Alman Federal Meclisi, bugün, Yunanistan’a yapılması planlanan üçüncü yardım paketini oyluyor. Paketin geçmesi beklenirken, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in partisindeki vekillerin kararı merakla bekleniyor.
[Karar]
Alman Federal Meclisi’nde, bugün, Yunanistan’a yapılması planlanan üçüncü yardım paketi oylamaya sunuluyor. Söz konusu oylamada paketin geçmesi beklenirken, dün akşam gerçekleşen Meclis tartışmasında Başbakan Angela Merkel’in partisi Hristiyan Birlik’ten 56 hayır oyu çıktı ve 4 vekil çekimser kaldı.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grubu Başkanı Thomas Oppermann, grup toplantısı öncesi yaptığı açıklamada Yunanistan’a yapılması öngörülen yardım konusunda partisinden geniş destek geleceğini belirterek, “Yunanistan için yarın Meclis'te oylanacak yardım programı öncekilerden daha iyi” dedi.
"Yunanistan yeniden ayağa kalkabilecek"
Oppermann, programda sosyal adalet konusunda önemli adımların yer aldığını ve bunların uygulanması durumunda Yunanistan’ın ekonomisinin yeniden ayağa kalkabileceğini ifade etti.
Yunanistan’ın, borçlarını geri ödemesi konusunda sıkıntıların olduğunu bildiğini, ancak Avrupa Birliği’ndeki anlaşmaların borçları silmeyi öngörmediğine işaret eden Oppermann, bundan dolayı Yunanistan’nın reformları Ekim ayına kadar yerine getirmesi durumunda borçların geri ödenmesinin kolaylaştırılabileceğini kaydetti.
“Korkakça davranıyorlar”
Yeşiller Partisi Meclis Grubu Eş başkanı Anton Hofreiter de yardım paketinde bir çok çözülmeyen sorun olmasına rağmen sosyal alanda olumlu yönlerinin de bulunduğunu söyledi.
Yunanistan’ın bu borç yükünü kaldıramayacağının bilindiğini ve borçların geri ödenmesinin kolaylaştırılması gerektiğini ifade eden Hofreiter, "Başbakan ve Maliye Bakanı bunu arka planda hazırlamalarına rağmen bu gerçeği Alman halkına ve kendi meclis grubuna söylemleri konusunda korkakça davranıyorlar" ifadesini kullandı.
Yunanistan daha bağımlı hale gelecek
Sol Parti Meclis Grubu Başkanı Gregor Gysi ise partisinin yarın “hayır” oyu kullanacağını, bazı milletvekillerinin de çekimser kalabileceğini belirterek, "Yeni yardım paketiyle Yunanistan’ın, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) oluşan Troyka'ya daha fazla bağımlı hale geleceğini söyledi.
Yardım programının şartlarında Yunanistan’daki katma değer vergisinin artırılmasının öngörüldüğüne işaret eden Gysi, bunun ülkede alım gücünü azaltacağı eleştirisinde bulundu.
“Görüşlerin değişmesi için bir sebep yok”
Oylamada parti kararına rağmen “hayır” oyu kullanacağını ifade eden Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Milletvekili Klaus-Peter Willsch de Yabancı Gazeteciler Derneğince düzenlenen toplantıda, kendisinin bir ay önce olduğu gibi bu kez de Federal Meclis’te Yunanistan’a yapılması öngörülen üçüncü yardım paketi konusunda olumsuz oy kullanacağını belirtti.
Federal Meclis’te bir ay önce Euro Bölgesi’nin Yunanistan’a yardım yapılması için görüşmelere başlayıp başlamaması konusunda oylama yapıldığını ve CDU/CSU'dan 60 milletvekilinin “hayır” oyu kullandığını anımsatan Willsch, yapılan müzakereler ve uyarılara rağmen bu milletvekillerinin görüşünün değişmesi için bir sebep bulunmadığını kaydetti.
Mecliste yapılacak oylama konusunda 250 sayfalık raporun dün milletvekillerine ulaştığını ve buna düzgün bir şekilde hazırlanmanın mümkün olmadığını anlatan Willsch, tatilde olmalarından dolayı bir çok milletvekilinin oylamaya da katılmayacağını düşündüğünü ifade etti.
“Yunanistan Euro Bölgesi’nden çıkmalı”
2011’de “Euro Bölgesi'nin nefes almaya ihtiyacı olduğunu ve gerektiğinde bazı üyelerin çıkması gerektiği” yönünde bir rapor yazdığını hatırlan Willsch, zorla bir birliğin bir arada tutulamayacağını kaydetti.
Yunanistan’ın Euro Birliği’nden çıkmasını mantıklı bulduğunu ifade eden Willsch, “Para biriminin değişmesi Batı’nın çöküşü anlamına gelmez. Euro Bölgesi'nin aniden feshedilmesini yanlış buluyorum. Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkması gerektiğini ise savunuyorum. Bu, birlikte konuşarak karşılıklı bir şekilde gerçekleşmesi lazım. Ben kötü bir şey istemiyorum. Yunanistan’ın rekabet edebilme durumu gerçekten çok kötü ve yeteri düzeyde devlet yapısı yok” şeklinde konuştu.
Willsch, Yunanistan’ı kurtarmak için daha önce 2 kez yardım edildiğini, şimdi de bunun üçüncü kez denendiğine işaret ederek "Çok para vererek yardım etmekle başarılı olunmuyor" ifadelerini kullandı.
Anlaşmaya karşı çıkanların sayısı artıyor
Deutsche Welle’nin haberine göre, Yunanistan’a yapılan her yardımda meclisin onayını gerektiren bu anlaşmaya karşı çıkanların sayısı artarken, CDU/CSU partilerinin Federal Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, üçüncü yardım programına genel kurulda ret oyu kullanan partili milletvekillerinin bundan böyle önemli meclis komisyonlarında görevlendirilmeyebileceklerini belirtmişti.
Hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller’in üçüncü yardım paketine evet oyu vermesi beklenirken, Sol Parti’den birçok milletvekilinin Merkel hükümetinin kriz politikasını protesto amacıyla hayır diyeceği tahmin ediliyor.
Le Figaro’nun haberine göre, Alman Federal Meclisi’nde bugünkü oylamada “Evet” çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor çünkü SPD ve CDU/CSU koalisyonu meclisteki 631 koltuğun 504’ünü işgal ediyor. Bununla birlikte, muhalefetin de bir kısmı üçüncü yardım planını onaylıyor.
İspanya’dan onay geldi
Öte yandan, İspanyol Meclisi genel kurulunda yapılan görüşme sonrası oylamada Yunanistan’a üçüncü kurtarma yardımı verilmesi 20 “hayır”a karşı 297 “evet” oyu ile kabul edildi. İspanya Ekonomi Bakanı Luis De Guindos, AB'nin Yunanistan'a yapılmasına kara verdiği 86 milyar euroluk 3. kurtarma yardımında İspanya'nın üzerine düşecek payın 10 milyar 148 milyon euro olacağını ifade etti.
Almanya ve İspanya cephesinde bunlar olurken, Yunanistan, mali işlemlere getirdiği sınırlamaları gevşetmeye başladı. Sermaye kontrollerini azaltma kararı alan Atina’da Yunanlar resmi makamlardan izin almadan ayda 500 euroya kadar yurtdışına havale yapabilecek. Ayrıca, yurtdışına eğitime giden Yunanlara yılın her çeyreğinde 8 bin euroya kadar havale yapılabilecek.
