Hiç olmazsa Umut’u okusunlar

Üstad Nuri Pakdil’in ‘Umut’unu okudunuz mu? Son yıllarda bir Nuri Pakdil rüzgarı esti ülkemizde. Konuşmalar, programlara davet edildi. Cemiyette, insanların arasında görünür oldu. Cahit Zarifoğlu’nun ‘Yedi Güzel Adam’ından mülhem bir dizi yayımlanmıştı TRT’de. Dizideki ‘güzel adam’lardan biri Nuri Pakdil’di. Bu dizinin etkisi olmuş mudur o esen Nuri Pakdil rüzgarında? Olmuştur biraz.

Bir de Nuri Pakdil’in kendisine erişimi kolaylaştırmasının etkisi olmuştur.

Nuri Pakdil’i okuyorlar mıydı, onu konferanslara, programlara davet eden yetkililer? Anlıyorlar mıydı?

Nuri Pakdil, bir zamanlar ulaşılamazken, şimdi ulaşılabilir olan bir yazardı.

Belki çokları için, ona ulaşabilmenin ayrıcalığını hissetmek bir anlam taşıyordu.

Nasıl ifade edeyim; Nuri Bey’i tenzih ederek ve onu gerçekten tanıyanları, anlayanları tenzih ederek söyleyeyim: Bir ‘lüks’e ulaşma duygusu.

Nuri Pakdil’in ‘Umut’u, Nuri Pakdil’in hayatı boyunca taşıdığı ‘bilinç’in niteliği konusunda kuvvetli ipuçları veren bir oyun.

Oyundaki ‘Bay’ (yazar), Bayan, İşçiler, Köylüler, Soruşturmacı, Söylevci, diyaloglarda ve monologlarda hep o bilinci konuşturuyor.

Hepsi birden, ‘Kent’teki ‘Kötü Ruh’a karşı insanı savunan bir çizgide duruyor.

“Sık sık gelir misiniz mabede, Sayın Bayım? Doğru, kıtaların hepsi lekeli. Çürüyor kişiliğiniz. Birbirinize yönelteceğiniz sorular, kişiliğinizdeki bu çürümeyi geciktirebilir. Çürüme diş çürümesine benzetilse de, sonuç çok farklıdır. Çürük bir diş çekilip atılıyor. Çürümüş kişiliğinizden kurtulabiliyor musunuz?”

Bilincin çürümesine bir karşı koyuş. Umut’un başından sonuna kadar bu karşı koyuşu izlersiniz.

Soruşturmacı: Geniş caddeler gördüm. Yürekle ilişkisiz. Onuru ufalanıyor insanın. Bir durup düşünseniz! Bir şeyler olmuş. Kara. Büzmüş insanın içini. Karmaşık oyunlar.. Oynanmış ülkede.

Bayan: İnkar yapıştırılmış odaların duvarlarına. Çocuğun olağanüstülüğü küçülüyor bunun karşısında. Çocukların olağanüstülüğü bizi aşmazsa aydınlık nasıl büyür, Sayın Soruşturmacı?

Soruşturmacı: Her şeyin üstündeyim. İnsanım ben. Bunun için güçlüyüm ya. Unutmuş kentliler insanın içinde kabaran fetih coşkusunu. Yenmeliler insanı çürüten put korkusunu.

Özel bir dil, Nuri Pakdil’in kullandığı.

Kendisinin inşa ettiği, bir Müslüman devrimci dili.

Bu dili anlamak isteyenler... Nuri Pakdil’e ‘magazin merakı’nı aşarak, gerçekten yaklaşmak isteyenler hiç olmazsa Umut’u okusunlar.

Geçen sene Şehir Tiyatroları, Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in Reis Bey’ini, Mustafa Kutlu’nun Mavi Kuş’unu ve İskender Pala’nın ‘Aşk Bir Zamanlar’ını repertuardan çıkarmıştı.

Bunu tabii ki eleştirdim. Cümlelerim aynen şöyleydi:

“Şimdi, bu yazarların oyunlarının repertuardan çıkarılışı bağnaz ve yobaz bir CHP kafasının tasarrufu olarak kayıtlara geçti.”

“Belki öyle değildir. Belki zuhül eseridir. Belki rutindir, belki evvelden çıkarılmıştır falandır filandır.”

“Ama kayıtlara böyle geçti. Hafızalara böyle yerleşti.”

Bunu belirttikten sonra Kültür Bakanlığı’na bağlı Devlet Tiyatroları’nda bir süre sahnelenen, 2016’dan beri oynatılmayan Umut oyununa değinmiştim.

Umut’un niçin sahnelenmediğini sorgulamıştım.

(Bir telefon görüşmemizde, merhum Nuri Bey de, Umut’un oynatılmamasından müşteki olmuştu.)

İBB Başkanı İmamoğlu Karar’ı ziyaret ettiğinde konuyu gündeme getirdim. Necip Fazıl’ın başka bir oyununu oynatmayı düşünür müsünüz diye sordum.

İmamoğlu Pakdil’in Umut oyununu oynatmayı düşündüklerini söyledi.

Tabii ki bizim için sürprizdi.

Ama acaba Nuri Bey nasıl karşılar?

Sonradan, yakın çevresindeki arkadaşlardan öğrendim. Gayet olumlu karşılamış. Memnun olmuş.

Bilhassa Nuri Bey’in vefatından sonra CHP muhitlerinde aleyhte çok yazı çıktı.

İleri geri attılar tuttular.

Bu kadar tezvirattan sonra Ekrem İmamoğlu Umut’u oynatmaktan vazgeçebilir diye düşünüyordum.

Önceki gün Saliha Sultan aradı. “Abi, Şehir Tiyatroları Umut’u repertuara almış” dedi.

Sevindim tabii.

Devlet Tiyatroları’nda -Nuri Bey davet etmiş olmasına rağmen- seyretme fırsatı bulamamıştım.

Belki İstanbul’da seyrederim.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum