Gıda ve beslenme meselemiz

Uzun zamandır, enflasyondan, özellikle gıda fiyatlarındaki enflasyondan şikayetçiyiz. Gelirlerin kaşıkla, gıda fiyatlarının kepçeyle arttığı mevcut ortamda dar gelirliler yeterli, sağlıklı ve kaliteli gıdaya erişemiyorlar. Yanlış anlaşılmasın, kaliteli gıda derken “kara kovan balı” veya “manda yoğurdunu” kast etmiyoruz. Uluslararası kuruluşların ve bilim insanlarının belirlediği asgari beslenme standartlarından bahsediyoruz. Asgari beslenme koşulları, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Dünya Gıda Güvenliği Bildirgesi gibi pek çok uluslararası sözleşmelerde tanımlanmıştır.

Tüketiciler gıda fiyatlarından yakınırken üreticiler ne yapıyor? Üreticiler de yeterli para kazanamadıklarını, bu sebeple üretmeye devam etmeyeceklerini, zaman zaman da ürünlerinin tarlada kaldığını ifade ediyorlar.

Yetersiz ve kalitesiz beslenme özellikle orta-uzun vadede çok ciddi sağlık problemlerine yol açacağı gibi, zihinsel ve fiziksel yönden zayıf nesillerin oluşmasına yol açar. Nüfus artış hızımızın da azaldığı dikkate alınırsa, en önemli ve en acil sorunlarımızdan birinin gıda ve beslenme sıkıntısı olduğunu söylemeliyiz.

Gıda arzının sürekliliği, ülkelerin bağımsızlığı ve toplumsal istikrarı için kritik bir öneme sahiptir. Gıda ithalatına bağımlı ülkeler, dış şoklara ve krizlere karşı savunmasız hale gelirler.

Buna karşılık başarılı tarım politikaları uygulayan ülkelerde daha az istihdam sorunu yaşanır, sosyal entegrasyon artar, ekolojik denge korunur, biyolojik enerji ile enerji çeşitliliği artar, tarımsal girdilerle sanayiye destek olunur ve stratejik güç haline gelinir. Savaş, salgın, doğal afet gibi krizlerde daha dirençli hale gelinir.

Stratejik önemi olan tarım faaliyetlerinin geliştirilmesi için önemli olduğunu düşündüğümüz bazı öneriler aşağıda özetlenmiştir.

Tarımsal planlama yapılmalı, sadece plana uygun tarımsal faaliyetler desteklenmelidir

Tarımsal planlama, gıda fiyatları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. İyi bir tarım planlaması, arz ve talep dengesini sağlamaya yönelik stratejiler geliştirerek gıda fiyatlarının istikrarlı kalmasını veya düşmesini sağlayabilir.

Yıllık, 5 yıllık ve stratejik tarım planları yapılmalı, arz ve (ihracat dahil) talep arasında denge sağlanmalıdır. Şu anda Stratejik Belgeler ve Eylem Planları, Ulusal Tarım Stratejisi, Tarım ve Orman Bakanlığı Stratejik Planı, Kırsal Kalkınma Programları, Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli, Destekleme Politikaları, İklim ve Risk Yönetimi şeklinde adlandırılmış uygulamaların yapıldığı iddia ediliyor olsa da gerçekte bu planların vitrinde kaldığı veya iyimser bakış açısıyla eksik uygulandığını söylemeliyiz.

Tarımsal teşvikler en az Tarım Kanunu 21. Maddesinde belirlenen GSMH’nın yüzde biri seviyesinde olmalı ve sadece planlara uygun faaliyetler desteklenmelidir.

Tarımsal planlamada girdi maliyetlerinin azaltılması, üretici gelirlerinin arttırılması, tüketicilerin daha ucuza ve kaliteli ürünlere ulaşması, üretici-tüketici arasındaki depolama ve lojistik hizmetlerinin kontrol altına alınması, yenilikçi teknolojiler uygulanması, dış ticaretin dengelenmesi, ekolojik dengenin korunması, tarımsal risklerin yönetilmesi hedeflenmelidir.

Hükümet yerel yönetimlerle iş birliği yapmalıdır

Türkiye’de merkezi yönetim yerel yönetimlere devletin bir unsuru olarak bakmak yerine adeta onlarla siyasal rekabete girmektedir. Oysa devlet-yerel yönetim iş birliğiyle oluşacak sinerjiye şiddetle ihtiyacımız var.

Güney Kore-Seul, İspanya-Barcelona, Hollanda-Rotterdam gibi küresel ölçekte başarılı olmuş yerel yönetim örnekleri vardır. Kendi deneyimlerimizle birlikte bu hikayeleri de yerinde inceleyerek bize özel bir model geliştirebiliriz.

Üretici ve tüketici kooperatifleri geliştirilmelidir

Danimarka, İsveç, Norveç, Finlandiya, Fransa, İtalya, İngiltere, Hollanda, Yeni Zelanda gibi ülkelerde kooperatifler çok önemli ve başarılı roller üstleniyorken bizim ülkemizde kooperatifler ya çok zayıf veya gerçek işlevleri yerine siyasi nüfuz aracı olarak kullanılmaktadır.

