Gülen'in romandaki veliahtı

FETÖ denilen yapının önce romanı yazılmıştı. Hatta Gülen'in amaç, yöntem ve örgütlenme modelini bu romandan kopyaladığı bile söylenebilir.

Romanın adı, Gençliğim Eyvah. Yazarı ise sağ, muhafazakâr kesimlerde çok saygın bir edebiyatçı, Tarık Buğra.

Kambur feleğin işine bakın ki... Buğra, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimiyle ilişkilendirmek için bin dereden su getirilerek, zorlamalarla hapse atılan Osman Kavala'nın da kayınpederi. Yani Prof. Ayşe Buğra'nın babası.

Gençliğim Eyvah, 1977’de ilkin Tercüman gazetesinde dizi olarak basılıyor. 1979’da da kitabı çıkıyor.

79'a dikkat. Gülen'in, Sızıntı dergisini çıkarmaya başladığı yıl bu. Ardından devlete ilk sızma faaliyetlerine girişecek.

Sinsi planlarla devlete sızma yöntemini romandan kopyaladığı anlaşılıyor.

Romanın karanlık, şeytani kahramanı İhtiyar'ı kendisine rol model aldığı, su götürmez.

Şakirt devşirmeyi, şantajla insanları kullanmayı, sızarak kadrolaşmayı, kurumları içeriden ele geçirmeyi, milli eğitimle başlayıp ordu, polis ve yargıda üslenmeyi, takiyeyle kendini gizleme metodunu, devletin derinliklerinde çeteleşmeyi, özellikle istihbarata çökmeyi, abilik ve ablalık sistemini, eş ayarlama çöpçatanlığına kadar... Her ne hile ve aldatmacası varsa hepsini İhtiyar’dan öğreniyor sanki.

Örgütlediği yapı, romandaki hayâli cemaatin neredeyse tıpatıp benzeri.

İhtiyar'la Gülen arasındaki benzerlikler çok açık.

Derken Pensilvanya'dan beklenen haber dün geldi. Fetullah Gülen, kaldırıldığı hastanede ölmüş.

Peki örgütü ne olacak, veliahtı kim?

Muhtemelen örgüt içi güç mücadelesi kızışacak.

Romandaki veliahtını hatırlayalım. İhtiyar’ın sonunu, yerine hazırladığı prensi Delikanlı getiriyordu. İhtiyar, Delikanlı hakkında yanılmasının bedelini ağır ödüyordu.

İhtiyar'ı yıkan veliahtıydı. Örgütünü çökerten bir yıkımdı.

Romanla gerçek, işte burada ayrışıyor. Gülen'le örgütünün sonu, romandakinden farklı gelişiyor.

Gülen'in veliahtı kim, örgütü ne olacak, onsuz ayakta ve tek parça kalabilecek mi, kaça bölünecek? Hâlâ sır.

FETÖ'YLE MÜCADELE NE DURUMDA?

Tarık Buğra'nın Gençliğim Eyvah romanının adı, Atv'de başlayan bir yaz komedisine verilmişti. 2020 yazıydı.

Gençlik hatası bir yaz kaçamağı, yıllar sonra gayrimeşru meyveleriyle iki rakip kebapçının karşısına çıkıyor. Ve olaylar sarpa sararak gelişiyordu...

"FETÖ'yle mücadelem eyvah" başlığıyla o tarihte sorduklarım, bugün de geçerli.

Siz de bakın, bakalım durum değişmiş mi:

Hani FETÖ'yle mücadele salt polisiye önlemlerle kazanılamazdı!

Hani yeni FETÖ'lerin çıkmaması için halkın aydınlatılması, din hokkabazlarına karşı bilinçlendirilmesi şarttı!

Hani bu yüzden romanlara, dizi senaryolarına, sinema filmlerine, tiyatro oyunlarına düşüyordu esas görev!

Hani din taciri, hurafeci ve istismarcıların hile ve oyunlarının içyüzü başka türlü gösterilemez, halk uyandırılamazdı!

Romanlar, diziler, fimlerle topyekün aydınlanma seferberliği böyle mi teşvik edilecek ve başarılacak?

YORUMLAR (46)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
46 Yorum
  • Ksya / 23 Ekim 2024 00:24

    Fetullah, rahmetli Tarık buğranın kitabından ilhamla kafasında bir kurgu oluşturmuş olabilir. Gözden kaçmaması gereken şeyse bu kadar insanı nasıl hipnoz ettiğidir. İşte bunda CİA devrededir artık.

    Yanıtla (2) (1)
  • Vatandas / 22 Ekim 2024 14:20

    Akif Beki, o roman mormonlarin yapisini anlatir, mormonlar varlen romana gerek yok

    Yanıtla (1) (1)
  • Birisi- / 22 Ekim 2024 21:14

    Fetö teşkilatı, mormonların yerli ve millî modelidir. Lütfen üzülmeyiniz.

    Yanıtla (2) (1)
  • Abdulhamid Doğu / 22 Ekim 2024 11:01

    dersaneleri, medyası kapatıldığı zaman kapısında nöbet tutan siyasileri unutmayalım.

