Donald Trump’ın Twitter hesabından yaptığı “Rusya, Suriye’ye atılacak her füzeyi vuracağını söylemiş. O zaman hazır ol Rusya çünkü füzeler geliyor, hem de iyi, yeni ve akıllısından” paylaşımı TL ve Rus Rublesi'ni vurdu. Dolar 4.19, euro 5.19 ile rekor kırdı.
S-400 ve Akkuyu projeleri ile iyi ilişkilerimizi pekiştirdiğimiz Rusya’ya yönelik ABD’nin yeni yaptırımları piyasaları zorlarken doların da 4.14’e yükselmesine neden olmuştu. Gelişmelerden en çok etkilenen ülkelerin başında gelen Türkiye’de piyasalar dün öğle saatlerinde ABD Başkanı Donald Trump’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile zor dakikalar yaşadı. Trump, kişisel Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Rusya, Suriye’ye atılacak her füzeyi vuracağını söylemiş. O zaman hazır ol Rusya çünkü füzeler geliyor, hem de iyi, yeni ve akıllısından. Kendi halkını öldüren ve bundan zevk alan gaz katili hayvanla ortak olmayacaktınız” ifadeleri yer aldı. Bu sözlere karşı Rusya’dan “Akıllı füzeler meşru hükümeti değil teröristleri hedef almalı” cevabı geldi. Açıklamaların etkisi ile borsada tansiyon birden fırladı. Saat 14.00’e kadar 111 bin puan seviyelerinde yatay bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi açıklamaların ardından 106 bin 675 puana kadar geriledi. İlk şokun atlatılmasının ardından kayıplarının bir kısmını telafi edebilen borsa, günü yüzde 1’e yakın düşüşle 109.253 puandan kapattı. Gelişmeler döviz cephesinde de rekorlara neden oldu. Gün içinde 4.14 seviyelerinde hareket eden dolar, 4.19’a kadar sıçradı ve tarihi zirvesini dün de geliştirdi. Euro da 5.19’u görerek rekorunu tazeledi. Faiz tarafında da yine yeni bir rekor yaşanınca sepet kur da 4.69’u aşarak ortama ayak uydurdu. Gösterge 2 yıllık tahvilin bileşik faizi yüzde 14.60’a çıkarken, 10 yıllık tahvilde bileşik faiz yüzde 13,43 oldu.
Trump’ı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım küresel piyasaları da sarsarken şu gelişmeler yaşandı:
Rusya para birimi, dolar karşısında yüzde 3.2 değer kaybederek 65.0125 seviyesine indi. Rusya’nın 5 yıllık CDS’leri (risk primi) 5 baz puan yükselerek 154 seviyesine tırmandı.
Ons altın Twitter’daki paylaşımın ardından yüzde 1.1 değer kazanarak 1.354 dolara ulaştı. Bu rakam Mart 2014’ten bu yana en yüksek seviye oldu.
Açıklama Avrupa’da endekslerin kırmızıya dönmesine neden oldu. Neredeyse tüm Avrupa’da borsalar yüzde 1’e yakın değer kayıpları yaşadı.
Yaşananların ardından konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) gündeme hakim olduğunu ve gerekirse tedbir alacağını belirtti. Enflasyonu kontrol altına almanın da hükümetin görevi olduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti: “Üç konumuz var. Enflasyon, diğeri faiz bir diğeri de kur. Bunlarla ilgili bazı sığ bilimsel temeli olmayan, gerçeklikten yoksun değerlendirmeler var. Bu vesile ile milletime vereceğim cevap şudur: 2017’de olduğu gibi 2018’de de büyümeyi sürdürülebilir şekilde devam edeceğiz. Kararında büyüme devam edecek. Hedeflediğimiz orta vadeli planda büyüme oranını devam ettireceğiz.”
Dövizden kazanan da kaybeden de sessiz
Donald Trump’ın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım Rusya ve Türkiye piyasaları üzerinde baskının artmasına neden olurken, Rus Rublesi ve borsasında oluşan kayıplardan etkilenen nadir ülkelerden olan Türkiye’ye çıkan fatura gittikçe ağırlaşıyor. Fakat bu durumdan fayda sağlayan veya zarar gören kesimden sesler henüz yükselmiş değil. Nisan ayına 3.95 seviyesinden başlayan dolar dün de kazançlarına devam ederek 4.19 seviyesine ulaştı. Yani 11 günlük süreçte ABD Dolar’ı Türk Lirası’na karşı yüzde 6 değer kazandı. Bu durum enflasyonun yükseltmesini ve buna bağlı olarak vatandaşın alım gücünü eritmesinin yanı sıra özel sektörü ciddi sıkıntılara sokuyor.
Ocak ayı itibarıyla açıklanan resmi rakamlara göre reel sektör şirketlerinin net döviz açık pozisyonu 221.5 milyar doları buldu. Bu rakam bundan 2.5 yıl önce 180 milyar dolar seviyesindeydi. Geçen yıl başında ise 200 milyar dolar seviyesindeydi. Yani şirketlerin borçlanmaları düzenli bir şekilde artmaya devam ediyor. 221.5 milyar dolarlık borcu göz önüne aldığımızda Nisan ayının başında 874 milyar 925 milyon liralık borcu olan şirketlerde bu rakam bugün itibariyle 928 milyar liraya yükseldi. Yani 11 günde borç TL cinsinden 54 milyar lira artış kaydetti. Rakamı 1 Ocak 2018’de 3.82 liraya olan dolara göre hesapladığımızda ise borcun neredeyse 81 milyar 870 milyon lira kabardığı gözler önüne seriliyor. Bu durum şirketleri zor durumda bıraksa da seçim derdine düşen başta meslek odaları olmak üzere neredeyse tüm iş dünyası kulaklarını tıkamış bir durumda.
