Nerede bu devlet?

Milletin kanı donarak izlediği “yenidoğan çetesi” olayı ahlakın, vicdanın, merhametin yani bütünüyle insanlığın alçala alçala yerin yedi kat dibine kadar inebildiğini gösterdi bize. Ancak yıllarca hiçbir kurumun haberi olmaksızın devam etmiş bu büyüklükteki bir organizasyonun bize gösterdiği bir şey daha var: Devletin artık büyük ölçüde devlet olmaktan çıktığı gerçeği. Devletin bütün kurumlarıyla ve bütün fonksiyonlarıyla beraber ortalıktan çekilmiş olduğu gerçeği. Siyasi iktidarın olanca gücüne karşılık devletin neredeyse hiçbir gücünün kalmadığı gerçeği.

Yenidoğan çetesi skandalında ilginç bir detay dikkatimi çekti: Bu tür olaylarda muhakkak devlet içinden kimi işbirlikçilerin olması gerekir. Yolsuzluk sivil kişilerin kendi başlarına işledikleri bir suç çeşidi değildir. Ancak söz konusu olayla ilgili hazırlanan fezleke ve iddianame içeriğine bakılırsa burada suça karışan tek devlet memuru ambulans şoförü görünüyor.

Bu durumda ya işin içindeki devlet görevlileri himaye ediliyor ya da söz konusu çete devlet içinden yardıma veya işbirliğine ihtiyaç duymaksızın yapacağını yapabiliyor. Her iki durumda da devletin iflasını izliyoruz demektir.

Son yıllarda devlet makinasının iyice yönetilemez hale gelmiş olduğu aşikar. Buradaki çelişki de aşikar. Bu ülkenin tarihinde bugüne kadar görülmüş en güçlü iktidar bir yanda... (Yargı elinde, asker elinde, polis elinde, medya elinde, sermaye elinde. Hatta cemaatler, tarikatlar, dernekler, vakıflar bile elinde…) Öbür yanda ise yönetilemeyen, çalıştırılamayan, işletilemeyen bir devlet makinası…

Geçenlerde de yazmıştım, “AK Parti iktidarlarının ikinci on yılı” boyunca oluşturulan şahıs yönetimi giderek güçlendi ama güçlendikçe yönetme kabiliyeti de giderek azaldı. Çünkü devleti devlet yapan unsurlar etkisizleştikçe devleti yönetmek de giderek zorlaşır. Çünkü siyasetin gücünü de devlet kurumlarının uyumunu da hukuk sağlar. Hukukun üstünlüğünü tanımayan bir siyasi düzen gücünü başka yerlerden almak zorundadır. O başka yerlerin sağladığı güç ise devlet mekanizmasını işletmeye yarayan bir güç değildir.

Biliyorsunuz ki Türkiye’de son dönemde yasama ve yürütme kuvvetleriyle birlikte yargı kuvveti de merkezî yönetime bağlandı. Devletteki denetleyici kurumlar da fiilen ortadan kaldırıldı. Böyle bir ortamda mafyatik yapılanmaların, yeraltındaki illegal faaliyetlerin ve yolsuzlukların üzerine gidebilecek bir güç yok.

Ekonominin ne halde olduğunu herkes görüyor. Dış politikayı büyük ölçüde iç politikanın oyuncağına dönüştürdükleri de az çok görülebiliyor. Bununla birlikte tarımda, eğitimde, sağlıkta, güvenlikte vs. ne halde olduğumuzu şimdilik konunun ilgilileri biliyor.

Önceki gün İskender Öksüz Hoca KARAR’daki köşesinde Uluslararası Şeffaflık Örgütü‘nün ölçümlerine dayanarak hazırladığı bir grafik paylaştı. Buna göre Türkiye’nin yolsuzluk endeksindeki yeri 2002’den itibaren hızla aşağılara doğru gidiyor, yani yolsuzluk giderek azalıyor bu dönemde. Ancak grafikte okun aşağıya doğru ilerleyişi ancak 2011’e kadar devam ediyor.

2012’den sonra ise devamlı yukarı çıkıyor. Her yıl biraz daha yukarı çıkarak bugünkü seviyesine ulaşıyor. Bugünkü seviye yola çıkılan 2002 seviyesinin bile üstünde.

yolsuzluk.jpg

İskender Hoca 2002 ile 2011 arasındaki eğimi “IMF ve Kemal Derviş yapısal reformlarını izleyen yıllarda hızlı bir düzelme” diye tanımlıyor.

Bahsedilen tarih aralığı benim “AK Parti iktidarlarının ilk on yılı” şeklinde kategorize ettiğim süreç. Devlet kurumlarının tabiri caizse otomatik modda çalıştığı bir dönemdi bu. Dolayısıyla “IMF ve Kemal Derviş yapısal reformları” başarıyla uygulanabildi.

İkinci on yıl”da ise başlangıçta “eşitler arasında birinci” durumunda olan genel başkanın “reislik” makamına terfi etmesinin ardından devlet yönetiminin de reislik sistemine geçmesine şahitlik ettik. Günümüzdeki anlamıyla kurumların tecrübe birikimi, anayasanın sınırları, yargının ve parlamentonun denetim yetkisi, sivil toplumun görüşü, basının eleştirisi vs. olmadan yürütülen bir “yönetim modeli”nden söz ediyoruz.

