Filistin Devlet Başkanı Abbas ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Beştepe'deki görüşmesi sona erdi. Erdoğan, Türkiye olarak garantörlük çerçevesinde sorumluluk üstelenmeye hazır olunduğunu belirterek "Kalıcı barışın tek yolu 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin tesisidir" dedi. Ayrıca Erdoğan, İsrail'in saldırı için "Tam 151 gündür, son asrın en büyük barbarlıklarından birine şahit oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Beştepe'de ağırlıyor. Görüşmede, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ele alındı. Görüşmenin ardından Erdoğan ve Abbas'ın ortak basın açıklaması yaptı. Gazze için garantörlüğe hazır olduklarını söyleyen Erdoğan, "Kalıcı barışın tek yolu 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin tesisidir" dedi. Erdoğan, "Tam 151 gündür, son asrın en büyük barbarlıklarından birine şahit oluyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın ardından açıklama yapan Abbas ise, "Ramazan ayına girmek üzereyiz. Filistin'in BM daimi üyeliğe sahip olması bizim arzuladığımız bir şeydir. Bu bağlamda AB ülkeleri Filistin'i tanımalıdır. Biz Türkiye'nin rolünü önemsiyoruz. Gazze, Filistin devleti topraklarının ayrılmaz parçasıdır. Bölünmesi mümkün değildir." diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
Türkiye ve Türk milleti Filistin davasına her zaman destek vermiş, Filistin'in gönlümüzde her zaman müstesna bir yeri olmuştur. Filistin'deki son durumu etraflıca ele aldık. 32 bine yakın Filistinli şehit oldu. 72 binden fazla kişi yaralandı. 2 milyondan fazla Filistinli evini terk etmek zorunda kaldı. İsrail, Gazze halkını sadece açlık ve susuzlukla değil bomba yağdırarak da vahşice katlediyor. Batılı güçlerin desteğiyle Netanyahu ve yönetimi Filistin halkına yönelik soykırım uygulamaktadır. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin. Sözlü sunumda bulunarak tutumumuzu beyan ettik. İsrail, soykırım sözleşmesindeki yükümlülükleri ihlalden yargılanmaktadır. Ancak ihtiyati tedbir kararına rağmen İsrail yönetimi sivilleri katletmeyi sürdürmektedir. İsrail'in bu tavrının en büyük sebebi Batılı güçlerin İsrail'e verdikleri destektir. Türkiye'nin duruşu ve desteği bellidir. Bu konuda olağanüstü çaba harcadık.
"KALICIN BARIŞIN TEK YOLU 1967 SINIRLARININ TESİSİDİR"
37 bin tonu aşkın malzemeyi bölgeye sevk ettik. Gazze'de sahra hastanesi kurulması için çabalarımız devam ediyor. Kalıcı barışın tek yolu; 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin tesisidir. İlgili devletlerin elini taşın altına koyması gerekmektedir. Sözde yerleşimciler adı verilen gaspçıların eylemleri çözümün önündeki en büyük engellerden biridir. İsrail-Filistin meselesine adil bir çözüm bulunamadığı takdirde Ortadoğu'da barışın hakim olamayacağı artık iyice anlaşılmıştır. Türkiye olarak garantörlük çerçevesinden sorumluluk üstlenmeye hazır olduğumuzu açıkladık. Geline aşamada İsrail zulmüne en güzel cevap Filistinliler arasında birliğin beraberliğin sağlanmasıdır. Bu alanda da üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
ABBAS: FİLİSTİN'İN BM ÜYESİ OLMASI İSTEĞİMİZDİR
Abbas'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
İsrail her türlü vahşeti yürütmektedir. Bizler Ramazan ayına girmek üzereyiz. Filistin'in BM daimi üyeliğe sahip olması bizim arzuladığımız bir şeydir. Bu bağlamda AB ülkeleri Filistin'i tanımalıdır. Biz Türkiye'nin rolünü önemsiyoruz. Gazze, Filistin devleti topraklarının ayrılmaz parçasıdır. Bölünmesi mümkün değildir. Barış ve güvenlik sadece İsrail işgalinin son bulmasıyla mümkündür. Bizler Filistin toplumunun bileşenlerini bir araya getirmek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Filistinlileri bir araya getireceğiz. Sizlere ve Türkiye halkına teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Filistin'e desteğinizden dolayı müteşekkiriz. Filistin halkına gönderdiği yardımlardan dolayı da en içten minnettarız.
