tespit edemediklerini ileri sürdü.
Davayı takip eden uzmanlara göre Midjourney’nin modelini eğitmek için sanatçıların adlarını ve eserlerinin etiketli öğelerini kullanması gelecekte telif hakkı ihlali kapsamına girebilir. Öte yandan, örneğin Monalisa gibi telif hakkı ile korunan bir eserin bir başka ressam tarafından Picasso’nun imzası ile birebir kopyalanması normalde bir telif hakkı suçu değil, bu durum da davacı sanatçıları yapay zekaya karşı zor durumda bırakıyor. AI sanat üreticilerinin dava ilerledikçe eğitim uygulamalarını ve model çıktılarını nasıl savunacakları merak konusu.