Son beş yıldır büyük bir ekonomik kriz yaşayan Yunanistan çözümü SYRIZA’nın lideri Aleksis Çipras’ta aramıştı fakat krizi aşmaya Çipras’ın da gücü yetmedi. Ülke şu anda bir yandan kreditörlerle anlaşamıyor ve AB’den baskı görüyor, bir yandan kredi notu düşürülüyor, bir yandan da IMF ile sorun yaşıyor.
2008 yılında dünyada yaşanan ekonomik krizin ardından 2009 yılı Yunanistan için krizin başlangıcı oldu. O zamana kadar yüzde 6,7 olduğu sanılan bütçe açığı/GSYİH oranı aslında bunun iki katı kadar olduğu anlaşılınca krizin ayak sesleri de duyulmaya başladı. Ülkede krizin daha da derinleşmemesi ve diğer ülkelere sıçramaması için alınan ücretlerin düşürülmesi, vergilerin artırılması gibi önlemler halkın ciddi tepkisini çekti ve siyasal istikrarsızlık baş gösterdi. Kriz iktidar partilerini bir bir devirdi. Hatta bir ara demokrasi rafa kaldırıldı ve teknokrat hükümetleri bile kuruldu.
Büyük oranda Avrupa bankalarından borç alan Yunanistan için söz konusu kurtarma fonları yetersiz kalınca, Uluslararası Para Fonu’ na (IMF) başvuruldu fakat bunların hiçbiri siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı düzeltmeye yetmedi. Milyonlarca işsizin ve emeklinin yaşadığı Yunanistan’da halk, vaatleriyle öne çıkan SYRIZA lideri Aleksis Çipras’ı çözüm olarak gördü ve 2015 yılı seçimlerinde ona oy verdi.
Halk istedi ama para yetmedi
Asgari ücreti yükseltmeyi, emekli maaşlarını artırmayı, yoksullara ücretsiz sağlık, elektrik ve yemek vermeyi vaat eden Çipras’ın yapmak istedikleri, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve finansal şartlardan dolayı sonuçsuz kaldı. Çünkü Avrupa Merkez Bankası ve IMF’in verilerine göre, Yunanistan’ın toplam 320 milyar euro bulunuyor. Bu da milli gelirin yüzde 177’sine denk geliyor. Yunanistan’ın kurtarma paketine ait 240 milyar euro, Almanya’ya 56 milyar euro borcu bulunuyor. Bununla birlikte veriler, Yunanistan ekonomisinin 2008’den bu yana yüzde 25 küçüldüğünü ve işsizlik oranının yüzde 25’i aştığını gösteriyor.
Mayısın son haftasından bu yana Yunanistan, AB, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ve IMF gibi dünya ekonomisinde kilit pozisyonda bulunan kurumlarla büyük sıkıntılar yaşıyor. Haziran’da 1,5 milyar eurosu IMF’ye, 5,2 milyar eurosu AB’ye olmak üzere 6,7 milyar euroluk borç taksitlerini ödemesi gereken Yunanistan’ın, yaklaşık 5 aydır devam eden ve belirsizliğini koruyan IMF ve AB ile görüşmeleri ülke üzerinde gittikçe baskı yaratmaya başladı. Ayrıca ülkenin Temmuz’da IMF’ye 452 milyon euro, kısa dönem senetlere 2 milyar euro ve Avrupa Merkez Bankası’na 3,5 milyar euro olmak üzere toplamda 5,96 milyar euro borç ödemesi de bulunuyor.
Tek yol kreditörlerle anlaşmak
Ekonomistler, Yunanistan’ın dışarıya olan borcunu ödeyebilmesinin tek yolunun kreditörlerle anlaşmak olduğunu vurguluyor. Yunan Avrupa ve Dış Politika Vakfı’nda (ELİAMEP) görevli Prof. Dr. Kiriakos Filinis, 28 Mayıs’ta AA’ya yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın IMF’ye ödemesi gereken borç taksitini ödememesinin, ülkede temerrüde kadar varabilecek bir dizi olumsuz ekonomik gelişmeleri tetikleyebileceğini söyledi. Bununla birlikte Filinis, Yunanistan’ın IMF’ye 5 Haziran’da ödemesi gereken borç taksitinin ödenmemesi durumunda, Yunan hükümetine 1 aylık süre tanınacağını ancak, bu durumun ülkenin kredibilitesini düşürülmesine neden olarak kredi piyasalarına ulaşmasını daha da zorlaştıracağını belirtti. Yunan hükümetinin anlaşmaya yakın olduğunu ifade eden Filinis, Avrupalıların aynı görüşte olmadığını belirterek, taraflar arasındaki görüş farklılıkları ve zaman darlığı nedeniyle anlaşma sağlanmasının çok zor olduğunu ifade etti.