2002’den 2011’e kadar sürekli azalan yolsuzluk algısının 2012’den bugüne kadar devamlı yükseliş içinde olmasının sebebi bu modelin devlet makinasını işletmeye uygun olmamasından başka bir şey değil. Şu da var ki benzer grafikler ekonomideki, tarımdaki, eğitimdeki, sağlıktaki vs. ilerlemeler ve gerilemeler için de yapılsa aynı tablo çıkar karşımıza. Nitekim döviz kuru ve enflasyon gibi konulardaki grafikler yolsuzluk algısı eğrileriyle hemen hemen aynı.

Demek ki bugünkü sorunların çözüm yollarını ararken öncelikle bu sorunların ortak kaynağını tespit edip yola öyle çıkmak gerekiyor.

YORUMLAR (162)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
162 Yorum
  • Vatandaş / 22 Ekim 2024 09:38

    Hep birikte koca bir üllkenin idaresini bunlara verdik ve çocuklarımızın geleceğini kararttık malesef.Hiç orays buraya çekmeden söyleyelim,sizler de dahil hepimiz sorumluyuz bundan.

    Yanıtla (20) (1)
  • Aydınlı / 22 Ekim 2024 23:43

    1980 lerden bu yana halkı FETÖ ye karşı uyaran araştırma yapan, yazan haber yapan insanlar var bunlar niye sorumlu olsun böyle bir rezillikten.

    Yanıtla (3) (0)
  • Hükümsüz / 22 Ekim 2024 23:00

    Örgüt liderine idamı kaldıran zât şimdi de yaşam hakkını savunup salıverilmesini istiyor. Sanırım gerçekleşecek. Siz çürüme falan filan yazın nolacak ki. Güya kendi ülküsünden insanların adice öldürülmesini haklı bulan bir yapı terörist liderine özgürlük diyebiliyor. Artık ne konuşmanın ne okumanın anlamı var. Demokrasicilik oynamak ta bir yere kadar. 85 milyon bir adam etmez bu ülkede zorlamayın. Çürüme varmış olmasın da ne olsun.

    Yanıtla (0) (0)
  • SİNAN / 22 Ekim 2024 21:13

    Bazı sorunların bastırmakla çözülmüyor. Dünyadaki modeller, şiddeti dışlayarak siyasi alanda sorunları çözdüler. Ama bizde bu yapılmadı ve ağır bedeller ödenerek bu güne gelindi. En önemlisi İnsan kaybı olmak üzere üretim, güven ve para kaybı gibi. Ama hiç o bedeller ödenmemiş gibi siyasilerin gevşek davranma hakkı olamaz. Demek ki yumurta Türkiye açısından kapının ağzına gelmiş orta doğu da. Vizyonsuz ve misyonsuz iktidarın ve devlet yöneticilerinin ödettiği fatura yanlarına kar kalacak.

    Yanıtla (1) (0)
  • SİNAN / 22 Ekim 2024 21:02

    Hayat boşluğu kaldırmaz. Bu doğa, insan, türler, canlı ve cansız varlıklar, organizasyonlar, şirketler ve nihayetinde de devlet içinde geçerli bir kavram. Devlet idari, güvenlik, sağlık, yargı, eğitim vs. alanında boşluk bıraktığı anda mutlaka başka organizasyonlar o boşluğu doldurur, hele de o işin ucunda maddi menfaat varsa. Güvenlik, sağlık, eğitim ve adalet kamu hizmeti olarak tanımlanmıştır. Bir defa özelleştirilmesi saçma ve bu alanlarda sonuçlar ortada. Vizyonu olmayanların misyonu olmaz.

    Yanıtla (2) (0)
  • SİNAN / 22 Ekim 2024 20:55

    Yıllarca muhalefete oy veren seçmen olarak; zillet, illet, cibiliyetsiz, sürtük, aşağılık, mankurt, terör sevici, chpkklı, vatan haini, DEMlenmiş vs. duymadığımız hakaret kalmadı. Gülsek mi? Ağlasak mı? Son gelinen durum ortada. Troller ve yandaş basın kıvırmakta hiç zorlanmayacak, rahat olun. Yine bize bir kulp takarlar, alıştık artık.

    Yanıtla (2) (0)
  • Hasan Hüseyin / 22 Ekim 2024 19:25

    Yenidoğan çetesinin ele başı olan doktor 98 yılında,PKK üyeliğinden 12 yıl hapis cezası almış.Cezaevinde yatarken AKP nin 2003 yılında çıkardığı " terör suçlularını topluma kazandırma " yasası ile dışarı çıkıp ilk iş özel hastane açarak yeni doğan çetesini kurmuş.Bu skandal ülkeye yetmiyor olacak ki,bu günde sayın Bahçeli açık açık ; terör örgütü liderine af isteyip,meclis kürsüsüne davet etti.Hepinize hayırlı uğurlu olsun.

