Gassal'in senarist ve yapımcısına iki sorum var
TRT’nin dijital platformunda yayınlanan kara mizah dizisi “Gassal”, epeyce ses getirdi. Milyonlar seyretti. Bunalımlı bulanlar, hikmet arayanlar oldu.
Biraz geriye giderek 7 Kasım 2012’de yayınlanan bir röportajdan bahsetmek istiyorum. Röportaj, Kozlu Gasilhânesi’nde yapılmış. Gassaller, en çok gençleri ve çocukları yıkarken hüzünlendiklerini söylüyorlar. Bir gassalin hâtırası şöyle:
"İsmini hatırlayamıyorum. Bir baba 5 yaşındaki çocuğunu kaybetmişti. Ondan çok etkilenmiştim. Hastanede göstermemişler çocuğu kendisine. Adamı tutamıyorlar. Camları kırmış, kapıları tekmelemiş. Burada üç dört kişi tutamıyor. 'Beraber yıkayacağız' dedim. 'Bu adam travma geçiriyor' dediler. 16 sene çocuğu olmamış adamın. Sonra bu çocuk olmuş. 5 yaşında ölmüş. İçeri aldım kendisini. Berâber yıkadık. Öptü kokladı, sohbet etti, 'Oğlum senin için şu hayâllerim vardı' dedi. O ağlayınca biz de ağladık."
Eliyle teneşiri gösteren bir gassalin şu sözleri ibretlik:
"Bize cumhurbaşkanı, başbakan, milletvekili gelir. Daha geçen gün dâire âmirimizi ben yıkadım. Bizde torpil yok. Fıkhî kurallar neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Cumhurbaşkanıdır; teneşirde bitti. Bizim için hiçbir ayrıcalığı yok. Hiç kimseye farklı davranmıyoruz."
Teneşirde kimseye torpil yokmuş. Fıkıh ne gerektiriyorsa oymuş! Merak ediyorum, 2012’de bunları söyleyen gassal, şimdi röportaj yapılsa aynı sözleri tekrar eder mi?
Geleyim başlıktaki sorularıma.
Dizide dikkatimi çeken iki eksik, başkalarının da dikkatini çekmiş olmalı ki 2. sezonun tanıtımında, tamamlanacağı mesajı verildi.
Birinci eksik, başörtüsü. Dizinin yapımcısı Şeyma Eraz Çelik ve senaristi Sümeyye Karaaslan başörtülü. Fakat dizide, kamusal alanda başörtülü kadın yok. Bir iki yerde var. O da dikkat ederseniz fark ediliyor. Niye böyle? İş hayâtında başarılı iki başörtülü kadının bu çekincesini algılayamadım.
Bu ayıp, TRT’de ilk değil. Mahalle hayâtını anlatan “Benim Güzel Âilem” dizisinde de başörtülü kadın yoktu.
İkincisi, “olmasa da olur” denilecek türden değil. Yukarıda bahsettiğim röportajdaki Kozlu Gasilhânesi’nde 7 erkek, 9 kadın gassal varmış. Bâki ölünce kimin yıkayacağını merak eden senarist hanım, Bâki’nin yaşadığı beldedeki kadınlar ölünce kimin yıkayacağını neden merak etmez ki?
Dizinin 2. sezon tanıtımında bir taşla iki kuş vurularak başörtülü gassale yer verilmiş.
Açık söyleyeyim, dizinin devam etmemesini isterdim. Eksiğiyle fazlasıyla tadı damağımda kalsın isterdim. Onuncu bölümün sonunda ağladım. Elbette fondaki arabesk şarkının tesiri de vardı. İçim yandı resmen. Seyircinin muhayyilesine bırakılan bir sondu. Ben, Tolstoy’un “İnsan ne ile yaşar?” hikâyesini gördüm.
Reyting yapınca “çek uzasın” hastalığı gâlip geliyor. Gassallerin önüne öyle ölüler ve hikâyeler geliyormuş ki “Arka Sokaklar”dan daha uzun sürecek dizi çekilebilir. Fakat 2. sezon tanıtımını görünce, “Yazık! Altın yumurtlayan tavuğu kesecekler.” dedim. Bu sona uyacak arabesk şarkı bilmiyorum. Sezen Aksu ile bitireyim.
“Aç aç doymuyor insan mayası!”