Yunanistan’dan gereken desteği alamadıkları takdirde Euro Bölgesi’nden çıkabileceklerine dair açıklamalar gelirken, konuyla ilgili AA’ya konuşan London School of Economics ekonomi profesörü Iain Begg, Yunanistan’ın iflası ile eurodan çıkışı konusunda kesin bir bağlantı olmadığını söyledi ve uyardı: ”Bu ekonomistlerin yıkıcı olacağını söyledikleri bir sonraki adım olabilir. Yunanistan'ın avrodan çıkması ani bir yüksek enflasyona ve halihazırda zayıf olan bankacılık sisteminden para çıkışına yol açacak.”
“Küresel ekonomi için bir tehlike olur”
Saxo Bank ekonomisti Cristopher Dembik ise, konuyla ilgili olarak, Yunanistan’ın dönüm noktasında bulunduğunu, eurodan çıkmasının, ülke ve Avrupa için hatta küresel ekonomi için bir tehlike olacağını savundu. Ekonomistlerin bir kısmı Yunanistan’ın eurodan çıkmasıyla euroya güvenin azalacağını vurgularken, diğer kısmı da eurodan çıkarsa tüm bankacılık faaliyetlerinin çökeceğini belirtiyor.
Avrupa’nın istekleri Yunanistan’a uymadı
Dünyada Yunanistan’ın iflasa doğru sürüklendiğine dair öngörüler sürerken Çipras, 3 Haziran’da AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile görüşmek üzere Brüksele gitti ve Avrupalı ortaklarıyla dürüst bir uzlaşma arzuladığını ifade etti.
Yunanistan, Avrupa’ya 47 sayfalık bir reform paketi sundu fakat Avrupa raporu tatmin edici bulmadı. Avrupalı kurumlar, ülkeye nakit akışının serbest bırakılması için bir yandan 2015 yılında yüzde 1,5’luk faiz dışı kredi sağlanması ve 3,5 milyar euroluk ek tedbirler içeren uzun vadeli bir “köprü anlaşması” öne sürerken, diğer yandan da hükümetin yıl sonuna kadar sosyal güvenlik sistemiyle ilgili reformlar gerçekleştireceğini taahhüt etmesini istedi. Bununla birlikte söz konusu kurumlar, anlaşmanın daha sonra borcun yeniden yapılandırılmasıyla ilgili “büyük anlaşma”da yer alacak meseleleri de içermesini ve yeniden işe alınma gibi konularda Yunan Hükümeti'nin tek yanlı kararlar almayacağını taahhüt etmesini talep etti.
Yunanistan hükümetinin kredi kuruluşlarının ülkeye nakit akışının serbest bırakılması için öne sürdüğü koşulların kabul edilemez olduğunu açıklamasının ardından, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, kredi kuruluşlarının öne sürdüğü koşulların gerçekçi olmayan zor koşullar olduğunu belirterek, Yunanistan’ın mantık dışı taleplere boyun eğmeyeceğini söyledi. Böylece ülkenin dünyanın önde gelen kurumlarıyla arası yine açıldı ve belirsizlik daha da arttı.
Müzakereler yoğunlaşacak
Bu sırada Yunanistan, geri ödemesi gereken haziran ayının ilk borç taksitini kaynak bulamadığı için ödeyemeyerek, hazirandaki dört ayrı taksitinin birleştirilmesini talep etti. Bunun üzerine IMF Sözcüsü Gerry Rice yaptığı yazılı açıklamayla, Yunanistan'ın Haziran'da ödenmesi gereken 4 ayrı taksiti, tek bir seferde ödemeyi planladığını resmi olarak bildirdiğini duyurdu ve bunun için son günün 30 Haziran olduğunun altını çizdi.
Öte yandan, kreditörlerin teklifini reddeden Yunanistan, kendi bütçe planını AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF’ye sundu. AB-Latin Amerika zirvesi için Brüksel’e gelen Çipras, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüştü. Söz konusu görüşmelerde Yunanistan ile kreditörler arasındaki müzakerelerin daha yoğun şekilde sürdürülmesi konusunda anlaşmaya varıldı.