    Yanıtla (3) (0)
  • Polis / 22 Ekim 2024 18:59

    Adliyelerimiz altın çağını yaşıyordaki ifadeler koskoca devletimizin Cumhuriyet savcısıni makamında açık açık tehdit emtmekmis zatı muhterem bunu söylemek istedi her halde.

    Yanıtla (3) (0)
  • Ali Rıza / 22 Ekim 2024 18:45

    Acaba diyorum devlette belirli bir yaştan sonra görev alanlar, sürücü belğesi alırkenki gibi tam teşekkülü hastaneden ‘sağlık raporu’ alması hükme bağlansa,. hatta beyin sağlığı, muhakeme kabiliyeti, konuşma netliği gibi psikolojik tetkikler rapora dahil olsa daha iyi olmaz mı?. Ha neden derseniz , devlet yönetmek, mahallede bakkal dükkanı yönetmeye benzemez de ondan. Yani; yanisi şu yalnız fiziki sağlıklı olmak yetmez, aklı ve ruhi sağlıkta önemli!. Dikkat etmek lazım!!. Bilmem anlatabildim mi?

    Yanıtla (6) (0)
  • Eskimiş BÜROKRAT / 22 Ekim 2024 11:29

    SİSTEM ŞU: 19 Hastane Yenidoğan ünitelerini taşeron firmalara vermiş. Taşeron ilişkisi sadece bir kağıt parçası. Kamu kayıtlarında yok. Tüm mali işlemler Hastane eliyle yürütülüyor. Yenidoğan taşeron çalışanlarının sgk ödemelerini hastane ödüyor. Hasta ödemeyi hastane veznesine yatırıyor. Devlet katkı payını hastane hesabına yatırıyor. Faturalarda sadece hastane gözüküyor. Hastane parayı taşeron payı ve çalışanlara dağıtıyor.
    Söyleyin şimdi Hastanemi Taşeronmu. Kim başrolde?

    Yanıtla (4) (0)
  • A.Derin / 22 Ekim 2024 17:25

    Sadece biraz daha fazla para için denetlemedikleri, içerde ne olup bittiğini bilmedikleri bir isleyiste sorumluluğu paylasiyor hastane yönetimi. Sonra da işte böyle başlari belaya giriyor, bu kadar isbilmezlik olur mu? Belki de ne olup bittiğini bilerek veriyorlar bölüm işletmesini taserona. Her iki şekilde de suça ortaktir ve sorumludurlar .

    Yanıtla (2) (0)
  • OkurUğur / 22 Ekim 2024 18:22

    Bir hastanenin sahibi eski Bakan'sa tüm diğer hastane sahipleride olaydan sıyırır. Bu 19 hastane sahibi Yenidoğan ünitelerini taşeron firmaya vermişler. 19 Hastaneye 1 sabıkalı doktor bakıyor. Toplamda 3-5 hemşire, 15-20 vasıfsız elaman. Hastaneler kendilerine bağlı üniteyi hiç denetlememişler, bebekler ölsün, paralar yığılsın. O hastalar taşerona değil hastaneye geliyor. Müşterek sorumlulukta o işveren tam sorumludur. Hastanelere el konulup, işverenleri tutuklanmalı. Yargı yarım kalmış.

    Yanıtla (4) (0)
  • xyz / 22 Ekim 2024 12:37

    Devlet, AKP'nin kayyumu MHP'nin başında. Bugünkü konuşmasında APO'yu Meclis'e davet etti: "Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın." Hemen hemen her konuşmasında Tayyip'e mesaj gönderen Devlet, bu konuşmasında da aynı şeyi yapıyor: APO'nun tecridini kaldır(ın), diye talimat gönderiyor.

    Yanıtla (7) (1)
  • xyz / 22 Ekim 2024 16:29

    Erdoğan mesajı almış. Başım üstüne diyor: ""Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz." Gayet net bir şekilde, patron Bahçeli, o ne derse o, demektir bu.

    Yanıtla (8) (1)
  • xyz / 22 Ekim 2024 17:59

    Bazı arkadaşlar Bahçeli'nin bu çıkışını eleştirmişler. Ben eleştirmiyorum. Benim yorumda altını çizdiğim konu MHP'nin AKP üzerindeki egemenliği. APO konusuna gelince
    düşüncem şudur: Eğer silahları susturabiliyorsa, Meclis'te konuşması yetmez, af çıkarılsın ve milletvekili olsun.

    Yanıtla (1) (1)
  • Cenk Cemil / 22 Ekim 2024 17:30

    Develetimizi Ara ki bulasın ! Öyle mzırakalr ortaya çıkıyor ki, insanın hafsalası bile almıyor ! Ve üstelik bu gayr-ı meşru işelrin ucu AKP'li isimelre ve iktidara dayanıyor ! Bendeniz bu iktidardan tamamen elimi ayağımı yıkadım ! Bunalrdan her şey beklenir diyorum !

    Yanıtla (2) (0)
  • orcan tanyalçın / 22 Ekim 2024 16:54

    Hastaneleri haksız kazanç zeminine buyur eden devleti idare edenlerin yönetmelikleridir. Devlette performans sistemi ile yapılmadık işler fatura edilmektedir. YD yoğun bakımları tam kapasite doludur. Tıbbi malzeme alım satımları yandaş şkt. üzerinden facia durumundadır. Devlet ödediği meblağın hesabını sormaz. Kontrol, denetim mekanizmaları çalışmadığı için haksız kazancın faturası SGK primi ödeyen işverenin sırtına yüklenmektedir.
    Para ceplerinden çıkmıyor ki üzülsünler.

