Soğuk kış günlerinde masalarımızın vazgeçilmezi, Karadeniz’in inci tanesi hamsi ile bir kez daha buluştuk. Şu sıralar en tazesini bulabileceğiniz, lezzetini en yoğun hissedeceğiniz dönemdeyiz. Ancak hamsi sadece lezzetiyle değil, sağlığımıza kattığı faydalarla da sofralarımızın baş tacı olmayı hak ediyor. Gelin, bu minik balığın bize sunduğu büyük mucizelere bir göz atalım.

Omega-3 deposu: Hamsi, omega-3 yağ asitleri bakımından adeta bir altın madeni. Omega-3, kalp ve damar sağlığını korumaktan tutun da beyin fonksiyonlarını güçlendirmeye kadar sayısız fayda sağlıyor. Günlük yaşantımızda karşılaştığımız stresle başa çıkmak, hafızamızı güçlendirmek ve odaklanma kabiliyetimizi artırmak için düzenli olarak hamsi tüketmek büyük bir avantaj.

Kemik dostu: Kış aylarında güneşi daha az gördüğümüz için vücudumuzun D vitamini ihtiyacı artıyor. Hamsi, doğal D vitamini kaynağı olarak kemik sağlığını destekliyor. Aynı zamanda içerdiği yüksek kalsiyum ve fosfor miktarıyla da güçlü kemik yapısına katkıda bulunuyor. Özellikle büyüme çağındaki çocuklar için ideal bir besin!

Doğal bağışıklık güçlendirici: Hamsi, içerdiği selenyum ve çinko gibi minerallerle bağışıklık sistemini destekliyor. Özellikle kış hastalıklarına karşı koruyucu bir kalkan görevi görüyor. Gripten korunmak ve hastalıkları daha hafif atlatmak için bu mevsimde sofranızdan hamsiyi eksik etmeyin.

Kalori dostu bir lezzet: Diyet yapanlar için hamsi bulunmaz bir nimet. Hem düşük kalorili hem de yüksek protein içeriği sayesinde uzun süre tok tutuyor. Izgara ya da buğulama olarak hazırlandığında sağlıklı bir öğün alternatifi oluyor.

Şimdiden afiyet olsun!