31 Mart'a günler kala kamuoyu araştırmaları, sandığın kaderini büyük ölçüde kararsız seçmenin belirleyeceği görüşünde. Kararsız seçmenin çokluğunu değerlendiren Konda Araştırma Genel Müdürü Aydın Erdem Mayıs 2023 seçimlerinden sonra her iki seçmenden birinin kararsıza döndüğünü söyledi. Erdem "Muhalif seçmenler tartışmalar yüzünden yaka silktiler. Erdoğan'a oy verenler de ekonominin iyi olmaması nedeniyle kararsız oldular" dedi.
31 Mart yerel seçimlerine kısa bir süre kala, siyasi arenada dengeleri belirleyecek önemli bir gelişme yaşanıyor: Kararsız seçmenler. Konda Araştırma Genel Müdürü Aydın Erdem'in Cumhuriyet'e yaptığı açıklamalarına göre, Mayıs 2023 seçimlerinden sonra her iki seçmenden biri, siyasi tercihlerinde kararsızlığa düşmüş durumda. Bu durum, siyasi partiler için yeni stratejiler geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor.
MUHALİF VE İKTİDARA OY VEREN SEÇMEN KARARSIZLIKTA
Erdem, yapılan kamuoyu araştırmalarında karşılaşılan kararsızlık oranının daha önceki seçimlerde rastlanmadığı kadar yüksek olduğunu belirtiyor. Muhalif seçmenlerin yaşanan tartışmalar, iktidara oy veren seçmenlerin ise ekonomik sıkıntılar nedeniyle kararsız kaldığını ifade ediyor.
KONDA İstanbul Anketi: İmamoğlu farkı açıyor
PARTİ TERCİHİ VERMEYEN KİTLENİN ARTIŞI
KONDA'nın araştırmaları, parti tercihi belirtmeyen seçmen sayısının artışını gözler önüne seriyor. Erdem, "Hiç ölçmediğimiz kadar parti tercihi vermeyen bir kitle gördük" diyerek, seçmenlerin siyasetten uzak durma eğilimine dikkat çekiyor.
KARARSIZLARIN KAYNAĞI NERESİ?
Kararsızlık durumunun hem muhalif hem de iktidara yönelik seçmenler arasında görüldüğüne işaret eden Erdem, özellikle ekonomik iyileşmenin henüz hissedilmemesinin, iktidara yönelik seçmenler arasında kararsızlığı artırdığını vurguluyor.
YAKLAŞAN SEÇİMLER VE KARARSIZ SEÇMENLER
Erdem'e göre, kararsız seçmenlerin tercihleri, yaklaşan yerel seçimlerde sandığın kaderini belirleyecek. Siyasi partiler, kararsız seçmen kitlesini ikna edebilmek için yeni stratejiler ve politikalar geliştirmek zorunda kalacak. Bu durum, Türk siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.