İzmir’in zemini her yıl 1-1,5 santimetre çöküyor. Bu durum, sahil şeridindeki bölgelerin ileriki yıllarda sular altında kalma riskini artırıyor. TÜBA üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, acil önlemler alınmazsa Basmane’ye kadar su basabileceğini vurguladı.
İzmir’deki binaların yaş ortalamasının yanı sıra zemin çökmesi, kent için büyük bir risk oluşturuyor. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in her yıl 1-1,5 santimetre arasında çöktüğünü ve bu durumun deniz seviyesindeki yükselişle birleştiğinde tehlike arz ettiğini belirtti.
'İZMİR ÇÖKÜYOR'
Prof. Dr. Yaşar, özellikle Alsancak Kordon ve diğer sahil bölgelerinin gelecek yıllarda sular altında kalma riskine dikkat çekti. Yaşar, "Deniz seviyesi dünyada her yıl yaklaşık 2,5 ile 3 milimetre arası yükselir. İzmir'de bu rakam 1,5 santimetrelere geliyor. Çünkü İzmir çöküyor. İzmir Basmane'den Alsancak'a kadar dolgu alanı. Dolgu alanları binaların ağırlığı da yüklendiği için yavaş yavaş çöküyor." diye konuştu.
SON YAĞIŞLAR UYARI NİTELİĞİNDE
Geçen kasım ayında yaşanan yağışlarda Alsancak’ta suyun 300-400 metre içeri girdiğini hatırlatan Yaşar, bunun bir uyarı olduğunu vurguladı. Yaşar, "Bir dahaki sefere daha çok su içeri girecektir. Basmane’de birkaç bin sene önce deniz kabuklarını görüyoruz. Bir zamanlar orası denizdi. Denizi ne kadar doldursanız doldurun, eğer önlem almazsanız deniz gelip alacağı yeri dolduracaktır" dedi.
ÇÖZÜM: KOT YÜKSELTMEK VEYA ALANI TERK ETMEK
Yaşar, binaların yapılırken kotlarının yükseltilmesi gerektiğini belirtti. "1873 yılında Kordon yapılırken, gelgitin en az 1,5 metre üzerinde olacak şekilde inşa edilmiştir. 1927 yılında Yanık Yurt Gazetesi'nde körfezin 50 santimetre çöktüğü yazar. Cevat Korkut Hoca’nın İzmir Rıhtım İmtiyazı kitabında da aynı şey yazıyor. Bugün ise Alsancak 1-1,5 santimetre arasında çöküyor" ifadelerini kullandı.
Çökme sorununu çözmek için kot yükseltmenin pahalı bir yöntem olduğunu belirten Yaşar, alternatif olarak alanın terk edilmesi gerektiğini söyledi.
Cakarta ve Mexico City'de aynı durumun söz konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, "Orada çökme çok daha hızlı. Yılda 10-15 santimetre çöküyor. Onlar çareyi alanı boşaltmakta buldular, yavaş yavaş alanı terk ediyorlar. Çünkü doğanın hızıyla baş etmek mümkün değil" dedi.
'50 YIL SONRA DENİZ SUYU BASMANE'YE KADAR GELEBİLİR'
Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in en büyük sorununun çökme olduğunu söyleyerek, "İzmir'in en büyük sorunu ne ulaşım ne körfezin kokması ne kirlilik ne de başka bir şey. Uzun vadede tek bir olay var; çökme. Çökme devam edecek. Eğer önlem alınmazsa 50-60 yıl sonra deniz suyu Basmane'ye kadar gelebilir." diye konuştu.
'BİRİNCİ KORDONU YÜKSELTİYORUZ, İKİNCİ ÇUKURDA KALDI'
Alsancak'ta kanalizasyon kokuları olduğunu ifade eden Yaşar, "Çünkü yavaş yavaş borular deniz seviyesinin altında kalmaya başladı. Bu nedenle kordon kokuyor. İkinci kordonun su basma nedeni de o. Farkında olmadan birinci kordonu yükseltiyoruz, ikinci kordon çukurda kaldı. Belediyenin özellikle yer bilimcilerle oturup çökme konusunda detaylı çalışma yapması gerekiyor. 50 yıl uzun vade ama çok da uzun sayılmaz. Bir anda geliyor, sizi yakalıyor." şeklinde konuştu.
'SET ÇEKMEK ÇÖZÜM DEĞİL'
Kentin 50 santimetre daha çökmesi halinde ne yapılırsa yapılsın, fark etmeyeceğini belirten Prof. Dr. Yaşar, "Set çekmek çözüm değil. Duvar yapmanın hiçbir anlamı yok. Kot yükselteceksiniz, çok pahalı ama tercih meselesi ya da alanı yavaş yavaş terk edeceksiniz, boşaltacaksınız" ifadelerini kullandı.