    Yanıtla (1) (0)
  • Okur / 22 Ekim 2024 11:58

    "Terörist başının tecridi kaldırılırsa çıksın TBMM'de partisinin grup toplantısında konuşsun, terörü bitirdiğini açıkça ilan etsin." demiş BAHCELİ vallahi Akıl tutulması .

    Yanıtla (12) (0)
  • KARAR OKURU / 22 Ekim 2024 15:39

    Şunu chp li biri söylese aman ALLAHIM!

    Yanıtla (11) (1)
  • karar okunur / 22 Ekim 2024 16:26

    ´Öcalan DEM´in CM adayı olsun.´ 'Ama Montaj Ama Şu Ama Bu...' dönemi kapandı. Sirada Özgür Özeli Netanyahu ile kolkola gösteren videolar var. Yeni düsman yeni montaj.

    Yanıtla (9) (0)
  • kemal / 22 Ekim 2024 15:58

    Fethullah gülen terorist başı öldü.

    Yanıtla (2) (0)
  • Berberoğlu / 22 Ekim 2024 15:55

    "2002’den 2011’e kadar sürekli azalan yolsuzluk algısının 2012’den bugüne kadar devamlı yükseliş içinde olmasının sebebi bu modelin devlet makinasını işletmeye uygun olmamasından başka bir şey değil." cümlesi içerisindeki, "...bu modelin devlet makinasını işletmeye uygun olmamasından" sözüne pek katılmak istemiyorum. Çünkü 'devlet modeli'nden ziyade o modeli kullanan ve yürütende aramak lâzım bunu. Devletin başındaki hangi işi hakkıyla ve layıkıyla yerine getirdi ki? İşte geldiğimiz ve yaşadı...

    Yanıtla (2) (0)
  • Abdullah / 22 Ekim 2024 15:37

    AKP Bahçeli'yi hizaya getirdi vallaha.Hiç sıkılmadan Demleniyorlar diyen Bahçeli, bugün Apo Meclis'ten seslensin diyecek kıvama geldi.

    Yanıtla (11) (0)
  • Sokrates / 22 Ekim 2024 11:31

    Sayın bahçeli rahmetli Alparslan Türkeş'in tırnağı olamaz?

    Yanıtla (7) (2)
  • KARAR OKURU / 22 Ekim 2024 15:27

    Asılsın diye Erzurum da ip attığına mecliste konuşsun çağrısına....!!!!..İmralıdakine..!!!!

    Yanıtla (8) (0)
  • Celal Akıncı / 22 Ekim 2024 15:08

    Oldu olacak, Öcalan İçişleri bakanı olsun. Bahçeli bunu unutmuş.

    Yanıtla (8) (0)
  • Kıssadan hisse / 22 Ekim 2024 00:34

    Avam kamerasının bozulan kapıları için açılan ihaleye 2 marangoz çağırmışlar konu ile ilgilenen milletvekili gelen birinci marangoza sormuş:bu kapıyı kaça yaparsın-5000 paunda yaparım milletvekili ikinci marangoza dönmüş:sen kaça yaparsın 2500 paunda yaparım demiş vekil şaşırmış- nasıl yani! Bu nasıl 5000 paunda yapıyor da sen 2500 lira diyorsun?-vekilim 1000 paund ben alacağım -1000 paund siz alacaksınız. 500 paunda buna vereceğiz, kapıyı yaptıracağız..-işi tabii ki ikinci marangoz almış:)

    Yanıtla (11) (1)
  • OKur / 22 Ekim 2024 11:13

    Bu fıkradaki kahramanlar sanki bir yerden tanıdık geliyor ama (!)

    Yanıtla (5) (1)
  • Turgay / 22 Ekim 2024 14:08

    500 e yaparım olacak sanırım.

    Yanıtla (1) (1)
  • Sokrates / 22 Ekim 2024 13:53

    Ozan arif az bile demiş?

    Yanıtla (2) (0)
  • İbrahim Görüş / 22 Ekim 2024 13:41

    Siyasi iktidarın olanca gücüne karşılık , Devletin neredeyse hiçbir gücünün kalmadığı gerçeği .Maalesef gelinen durum bu . İstenen de zaten buydu güç devşirmek , devşirildi de .Eskiden devlet denince insanların aklına şöyle veya böyle ,iyi veya kötü devlet denen varlık gelirdi , şimdi ise devlet denince iktidar geliyor , insanların aklında böyle bir algı oluştu.Taa başından beri de amaç buydu .

    Yanıtla (2) (1)
  • temuçin / 22 Ekim 2024 13:40

    Çeteye bak pkk lı lider, mhp li koruma , chp li İBB meclis üyesi akp li eski bakan, hastanelerde onlarca üyesi olan hiçbir şeyden haberi olmayan İstanbul tabipler odası. Ört ki ölem.

