İngiliz The Times ve The Guardian gazetelerinde, PKK'ya yönelik hava operasyonlarıyla ilgili olarak yer alan yorum ve haberler, Batı medyasının terördeki çifte standartını bir kez daha gözler önüne serdi. IŞİD'e yapılan hava saldırıları olumlu karşılanırken, PKK'ya yönelik operasyonlara sert eleştiriler getirildi.
[Karar]
Bazı Batılı medya kuruluşlarında, Türk ordusunun IŞİD ve PKK hedeflerine yönelik eş zamanlı olarak başlattığı hava harekatıyla ilgili yayımlanan haber ve yorumlarda, terör örgütleri arasında fark gözetildiği görüldü. IŞİD'e karşı yapılan hava operasyonları tarafsız bir dille aktarılırken, Kuzey Irak'ta PKK hedeflerinin vurulması eleştiri konusu yapıldı.
Son dönemde Batı medyasında “ABD'nin Irak ve Suriye'deki yeni müttefikinin Kürt milliyetçi güçleri olduğu”, “Türkiye'nin IŞİD terörüyle mücadele etmede istekli olmadığı” yönünde pek çok propaganda amaçlı haber ve yorum yer alıyordu.
Türkiye'nin diplomatik ve askeri anlamda ağırlığını koyarak IŞİD ve PKK'ya yönelik operasyonlara başlaması, aynı zamanda ABD ile AB'yi terörle mücadelede arkasına alması, bu algı operasyonlarını yapan odaklarda rahatsızlığa neden oldu.
BBC Türkçe'nin 27 Temmuz 2015 İngiltere Basın Özeti başlıklı derlemesinde, The guardian ve The Times gazetelerinde bu doğrultuda yer alan haber ve yorumlara yer verildi.
Türkiye'yle PKK'yı aynı kefeye koydular
İngiliz The Guardian gazetesi, bugün PKK'ya yönelik hava operasyonlarıyla ilgili “Ankara Kürtleri hedef alırken Türkiye'deki barış süreci yerle bir oluyor” başlığıyla bir haber yayımladı. PKK'lı teröristler için “isyancılar” ifadesini kullanan gazetenin haberinde, PKK ve onun Suriye'deki uzantıları ile Türkiye adeta kefeye konuldu.
Batı'nın, egemen bir devlet ve NATO üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti ile bütün dünyada terör listesinde yer alan PKK arasında bir tercih yapma inisiyatifi olduğu izlenimi veren şu yorumlar yapıldı:
“ABD'li yetkililer 'Türkiye'nin kendini savunma hakkı var' diyerek Türkiye'nin PKK'ya yönelik hava saldırılarına destek verdi. Bazıları PKK'nın hedef alınmasının ABD ile anlaşmanın bir parçası olup olmadığını merak ederken, bazıları ise ABD'nin Kürtlere olan desteğini çektiğini düşünmek için erken olduğunu söylüyor”
Çözüm sürecini Öcalan tasarlamış!
Bir başka İngiliz Gazetesi The Times'da yayımlanan “Ateş çemberi” başlıklı imzasız yorum yazısında ise, PKK'ya yönelik operasyonların “delilik” olduğu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “derhal geri adım atması gerektiği” gibi ifadeler yer aldı.
Yazıdaki dikkat çeken bir yorum ise, 2009 yılında Türk hükümetinin inisiyatifi ile başlayan çözüm süreci için “Öcalan'ın İmralı'dan devlet ile kırılgan bir uzlaşı tasarladığı” ifadesi oldu. Gazete, “Delice” diye tarif ettiği operasyonların Öcalan'ın bu bu özenli(!) çalışmasını yerle bir ettiğini ileri sürdü.Yani çözüm süreci tamamen Öcalan'a maledilirken, süreci bitiren Türk devletiymiş gibi gösterildi.
Buna karşın Öcalan'ın bahar aylarında PKK'ya silah bırakma amacıyla bir kongre toplanması için yaptığı çağrının, Kandil tarafından “Önderliğimiz şu anda buna karar verecek pozisyonda değildir” denilerek reddedilmesine hiç değinilmedi.
“IŞİD'e karşı koyan tek güce saldırdınız” demagojisi
Yazıda ayrıca PKK'ya yapılan hava harekatı, “IŞİD'e karşı koyabilen tek güce saldırmak” olarak tanımlandı. Batı medyasında IŞİD'i geriletebilen tek gücün Kürt milliyetçileri olduğu algısı yaygın kabul görse de, bu iki açıdan sorunlu bir analiz.
Birincisi, Türk ordusu Suriye'deki YPG hedeflerine değil, Kandil'e operasyon yapıyor. Kandil'deki PKK militanlarının IŞİD'le karşı karşıya gelme durumu sözkonusu değil. İkincisi, sahadaki gelişmelere bakıldığında, Kürt güçlerinin IŞİD'e karşı ancak hava desteğiyle ilerleyebildikleri görülüyor. Kobani, Haseke ve Tel Abyad'daki çatışmalarda, koalisyon güçlerinin hava desteği durduğu anda YPG'nin IŞİD'e karşı gerilemeye başladığı biliniyor.
BBC'de yer alan 27 Temmuz 2015 İngiltere Basın Özeti'ni linke tıklayarak okuyabilirsiniz.