    Yanıtla (13) (5)
  • Osman / 22 Ekim 2024 12:30

    Okullarını, bankalarını açanları da söyle.Okullarına çocuklarını torunlarını gönderenleri de söyle,memlekete davet edenleri, parsel parsel memleketi bunlara verenleri.

    Yanıtla (15) (3)
  • OkurM / 22 Ekim 2024 15:41

    Eğitim sistemi berbad ötesi düzeyde idi. Adamlar hem dershaneler hem de okullar ile, idealist egitimciligi öğrettiler.

    Bugün bile onların eğitimde bıraktığı boşluk hiss edilmiyor mu?

    Art niyetli olabilirler. Sabah akşam fetö demek yerine, millet ve memleket de biraz adam gibi iş yapsın.

    Onlar aktif iken iktidarla beraber onlara da gıcık oluyordum. Ama bugünkü ucuzluk da daha berbad ötesi. İş konusunda dalgacı, hüküm konusunda damgacı. Adalet sıfır.

    Yanıtla (5) (11)
  • Vatandaş / 22 Ekim 2024 18:18

    Ideal egitim mi.? Kendi adamlarına çalınmış soruları ezberleterek istedikleri makamlara getirdiler.
    İkbal hırsızı, emek hırsızı, İman hırsızı, yalan dolan takiyye ile yükselen feto ve cemaatı CİA'nın aparatıydı. İlahi adaletin gereği herkes hakettiğini bulur.

    Yanıtla (3) (2)
  • Tek 1 / 22 Ekim 2024 14:53

    Fetönün bu memlekete yaptığı en büyük kötülük çıtayı çok yukarı koyması oldu. Yarın bi gün benzerinin olmamasının önünde ne engel var?

    Yanıtla (2) (0)
  • Matrakçı... / 22 Ekim 2024 12:35

    Eskiden sümüklü mendil peşinde takla atanlar şimdi koro halinde yuhlar. İle zikir halkasına oturmuşlar..

    Yanıtla (7) (2)
  • Emir / 22 Ekim 2024 12:33

    Bu sapık yapılaşmayla aynı dünyanın insanları bugün aramızda.Bunların tek derdi Laik Türkiye Cumhuriyeti''dir.Bu gibi Türkiye Cumhuriyeti düşmanı tarikatlar yarın yine darbe girişimi yapmak ister.

    Yanıtla (11) (4)
  • ibrahim cevahir / 22 Ekim 2024 11:53

    yorulduk ,iade,araştırma komisyonu,hayır,geride kalanlar,öne çıkanlar,dün dündür sözüne sarılanlar,ardına saklananlar,üstüne atlayanlar,etrafında dolaşanlar,siyaset için her yol mübah diyenler ,meydanı boş bulanlar,boş atanlar,gümbür gümbür atanlar,90 dan topu çelenler,bu kadar olmaz diyenler,olur olur bal gibi olur diyenler çiçekleri sulayan adamı tiye alanlar,duymadık,görmedik diyenler ,toz kondurmayanlar gün sizindir de ola ki günler döne dura ,acep yarınlarda ne ola ki ,günaydın ,bu kadar,

    Yanıtla (2) (1)
  • Okur / 22 Ekim 2024 11:35

    Aynen katılıyorum

    Yanıtla (1) (1)
  • Dede Korkut / 22 Ekim 2024 11:24

    Bu yapının FETHULLAH GÜLEN'in zekasıyla kurulup geliştiğini, geliştirildiğini iddia eden kim varsa o milletten gerçekleri saklayan bir haindir.
    Ve... önümüzdeki süreçte göreceğiz; yeminli adanmışlar, beyni alınmış, kalbinin ihanetle doldurulduğunu bilmeyecek kadar budalalaştırılmışlar yeni yöntemleri ile yola devam edecekler. Bu yapıyı ülkeden söküp atmak en az 50 yılı alır. Çünkü "İFŞA EDERİZ, PERİŞAN OLURSUN" şantajıyla yetiştirilenler, kendi yerlerine yenilerini gizlice yetiştirirler.

    Yanıtla (4) (2)
  • OkurM / 22 Ekim 2024 01:26

    Bugün Amerikaya kızdıkça rusyaya sempati duyuyoruz. Ama 1830'dan beri, rus ayısından korunmak için İngilizce konuşan avcılara yanladık. A.baycan, Macaristan, çek vb ülkelerde yaşanan acı isgallerden korunmak için ne kadar cirpinmistik. O günleri bilmeyenler bugün komünizmle mücadele derneği çerçevesindeki çabaları, öcülerin sinsi faaliyetleri gibi görüyor. Evet, Kötüler kahraman sayılmayı seviyor olabilir. Ama öte yandan fedakarane çabaların ceffelkalem lanetlenmesi de basitliktir.

    Yanıtla (4) (11)
  • Sinan / 22 Ekim 2024 08:08

    SSCB işgalinden korunmak bu idiyse olmaz olsun
    Hiç bir işgal bu kadar zarar veremezdi bu millete
    Lanet olsun bunlara
    Lanet olsun bunlarla beraber hareket etmiş olana
    Lanet olsun bunlara zerre değer vermiş olana...