    Yanıtla (4) (1)
  • karar okunur / 22 Ekim 2024 12:16

    “Devletin neredeyse hiçbir gücünün kalmadığı“ doğru değil. Ne kadar güclü oldukları zaten yukarıda paylaşılmış. Sokakta psikolog terapist görmüş gibi, elinde mikrofon reportaj yapana koşan “hanım kızım“ diye söze başlayan, ama henüz ne söylediği bile anlaşılmayan yaşlı bir kadını susturmaya anında sivil polisler müdahale ediyor. O devlet eski devlet değil. AKP-devleti oldu. Uçan kuştan haberi var. Işine gelene göz yumuyor.

    Yanıtla (11) (1)
  • mimli / 22 Ekim 2024 13:28

    Bir siyasi parti aralıksız çeyrek asır iktidarda tutulursa o parti ülkeyi kendi mülkü, halkı da emrindeki sürü gibi görür. Bu halk kendini öyle görmüş olmalı ki, bu iktidarı 23 yıldan beri hâlâ başında tutuyor.

    Yanıtla (9) (1)
  • Hemhâl / 22 Ekim 2024 12:40

    Ülkenin bu hale gelmesinde mevcut iktidar kadar bu iktidara oy verenlerin de günahı, vebali var. Hic birine hakkımı helal etmiyorum

    Yanıtla (18) (1)
  • memmet / 22 Ekim 2024 13:21

    Aynen... Ben de öyle düşünüyorum.

    Yanıtla (8) (1)
  • karar okuru / 22 Ekim 2024 12:42

    Özel hastanelerin bebek bakımı devletten daha iyi nasıl olur. demek ki çalışılmış. hastane sahiplerini sağlık bakanı yapınca böyle oluyor. uzun vadeli düşünüldüğü açık.

    Yanıtla (3) (1)
  • bcc / 22 Ekim 2024 12:14

    Sayın Kiras; HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ güzel bir SLOGAN.
    Hukukçular insan değil mi?
    AKP öncesinde hukuk(çular) neler YAPMADILAR?
    AYM eski başkanı ve Cumhurbaşkanı olmuş bir HUKUKÇUNUN başörtüleleri, kamu alanı ilan ettiği tüm yerlere sokmamaya (sokağa çıkartmamaya) çalışmadı mı?
    Çok değer verdikleri kızları (HUKUKLARIYLA) üniversitelerden atmadılar mı?
    Sorun Hukuk değil. HUKUKÇULAR ve onların DENETLENMEMESİ.

    Yanıtla (3) (10)
  • Birol / 22 Ekim 2024 12:39

    Başörtülü bir ogrenci basini actiginda girebiliyordu. Bu bile bir zulümdu. Şimdi mulakatlarda otekiler eleniyor bu çok daha ağır bir zulum.

    Yanıtla (11) (1)
  • SG / 22 Ekim 2024 12:34

    Ne dediysek O gündemin sırasında Çocuk katili APO olacak demiştim.Devlet her yerde.Gun gelir TBMM'DE Urgan atar asın diyen gün gelir TBMM çıksın Grubunda konuşsun der

    Yanıtla (5) (0)
  • İbo / 22 Ekim 2024 10:29

    Bebek katili deyince aklımıza İmralı’daki geliyordu.
    Meğer hastaneler de bebek katilleri ile doluymuş.

    Yanıtla (16) (0)
  • Okur / 22 Ekim 2024 12:12

    Bahceli mecliste konuşsun demiş imralıdakına:)))))))

    Yanıtla (3) (0)
  • ???????????? / 22 Ekim 2024 12:25

    Konuşsun diyen ????????????ceeehaaaapeee yi şiddetle kınıyoruz.????) ????????????

    Yanıtla (6) (0)
  • İbo / 22 Ekim 2024 12:21

    Şu anda, “ne yapsak, ne etsek de hastane faciasını CHP’nin üstüne atsak” diye plan kurduklarına yüzde yüz eminim.

    Yanıtla (7) (1)
  • ÖTÜKENLİKURT / 22 Ekim 2024 09:53

    2002 ile 2011 yılları arasında iktidar değişse de asker, bürokrasi ve yargı seküler güçlerin elindeydi. Bu sebeple usulsüzlükler yolsuzluklar o dönemde olmadı. Ne zaman ki tüm makamları liyakatsiz insanlarla doldurdular köşe dönmeler başladı. Kemal Derviş düzgün bir sistem kurdu, seküler ordu yargı ve bürokrasi sistemi korudu.

    Yanıtla (26) (1)
  • okur / 22 Ekim 2024 11:00

    sekülerler yolsuzluk yapmaz diyorsunuz kısaca. oysa öyle değil. doğrusu şudur: seküler olsun olmasın haysiyet sahibi insanlar yolsuzluk yapmaz.

    Yanıtla (10) (1)
  • Karar okuru / 22 Ekim 2024 11:57

    O zamanda yolsuzluk vardı ama düzen ve denetim yüzünden bu derece vahim bir yağma yoktu. Ülke 1950-60 ve 72-80 dönemlerinde çok ağır darbeler aldı, 80 darbesi tüy dikti. Bu gün o darbenin zemin hazırladığı zihniyet iş başında. Daha da ötesi maalesef doğulu ve Asyatik genler.

