1960’larda ABD’ye kaçırılan 18 tarihi eserimiz 50 yıl sonra evine geri döndü. Yurtdışına yasadışı yollarla çıkarılan eserler Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma Birimi arasındaki iş birliği sonucunda geri alındı. New York’taki Türk Evi’nde düzenlenen törenle teslim alınan eserler arasında iki bronz heykel başı ve anıtsal boyutlarda bir bronz kadın heykelinin yanı sıra, değerli paralar ve mücevherler de yer alıyor.
SALİHA SULTAN
ABD, yurt dışına kaçırılan 18 tarihi eseri Türkiye’ye iade etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre ülkemizden kaçırılan 18 tarihi eser evine geri döndü. Eserlerimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı ile Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma Birimi (HSI) arasındaki iş birliği sonucunda yürütülen çalışmaların ardından New York’taki Türk Evi’nde düzenlenen törenle teslim alındı. Törene Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı da katıldı.
18 tarihi eser arasında, yaklaşık 50 yıldır iadesi için çalışmalar süren Burdur ili, Boubon Antik Kenti kökenli iki bronz heykel başı ve anıtsal boyutlarda bir bronz kadın heykelinin yanı sıra, çeşitli dönemlere ait seramik eserler, madeni paralar, bir mücevher parçası ve Osmanlı dönemine ait iki hançer de bulunuyor. M.Ö. 1. ile M.S. 1. yüzyıllar arasına tarihlenen ve genç bir erkeği tasvir eden bronz heykel başı da Türkiye’ye iade edildi. Bu heykelin iadesi, yürütülen soruşturma kapsamında ortaya konan deliller çerçevesinde eserin bulunduğu Jean Paul Getty Müzesi’nce kabul edildi. Santa Barbara Sanat Müzesi’nden iadesi sağlanan sakallı erkek başı ise M.S. 3. yüzyıla tarihlendiriliyor. İnsan boyutunda bir heykele ait olduğu düşünülen ve Roma İmparatoru Gallienus dönemi modasını yansıtan saç ve sakal tipine sahip başın iade sürecinde görgü tanığı ifadeleri ve soruşturmalar sonucu elde edilen yeni bilgiler büyük rol oynadı.
İade edilen eserlerde Miami Üniversitesi’ne bağlı Lowe Sanat Müzesi’nden getirilen çeşitli dönemlere ait pişmiş toprak eserler dte dikkat çekiyor. Bunlar arasında M.Ö. 1. binyıla tarihlenen çift kulplu ve boyalı bir kap, antik döneme ait bir testi, Bizans dönemi bir kase ve kandilin yanı sıra M.S. 1055-1056 yıllarına ait Histamenon olarak nitelendirilen, M.S. 540 yılına tarihlenen ve Follis olarak nitelendirilen ve M.S. 775-780 yıllarına tarihlenen Solidus olarak nitelendirilen üç adet Bizans sikkesi, M.Ö. 40 yılına tarihlenen Denarius olarak nitelendirilen gümüş Roma sikkesi yer alıyor.
ADANA KÖKENLİ GÜMÜŞ KEMER
Ülkemize iadesi sağlanan eserler arasında etnografik nitelikte olanlar da var. 10. ve 11. yüzyıllara tarihlenen, Anadolu’daki Türkmen işçiliğinin parlak bir örneği olan, mine ve değerli taşlarla süslenmiş bir mücevher parçasının Adana kökenli bir kemer olduğu tespit edildi. Osmanlı metal işçiliğinin zerafetini gösteren, 19. yüzyıla ait gümüş kın ve kabzası olan, telkâri işlemeli iki hançer ise dönemin metal işçiliğinin ulaştığı noktayı gözler önüne seriyor.
GAZETECİLER GÜNDEME GETİRMİŞTİ
Burdur İli, Boubon Antik Kenti kökenli, 1960’lı yıllarda kaçak kazılarla elde edilen ve yurtdışına yasadışı yollarla çıkarılan eserler ilk olarak Prof. Dr. Jale İnan ve gazeteci-yazar Özgen Acar tarafından gündeme getirilmişti. Manhattan Bölge Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığınca derinleştirilen araştırmalar sonucunda bugüne kadar Lucius Verus, Septimus Severus, bir imparator heykeli ile 3 bronz heykelin yanı sıra Genç ve Olgun Caracalla başları ile bronz bir kadın büstü başta olmak üzere birçok bronz eserin iadesi sağlanmıştı.