Münevver Karabulut cinayeti, mezar açma talebiyle yeniden gündeme geldi. Ancak, bu kez ortaya çıkan tablo, Avukat Rezan Epözdemir’in 10 yıl önce kesin bir dille savunduğu iddialarla çelişti. Garipoğlu ailesinin zenginliğine ve sosyal medya spekülasyonlarına dayanan şüphelerin ardına sığınılarak yapılan fethi kabir işlemi, Türkiye’yi boşuna meşgul eden bir adli fiyaskoya dönüştü.
Türkiye’yi yıllar boyu derinden sarsan Münevver Karabulut cinayetinde, Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasıyla sonuçlanan fethi kabir işlemi, kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Avukat Rezan Epözdemir, yıllar önce kesin bir dille savunduğu intihar iddiasına şüphe düşürerek mezar açtırdı, ancak Adli Tıp raporunun Garipoğlu’nun DNA’sının ailesiyle uyumlu olduğunu açıklamasıyla fiyaskoya imza attı. Epözdemir’in, popüler davalar üzerinden kişisel reklam yaptığına dair eleştiriler yeniden gündeme geldi.
Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasının ardından Adli Tıp Kurumu’nun yayımladığı rapor, Garipoğlu’nun anne ve babasıyla DNA’sının tamamen uyumlu olduğunu tespit etti. Ancak Epözdemir, 2014 yılında defalarca “Cem’in intihar ettiğinde şüpheye yer yok” diyerek kamuoyunu bilgilendiren kişi olarak, birden tam tersi yönde fikir geliştirdi. Garipoğlu'nun intiharında şüpheler olduğunu dile getirmeye başlayan Epözdemir, "Mezardaki kişinin Cem Garipoğlu olduğunu bilmiyoruz, şüphelerimiz var" diyerek mezarın açılıp DNA örneği alınması için hukuki mücadele başlatmıştı. Mahkemeden istediği yönde karar çıkınca, KARAR'a yaptığı açıklamada Epözdemir, Fethi kabir isteğinin kendi talebi olmadığını, ailenin ısrarı üzerine harekete geçtiğini söylemişti.
Adli Tıp raporuyla birlikte fethi kabir kararının boşa çıktığı bir tabloda, Epözdemir’in açıklamaları tartışmalara neden oldu. Mezarda bulunan ağzı bağlı poşet gibi “detaylar” üzerine spekülasyonlar yürüten avukat, raporun sonucunu yeterli bulmayarak yine ailenin talebiyle rapora itiraz edeceğini belirtti.
POPÜLER DAVALAR ÜZERİNDEN KENDİ REKLAMINI MI YAPIYOR?
Bu adım, Epözdemir’in uzun süredir kadın cinayetleri üzerinden “kendi reklamını” yaptığına dair eleştirileri de yeniden alevlendirdi. Kamuoyunu derinden etkileyen ve kadın cinayetleri bağlamında Türkiye’de büyük yankı uyandıran Özgecan Aslan ve Pınar Gültekin davalarını üstlenmiş olan Epözdemir, adli süreçleri kişisel reklam aracı olarak kullanmakla suçlanıyor. Bu durum, Münevver Karabulut cinayetinde de geçmişte kanlı kıyafetleri basın önüne sermesiyle benzer bir "şov" niteliğinde yorumlanmıştı.
Cem Garipoğlu'nun annesinden dikkat çeken açıklama: Bana değil, Nagihan Hanım'a acıyın