    Yanıtla (6) (3)
  • OkurM / 22 Ekim 2024 11:20

    Sscb işgalini yasamadiginiz icin bu kadar atmak kolay. Kırımda yüzbinler öldü veya tehcire maruz kaldı.
    Ülkemizdeki askeri ihtilaller döneminin acılari bile sscb yönetimi altındaki Türki halkların gündelik yaşamı kadar sıkıntı değildi.

    Yanıtla (3) (1)
  • Hüdaverdi / 22 Ekim 2024 10:50

    Yeni fetölerin bir daha çıkmaması için veya çıktığında bu kadar sosyal,siyasi,dini ve psikolojik tahribat yapmaması için en büyük görev samimi,vatansever ve gerçek anlamda dine hizmet edenlere çok büyük görevler düşüyor ki en başta diyaneti zikredebilirim.Diyanet son zamanlarda yayınladığı kitaplarla bu örgütün gerçek yüzüyle alakalı çok faydalı bilgiler ortaya koydu.Okunmalarını tavsiye ediyorum.Muhtelif mekanlarda ve vaazlarda söylediği çeşitli sözlerin İslami tahlilleri vardır o kitaplarda.

    Yanıtla (2) (7)
  • Karar Okuru / 22 Ekim 2024 10:46

    Sayın yazar, hani o devlete sızma diye adlandırdığınız, yargıda, emniyette, bürokraside örgütlenme işini bal gibi hepiniz o zaman da biliyordunuz ve tek kelime etmediniz. Tam aksine öve öve bitiremediniz. Eleştiriler hep CHP ve Kemalist kesimden geldi. Onları da meclis kürsüsünden susturdunuz. Ayrıca yargıda ve emniyette ve bürokraside her zaman birileri örgütlenmiştir, dün aleviler, masonlar, milliyetçiler vardı, sonra Fethullahçılar hepsine galebe çaldı, sonra o gitti, diğerleri kaldı.

    Yanıtla (3) (2)
  • cenk / 22 Ekim 2024 09:19

    Kendisini Peygamber ilan eden Evrenesoglu 2019 Yılında 3000 kişinin katıldıgı bir cenaze ile defin edildi bu ülkede Hiçbir dini kuruluşunda sesi çıkmadı çünkü Çakma dindarlar ülkesi burası

    Yanıtla (12) (1)
  • kararlar / 22 Ekim 2024 09:14

    Fetö liderinin ölmesi en çok fetöcüleri ve AKP'lileri rahatlattı. Şimdi artık huzur içinde AKP ile yeni bir ortaklık kurulabilir diyorlar.

    Yanıtla (5) (5)
  • Okur yazar / 22 Ekim 2024 07:58

    Gebermiş diyelim

    Yanıtla (6) (3)
  • Telkin / 22 Ekim 2024 07:45

    Ne acıdır ki; Memlekette cenazesi er kişi olarak kılınacak ne az insan varmış?

    Yanıtla (2) (1)
  • Metin.kacan / 22 Ekim 2024 04:10

    Feto pezosu őldū,,,ucube sistem yeni fetocular bulmak zorunda.

    Yanıtla (3) (4)
  • OkurM / 22 Ekim 2024 01:16

    Siyasette bir zamanlar spartalılar rüzgarı vardı. Dini alanda da erzumlular. Gölge diyanet reisi yasar tunagörün iki prensi gülen ve kaplan. 50'li yıllardan milenyuma kadar giden süreçte hainler ve kahramanlar gibi bir yaklaşım fazla sığ. Devletin hücreleri verilen görevlerini nasıl yaptılar? Görev tanımını belirleyebilecek bir üst kalmadığında, yapılanın hainlik mi kahramanlık mi olduğunu kim belirleyecek? Sıradan kamuoyu nezdinde hain sayılmak zaten işin başında kabullenilmis bir ihtimal.

    Yanıtla (4) (0)
  • OkurM / 22 Ekim 2024 01:58

    Kenan Evren döneminin en büyük dış/iç tehdidi Cemalettin kaplan, karases...
    Cenazesi gayet normal bir gurbetçi gibi anadoluda defn edildi...
    Bu işler çok çetrefilli.
    Bizim gibi sıradan heveskarların anlayabileceği düzlükte değil

    Yanıtla (6) (1)
  • mert / 22 Ekim 2024 00:59

    Türkiye Cumhuriyetini yıkıp,Taliban rejimi kurmak isteyen bir hain öldü.Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.

    Yanıtla (13) (2)
  • Okur / 22 Ekim 2024 00:44

    FETÖ ile mücadeleyi sadece devlet yapar yapmalı gibi bir zihniyeti anlamak güç. Hadi devlet bir yapsın da görelim zihniyetinden sıyrılmak gerekiyor. Bu mücadele için herbir birey, bu arda gazete yazarları da sorumlu .

    Yanıtla (7) (7)