S&P Yunanistan’ın kredi notunu CCC’ye düşürdü
"Çözüme doğru gittiğimizi düşünüyorum. Avrupa'nın siyasi liderlerinin, Yunanistan'a uygulanabilir bir çözüm önerilmesi ve sosyal uyum ve sürdürülebilir borç ile emniyetli şekilde büyümeye dönüş ihtimali verilmesi gerektiğini anladıklarına inanıyorum” diye konuşan Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’a, dün uluslararası kredi derelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’dan (S&P) kötü haber geldi.
S&P resmi internet sitesinde yayımladığı açıklamada, Yunanistan’ın uzun dönem kredi notunun CCC+’dan CCC’ye düşürüldüğünü ve not görünümünün de negatif olarak belirlendiğini kaydetti. Notun düşürülmesine gerekçe olarak Yunanistan ile resmi kreditörleri arasında anlaşma sağlanamamasını gösteren kuruluş konuyla ilgili şu detaylara yer verdi:
S&P: “Temerrüde düşmesi muhtemel”
"Bize göre, nominal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) gidişatında bir toparlanma olmaz ve kamu sektörü reformlarını derinleştirmezse, Yunanistan'ın gelecek 12 ay içinde ticari borçlarında temerrüde düşmesi muhtemel. Yunanistan'ın kreditörleriyle ilişkileri ve politik istikrarına yönelik belirsizlikler, ülke ekonomisi üzerinde ağırlık kazanıyor.
Gelecek 2 hafta boyunca resmi kreditörlerle anlaşmaya varılsa bile, biz bu anlaşmanın Yunanistan'ın borç çevirme gereksinimini eylül ayının ötesinde kapsayacağını düşünmüyoruz. Bununla birlikte, Yunan bankalarından mevduat çıkışlarının devam etmesi de hükümetin sermaye kontrollerini uygulamaya koyma olasılığını artırdı."
“İflas riski artıyor”
Öte yandan dün, Londra’da düzenlenen bir seminerde Yunanistan’ın mevcut durumuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Jens Weidmann, Yunanistan’ın kamu idaresini iyileştirmek, büyümenin önündeki engelleri kaldırmak ve kamu maliyesini sürdürülebilir bir yola koymak için güçlü bir kararlılığın var olduğuna ve diğer Euro Bölgesi ülkelerinden gelen vergi mükelleflerinin zorunlu düzeltme süreçlerini desteklemek için önemli fon sağladığına dikkat çekti. Zamanın tükendiğini vurgulayan Weidmann, söz konusu ülkenin durumu ile ilgili olarak “iflas riski her geçen gün artıyor" diyerek uyarıda bulundu.
“Kumar oynama zamanı değil”
Yine dün AB Konseyi’nden yapılan bir açıklama Yunanistan’ın üzerindeki baskının önümüzdeki günlerde artacağına dair olan sinyalleri güçlendirdi. Brüksel’de düzenlenen AB-Latin Amerika zirvesinin ardından konuşan AB Konseyi Başkanı Donald Tusk,"Yunan Hükümeti biraz daha gerçekçi olmak zorunda. Kumar oynamaya mahal yok, kumar oynama zamanı değil. Korkarım birilerinin 'oyun bitti' diyeceği günler geliyor" dedi.
AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF, Yunanistan'dan bu yıl Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'sının yüzde 0,5'i kadar ve gelecek yıl yüzde 1'i kadar ilave tasarruf tedbirlerini hayata geçirmesini ve emeklilik reformu yapmasını talep ederken, dün, Tusk, söz konusu ülkeden kreditörlerin şartlarını kabul etmesini istedi.
IMF görüşmeleri yarıda kesti
Yunanistan’a bir şok da bugün sabah saatlerinde IMF’ten geldi. Yunanistan ile müzakereler kapsamında Brüksel’de bulunan IMF heyeti, görüşmelerde ilerleme sağlanamadığını öne sürerek Washington’a geri döndü.
Konuyla ilgili açıklama yapan IMF Sözcüsü Gerry Rice, ”Aramızda birçok ana noktada önemli farklılıklar var. Bu farklılıkların azaltılması konusunda ilerleme kaydedilmedi. Bu nedenle anlaşmadan çok uzaktayız" dedi. IMF’in masadan hiçbir zaman ayrılmayacağının altını çizen Rice, şu anda topun Yunanistan sahasında olduğunu ifade etti.