2002 yılından bu yana Türkiye’nin dört bir yanındaki kadın örgütlenmelerinin bir araya gelerek yerel, ulusal ve uluslararası mevcut siyasete toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları doğrultusunda müdahale eden, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren Kadın Koalisyonu, belediyelerin gerçekleştirdiği stratejik planlarda olmazsa olmazlarını açıkladı.
Bir merkezi, delegeleri ve kişiye özel temsil sistemi olmayan Kadın Koalisyonu, Stratejik Plan süreçlerinde olması gerekenleri rapor haline getirdi.
Siyasete katılımın yalnızca seçme ve seçilme hakkından ibaret olmadığını, karar alma ve politika oluşturma süreçlerine aktif katılım sağlamanın hayatı, ortak yaşam alanlarını, geleceği belirleyebilmek için şart olduğunu vurgulayan Kadın Koalisyonu, “Dolayısıyla katılım talebimiz, eşit yurttaşlık ve özgürlük talebidir” açıklaması yaptı.
“YARDIMCI DEĞİL POLİTİKA YAPANLAR OLMAK İSTİYORUZ”
Raporu kamuoyuna açıklayan Kadın Koalisyonu’nu şu ifadelere yer verdi:
“Bir katılım yolu olarak belediyeleri izleme çalışmaları yürütüyoruz. İzlemeyi, yalnızca teknik ve uzmanlık işi olarak değil, doğrudan hizmetlerin kullanıcısı olan, çeşitli örgütlerden politikanın öznesi kadınların her aşamadaki geniş kolektif katılımıyla gerçekleşen bir politik süreç olarak görüyoruz. Bu yolla kadınların yalnızca danışılan, görüşlerine ya da ilişki ağlarına başvurulan “yardımcılar” değil, yaşadıkları yerde politika yapımının her aşamasını gerçekleştirenler olmasının mücadelesini veriyoruz.
2024 Yerel Seçimleri ile belirlenen yönetimler tam da şimdi yeni döneminin stratejik planlarını hazırlamaya başladılar. Stratejik planlar, bir belediyenin yönetim sürecinde hayata geçireceklerinin ufkunu, görevlerini, hedeflerini, somut adımlarını gösterir. Nasıl hazırlandığına bağlı olarak kimleri ya da hangi meseleleri içerip içermeyeceği, en son düşünüleceklerle ilk gözden çıkarılacakların neler olacağı, kaynakların dağılımı belirlenir.
“MÜCADELEMİZ ÖNEMLİ BİR SİYASİ KARARLILIK İÇİNDİR”
Nitekim belediyelerin 2020’de başlayan COVID-19 küresel salgınına etkili yanıt verebilmelerinin küresel salgın öncesinde eşitlikçi politika ve uygulamalara sahip olup olmadığına, kurum içi işleyişte ve belediye sınırları içerisinde yaşayan yurttaşlarla ve diğer canlılarla yaklaşımda eşitlikçi bir anlayışın geliştirilip geliştirilmediğine bağlı olarak değiştiğini de somut olarak gördük.
Örneğin kadınlara yönelik şiddetle mücadele için tutum almamış, mekanizmalarını kurmamış belediyelerin kriz koşullarında artan şiddeti engelleyecek bir müdahalesini görmek de pek mümkün olmadı. Kadın koalisyonu olarak bu dönemde de stratejik planın bizler için anlamını, hazırlanma ve uygulanma yöntemini ve içermesi gereken temel değerleri belediyelerle ve kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Bunu eşitlik için mücadelenin gereği, buna verilecek olumlu yanıtı eşitlik yolunda önemli bir siyasi kararlılık olarak görüyoruz. Bu izleme çalışmasına dair olmazsa olmazlarımızı https://kadinkoalisyonu.org/haber/kadin-koalisyonu-stratejik-planlarda-olmazsa-olmazlarimiz/ linkinden de genişçe kamuoyu ile paylaşıyoruz.”