Öte yandan doların Türk Lirası karşısında değer kazanması sayesinde parasına para katan da çok ciddi bir kesim var. Bankalardaki yabancı para (YP) cinsinden mevduatların oranında da tıpkı borçta olduğu gibi sistematik bir artış var. Merkez Bankasının açıkladığı Haftalık Para ve Banka İstatistiklerine göre bankalardaki YP mevduatı 30 Mart tarihi itibariyle 202 milyar 589 milyon dolar oldu. Dolardaki yükseliş ülke ekonomisine ciddi zarar verse de yatırımcıların dövize olan talebi durmak bilmiyor. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında ‘TL’ye sahip çık’ kampanyasıyla 16 Eylül 2016 haftasında 180 milyar 271 milyon dolar olan YP mevduatı, iki ayda 17 milyar 431 milyon dolara kadar geriledi. Fakat bu tarihten sonra tekrar artmaya başlayan YP birikimleri, 200 milyar doların üzerine tırmandı.
RÜZGAR TERSTEN ESİYOR
Piyasadaki gelişmeleri değerlendiren İntegral Yatırım Menkul Araştırma Müdürü Tuncay Turşucu, şunları söyledi: “Mevcut rüzgar halen olumsuz yönde esiyor. Rüzgar bu şekilde esmeye devam ettikçe dolar/TL paritesindeki yukarı harekette devam edebilir. Teknik olarak 4.26 seviyesinde direnç bulunuyor. Kurda ateşin biraz sakinleştiğini söylemek için yeniden 4.13 seviyesinin altına gerilemesi gerekli. TCMB’nin herhangi bir müdahalede bulunmasını beklemiyorum. Mevcut hareketin TCMB’nin kontrolünde olmayan nedenlerden olduğunu düşünüyorum.”
Dalgalanmalar geçici
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği’nin (OYDER) sekizincisini düzenlediği Otomotiv Kongresi’nde yaptığı konuşmada, dolardaki artışı yorumladı. Zeybekci, “Bunlar hiçbir şekilde Türkiye’nin gerçeğini yansıtmıyor. Türkiye’nin bir yıllık vadeli mükellefiyetlerini göz önüne alın. Merkez Bankası stoklarına bakın. Türkiye’nin döviz teminat hesaplarındaki özel sektöre ait kaynak ve imkanlarına bakın. Yine ödeyeceği mükellefiyetlere bakın. Türkiye’nin kasada fazlası var” diye konuşan Zeybekci, “Buna rağmen yaşadığımız şeyler, Türkiye’nin gerçeklerini yansıtmıyor. Evet, bunlar bizim canımızı da yakıyor, sizin canınızı da mutlaka yakıyor. Ama bu Türkiye’nin kalıcı bir hastalığı değildir. Bu geçicidir. İşinize bakın. Bu hareketlenmeler mutlaka ve mutlaka geçecektir” yorumunu yaptı. Zeybekci, geçtiğimiz yıl 27 Ekim’de de doların 3.81’e yükselmesi üzerine dalgalanmaların geçici olduğunu ifade etti.
BAŞBAKAN YILDIRIM: EKONOMİK SALDIRI ALTINTAYIZ
Gebze Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Sanayi ve Teknoloji Zirvesi’ ne Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü katıldı. Başbakan Yıldırım yaptığı konuşmada, Türkiye’nin etrafında yaşanan savaş, belirsizliklere rağmen önüne çıkan engelleri birer birer aşarak bu günlere geldiğini belirterek, “Geleceğe emin adımlarla yürüyor. Son 16 yılda pek çok sınamalardan geçtik. Millet iradesine, demokrasiye, seçilmiş hükümetlere yönelik saldırıları hiç eksik olmadı. En son 15 Temmuz’da hain işgal girişimiyle ülkeye topyekun el konulmak istendi. Milletimizle el ele vererek bu zorlukları aşarak bu günlere geldik. Demokrasiye darbe vurmak isteyenler bunu başaramayınca bugünlerde ekonomi üzerinde yeni bir faaliyet içerisine girmiş gözüküyor. Milli irade, siyasi istikrarı azimle koruduğumuz gibi hiç kimsenin endişesi olmasın bu ekonomik saldırıların da üstesinden geleceğiz” dedi. Başbakan Yıldırım, Çin ile ABD arasında başlayan ticaret savaşının ekonomik dengeleri bozduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Biz bütün bu belirsizliklerin göbeğinde yer alıyoruz. Bütün olayların merkezinde biz varız. Terör, savaş, göç hepsi burada. Milletimiz şunu bilsin biz bu süreçleri daha önce de yaşadık. 2016 darbesinden sonra yaşadık. Bir çeyrekte yüzde 4 küçüldü Türkiye. Hızlı bir şekilde tüm tahminleri alt üst ederek 3.16 ile kapattık.”