    Yanıtla (7) (0)
  • Karar okurum / 22 Ekim 2024 11:47

    Ülkemiz ortadoğunun Kolombiyası ve El Salvadoru oldu. Geçmiş olsun.

    Yanıtla (9) (0)
  • okur / 22 Ekim 2024 11:40

    bir kolpa delikanlı heyulası "ben devletim" cakası satacak diye devletin kendisi çökertildi.

    Yanıtla (4) (0)
  • Tamam / 22 Ekim 2024 11:37

    Devlet birilerinin dükkanı oldukça millette yağmanın peşinde olanlar ve bu böyle olmaz diyenler olarak 2 ye ayrıldı. Gözü açlar günübirlik yaşayanlar kısa yolcular kolaycılar yağmanın içinde. Vicdanlarını rahatlatmak içinse yaptıkları değerleri ters yüz yapmak. Bu böyle olmaz diyenleri dinsiz imansız vatan millet düşmanı diye ötekileştirmek.

    Yanıtla (4) (0)
  • Sokrates / 22 Ekim 2024 11:22

    Cihan efendi üçlü koalisyonda dyp yoktu

    Yanıtla (0) (0)
  • Felix Shancez / 22 Ekim 2024 11:21

    "Nerede bu devlet!?" sorusu Tayyip Erdoğan için özel geliştirilen "cumhurbaşkanlığı sistemi"nden sonra geçerliliğini yitirmiştir. Fatih'in fedaisi Kara Murat gibi, "her şeye tek başıma, her işe tek başıma, herkese tek başıma karar vermek istiyorum" şeklinde özetlenebilecek bir sistemin ülkeyi ve toplumu getirdiği nokta budur!

    Yanıtla (2) (0)
  • Cihan / 22 Ekim 2024 00:47

    Devlet anlayışı Osmanlı'dan tevarüs etmiş.yuz yıldır devlet kutsal.devlet baba..devlet milleti terbiye eden bir organ..devlet milletin hizmetkârı hiç olmadı..devlet deyince halk hep korktu.halk bu korkudan seçimden seçime ses verdi..kendini terbiye etmek isteyip kucumseyeni secmedi..hırsızı da biliyordu..kötünün iyisini seçti hep..ANAP DYP DSP yi tarihin çöplüğüne attı.chp yi 89 da iktidar yaptı yerelde..şimdi olduğu gibi..hepsi aynı olunca tercihini istikrardan yana kullandı..devlet korkusu...

    Yanıtla (0) (26)
  • Dokuzuncu köy / 22 Ekim 2024 07:55

    Cihan'a; O istikrara oy veren halk (Troller ve müteahhit çetesi hariç) şimdi ben yatım diye dizini dövüyor. Dünya geliştikçe Osmanlı hep yerinde sayıyordu ve en sonunda ihanet ile birlikte çöktü. Biz ülke olarak aynı duruma gelmekten korkuyoruz. Çünkü biat kültürü çöküşün en büyük sebebi. Ah ülkem vah ülkem biz bu kırılası ellerimizle sana nasıl bu kötülüğü yaptık.

    Yanıtla (13) (0)
  • Hemhâl / 22 Ekim 2024 08:02

    1989 seçimlerinde CHP değil SHP yerel seçimlerde Türkiye genelinde 1. parti oldu. Devlet yönetiminde iktidar olmadi. chp iktidar oldu diyerek yanlış bilgi verip algı yapmayın.

    Yanıtla (13) (2)
  • Karar okuru / 22 Ekim 2024 11:20

    Konu devlet korkusu filan değil düpedüz gelişmemiş bir toplum olmak. Bu basit bir konu değil zira yaş ilerlemiş ancak gelişememiş, geri kalmış bir çocuk gibi hastalıklı bir durum. Ortaçağda benzer durumda olduğu Avrupa almış yürümüş, biz aynı yerde kalmışız ya da çok az adım atmışız. Hala içerde, dışarda kurtarıcı arayıp, muhalefete, siyasete, dış güçlere kusur buluyor ama aynadaki her alanda güdük kalmış Kendimize bakmıyoruz. Cumhuriyet bir şeyler yapmaya çalışmış ona da düşman olmuşuz.

    Yanıtla (2) (0)
  • orka / 22 Ekim 2024 11:13

    normalde yer yerinden oynaması gerekiyor. ama oynamıyor. halk akp'den yıldı. akp halkı korkutuyor. aba altından sopa gösteriyor. 6 şubat deprem sabahı tehditleri hatırlayın.. akp= devlet algısı yaratıldı. devlet her halukarda akpnin yanında durarak bu algıyı güçlendirdi. halk doğru dürüst protesto edemiyor. akp önderliği kağıttan bir kaplan oysaki

    Yanıtla (2) (0)
  • efedamat / 22 Ekim 2024 10:53

    9 ay karnında taşı özlemle doğuşunu kokusunu içine çekeceğin günü bekle acılar çekerek dünyaya getir sonra onu senden alıp küçücük bedeninde para kazanmak için uyduruk sağlık sorunu ile senden maddi çıkar sağlasınlar bu da yetmeyip onu öldürsünler.
    anne çektiği zorluklara karşın bebeğini kucağına alıp bir kere sütünü emzirtmeden onu toprağa koysun.
    bu cani organizasyonun sağlık bürokrasisi içinde desteği olmadan yapılacağına bize inandıramazsınız.
    cehennem bunlar için daha çok harlansın.