Hem üretici hem tüketici kooperatiflerinin gerçek anlamıyla, bağımsız ve özgürce örgütlenmesi teşvik edilmelidir. Kooperatifler, yerel yönetimler ve hükümet eş güdüm içinde tarımsal faaliyetlerde rol almalıdır.

Üretim çeşitliliği arttırılmalı ve yerel üretim teşvik edilmelidir

İthalata bağımlı olan gıda maddelerinde yerel üretimin artırılması, döviz kuru dalgalanmalarından kaynaklanan fiyat artışlarının önüne geçebilir. Tarımda alternatif çeşitlilik sağlanarak, belirli ürünlere olan talep yoğunluğu da azaltabilir.

Gerçekçiliği sorgulanabilir olmakla beraber, özellikle İsrail menşeli tohumların kısır olup kısırlığa yol açtığı iddiaları ciddiye alınarak yerli, sağlıklı, ekolojik, kaliteli yerli tohumlar geliştirilmelidir. Çiftçiler, pahalı da olsa yüksek verimli, hastalıklara dirençli (girdi maliyeti yüksek de olsa birim ürün maliyeti düşük) tohumları tercih etme eğilimindedir. İthal tohumların payı %60-70’ler seviyesindedir. Yerli ürünlerin verimliliği, dayanıklılığı ve ülkemiz ekolojisine uyumu sağlanarak rekabet gücü arttırılmalıdır.

Depolama, lojistik ve dağıtım zinciri kontrol altına alınmalıdır

Gıda ürünlerinin depolanması, taşınması ve dağıtımı daha verimli hale getirildiğinde, gıda kayıpları ve israf azalır. Depolama ve dağıtım zincirlerinin kontrol altına alınması fiyat istikrarın temel koşullarındandır.

Diğer konularda olduğu gibi bu konuda da devlet-yerel yönetim-kooperatif iş birlikleri ve eş güdümü tarıma çok ciddi katkı sağlayacaktır.

Yüksek teknoloji uygulamaları ile tarımsal verimlilik arttırılmalıdır

Tarımsal verimliliğin artması arzı artırır, arzın artması fiyatları dengeler. Modern tarım teknikleri, sulama yöntemleri, genetik mühendislik ve tarımda dijital teknolojilerin kullanımı, üretim maliyetlerini düşürerek gıda fiyatlarının kontrol edilmesini sağlar. Ölçek ekonomisi sebebiyle bu imkanlara erişimi kısıtlı olan küçük üreticiler kooperatifler ve yerel yönetimlerce desteklenerek teknolojik imkanları kullanabilirler.

Kırsal bölgeler çalışanlar için cazibe merkezi haline getirilmelidir

Yerel yönetimler ve STK’larla sıkı iş birliği yapılarak, kırsal bölgelerde ilk ve orta öğretim kalitesi yükseltilmeli (hatta daha kaliteli hale getirilmeli), sosyal yaşam zenginleştirilmelidir. Bu bölgelerde çalışacak nitelikli insanlar çocuklarına güzel bir eğitim vermenin yanında, modern ortak sosyal alanlara ve etkinliklere kısa sürede ulaşabilmelidir. Bunu sağlayabilirsek nitelikli iş gücünün bir kısmını tarımsal faaliyetlere kanalize edebilir eş zamanlı olarak da büyükşehirlerdeki nüfus yoğunluğunu azaltabiliriz.

Tarımsal risk yönetimi yapılmalı, tarım sigortası geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır

Tarımsal risk yönetimi denilince akla ilk gelen şey tarım sigortasıdır. Tarım sigortası önemlidir ve behemehal tüm faaliyetleri kapsamalıdır.

Ancak risk yönetiminde sigorta kadar önleyici tedbirler de önemlidir. Sel baskınları, yangınlar, don, dolu, salgın hastalık gibi afetlerin zararını asgariye indirici uyarıcı ve koruyucu önlemler de önemlidir. Risk yönetimi bir bütün olarak ele alınmalıdır.

…….

Gıda ve beslenme ihtiyacımızın yeterli, sağlıklı ve kaliteli olarak karşılanması, milletimiz için gerçek ve yakın bir beka meselesidir.

Tarım politikalarında sanayiye nazaran çok daha hızlı sonuçlar alınabilir. Bazı politikaların etkileri ilk üretim sezonundan itibaren görülür.

Siyasi ihtilaflara ve tartışmalara tevessül edilmeden, devlet, yerel yönetimler, örgütlenmiş üretici ve tüketici kooperatifleri, STK’lar ve üniversiteler enerjilerini acilen bu alana teksif etmelidirler.

Ülkemizin arazi yapısı, doğal kaynakları, yetişmiş uzman kadroları ve insan kaynakları iyi tarım uygulamaları için fazlasıyla uygundur. Bu açıdan çok şanslı bir coğrafyaya ve demografiye sahibiz. Eksik olan bilinçli ve bilimsel irade göstermek. Meseleyi görerek, potansiyelimizi fırsata çevirecek iradeyi gösterecek liderlerle çok kısa sürede çok önemli mesafe kat edebiliriz.

YORUMLAR (10)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
10 Yorum