    Yanıtla (4) (0)
  • Hikaye / 22 Ekim 2024 10:39

    2012 ye kadar eski Türkiye modeli,ondan sonra yeni Türkiye modeli vizyondaydı.Eskiye mi dönmek istiyorsunuz diyen reisi ayakta alkışlayanlara sorun bu soruları.

    Yanıtla (9) (0)
  • Hikaye / 22 Ekim 2024 10:38

    Ne dedi bakan,'Cumhurbaşkanımızın izinleriyle soruşturma yürütülüyor.'Sizin tüm yazınızdakinin özeti bu skandal açıklama değil mi?

    Yanıtla (6) (1)
  • muhammet karadağ / 22 Ekim 2024 10:36

    devleti tutup ayağa kaldırma düşüncesinde olan çok kişi var hatta çökertmek isteyenlerden çok daha fazla ama tutup kaldıracak yeri kalmamış
    her tarafını çürüttüler
    Türkiye cumhuriyetini en kısa sürede yok etmesi için en kötü düşmana teslim edilse bu kadar yapamazdı.
    yazık ülkemize yazık.

    Yanıtla (5) (0)
  • Dr okur / 22 Ekim 2024 10:34

    Devlet vatandaşını suça eder mi ? Hastanelerde performans sistemine geçildiğinden beri gereksiz işlem ve ameliyat sayısı çok arttı. Başhekimler yatakların dolu olmasını istiyor. Hastaneler “ciro” dan bahsediyor.

    Yanıtla (7) (1)
  • Okur / 22 Ekim 2024 10:29

    Aynen katılıyorum

    Yanıtla (3) (0)
  • yahyalı / 22 Ekim 2024 10:20

    Hastaneyi kapatırsın "Delilsiz kapattın, nerde mahkeme kararı" derler. Başarılı bir çalışma. Çetenin peşine düşülmüş, çökertilmiş ve hastaneler kapatılmış. Denetimin güncellenmesi gerekir. Çeteyi çökertenlerin ellerine sağlık, tehdit edilen savcıyı da alkışlıyorum.

    Yanıtla (3) (0)
  • Okur / 22 Ekim 2024 10:16

    İlk yıllarında iyi yönettiklerini sandık oysa devleti tanıyıp ne yapacaklarına karar verdiler. Şunu da unutmamak lazım ilk beş yılda çoğunluğu akil denilecek tecrübeye sahipti bazen öne düştüler, bazen frene bastılar biz sandık ki böyle gidecek ,oysa değil devlet disiplini ve tecrübeyi sever. İtibardan taviz verilmez derken itibar şahıslarına indirgendi, kurumlar yavaş, yavaş tasfiye oldu. Tabiri caizse çadır devletine döndük. Ekipten bireysele dönmenin sonucu bulur.

    Yanıtla (4) (0)
  • O aslan / 22 Ekim 2024 10:10

    Allah aşkına şurada bir Allah'ın kulu bugün yasama yürütme ve yargının olduğunu söyleyebilirmi.
    Bu kurumların devlet teki işlevini bilenler yok der, ama bilmeyenler fiziken orda durdukları için var derler

    Yanıtla (2) (0)
  • YAVUZ KARAHAN / 22 Ekim 2024 10:06

    Kamu görevi de yapmış birisi olarak iyi bilirim ki, kamu görevlisi yapmadığı işten sorumlu değildir; yanlış yaptığı işlerden ise pek az sorumludur. Başarılı, hatta üstün başarılı memurun ödülü ise, yasalara göre dört satır takdirnamedir.

    Yanıtla (2) (0)
  • O aslan / 22 Ekim 2024 10:04

    Sayın kiras yapılan şu hiç öyle büyük şeyler aramaya gerek yok.
    Özel alanda veya kamu alanında yapılan yolsuzluğu , haksızlıği gören ifşa eden devlet görevlisi cezalandırılıyor, cezalandırılıyor çünkü kendini devlet olarak gören hükmet başarısızlıkla yolsuzlukla anılmak istemiyor ortaya çıkmasını istemiyor onun için de örtülmesini istiyor ve oraya cikarani yok etmek yoluna gidiyor, önün içinde herkes susuyor.
    İşler böyle sürüp gidiyor.

    Yanıtla (4) (0)
  • Murat Bozdoğan / 22 Ekim 2024 08:46

    Çıldırmamak elde değil. Sağlık Bakanı çıkmış soruşturma sürecinde adı geçen hastanelere bebek sevki yaptırmamaya çalıştık diyor. Dikkat ediniz. Yaptırmadık demiyor. Yani en az 10 bebeğin ölümüne göz yumduk diyor. Bir Allah'ın kulu da çıkıp yav Kemal sen ne anlatıyon demiyor.

    Yanıtla (23) (1)
  • HAYRETI MUCIP / 22 Ekim 2024 09:56

    Sağlık bkn.denen zatı muhterem şu anda yeni açıklamalar yapıyor ve Tabii açıklama yaptıkça da daha çok batıyor!

    Yanıtla (13) (0)
  • Efedamat / 22 Ekim 2024 09:54

    Çürümüş bir şeyler var Danimarka krallığında repliğini sularda nöbet tutan bir askere söylemişti hamlet oyununda şekspir.
    Ülkemizin bu halini görseydi kimbilir nasıl bir replik yazardı.
    Ülke bir gelişme zenginleşme yüzyılı değil içten çürüme yüzyılı yaşıyor.
    Yazık oldu bu ülkeye çok yazık.

    Yanıtla (15) (0)
  • Adalet / 22 Ekim 2024 09:54

    "Demek ki bugünkü sorunların çözüm yollarını ararken öncelikle bu sorunların ortak kaynağını tespit edip yola öyle çıkmak gerekiyor." diyorsunuz muhterem İbrahim bey tabii tensip buyrulursa kaynağı bulunur bu işler tensibe bağlı.

    Yanıtla (1) (0)
  • karar okuru / 22 Ekim 2024 09:44

    "Ancak yıllarca hiçbir kurumun haberi olmaksızın devam etmiş bu büyüklükteki bir organizasyonun bize gösterdiği bir şey daha var: Devletin artık büyük ölçüde devlet olmaktan çıktığı gerçeği."

    Yanıtla (9) (0)
  • ÖTÜKENLİKURT / 22 Ekim 2024 09:36

    Çok ilginç bir yazı. Ülkenin kuvvetler ayrılığı esasını ortadan kaldırmak herşeyi padişaha bağlamak devletin güçlenmesini sağlamaz, padişahın güçlenmesini sağlar. Yönetim denge ve denetim güçlü ise sağlamdır. 2002 yılında bir emperyalist güç ehliyeti olmayan birini ülkenin direksiyonuna oturttu. O da hemen bilgili insan avına çıktı. FETÖ pusuda bekliyordu ben hazırım deyince verdi direksiyonu onların eline. Devlette vurgun ve soygun başlayıp bazıları dolar milyarderi olunca, film koptu!

    Yanıtla (21) (1)
  • Evrensel Karar / 22 Ekim 2024 09:36

    Tek cümle; kutsal olan her şey kurban ister. Servet, sehvet, devlet ve din kutsalsa kurban insandır. Tek kutsal insan ve candır. Teşhis doğruysa tedavi doğru olur. Yaşadığımız sorunları konuşarak ve duygusal tepkiler vererek hiç bir yere varamazsınız.

    Yanıtla (2) (0)
  • İhsan Canpolat / 22 Ekim 2024 09:32

    Memleketin çok degil tek sorunu var
    Ama müstehak az bile

    Yanıtla (4) (0)
  • orka / 22 Ekim 2024 09:25

    nerede bu devlet sorusunun cevabı: devlet kurumları akp önderliği tarafından vesayet olarak adlandırıldı ve çökertildi yahut çökertilme noktasına getirildi. çünkü kurumsal yapı daha az, daha zor yolsuzluk demekti işte bu yüzden “vesayet” idi. kurumsal yapılar farzı muhal daha çok yolsuzluk yapmaya yarasaydı hiç şüpheniz olmasın akp önderliği kurumsal yapıları çökertmez aksine güçlendirirdi.

    Yanıtla (6) (0)
  • Evrensel Karar / 22 Ekim 2024 09:23

    Sayın yazar ve değerli yorumcular, doğal, biyolojik ve ilkel akılda acıma ve vicdan duygusu yoktur. Güçlü ve güçsüz, av ve avcı vardır. Adalet ve ahlak insanı hayvanlardan ayırır. İnsanın ahlakı ve vicdanı servet, şehvet ve devlet gücüne sahip olduğunda test edilir. Nemrut, karun, belam. Bunlar ölür mantığı yaşar.

    Yanıtla (2) (0)
  • İLHAN CENGİZ / 22 Ekim 2024 09:20

    Sn. Kiras; "Devleti şirket gibi idare edeceksin!" demişti Hazret!
    Şirketler kapatılır, konkordato ilan eder, iflas eder, tasfiyeye tabi tutulur. Devleti şirket gibi idare etmeye kalkarsanız sonuç olarak "devlet" de batar, iflas eder. Gördüğüm kadarıyla bu durumu yaşıyoruz. Ancak bu milletin %52'si
    bunun ne kadar idraki içinde.. Sanıyorum problemin merkezi de burası. Saygılarımla

    Yanıtla (10) (0)
  • Evrensel Karar / 22 Ekim 2024 09:15

    Temel sorun insanlaşmadır. İnsanlaşma; animal, biyolojik ve doğal akıldan kurtularak lojik ve hüminal akıla dönerek evrensel insani, ahlak ve adalet üretmek ve davranış olarak göstermektir. Bu değişim ve gelişim dinle, inançla, asabiyetle olmaz. Evrensel felsefi düşünce, bilgi, akıl ve cesaretle olur. Duygusal, ilkel ve geleneksel, dinsel toplumlar bunu asla başaramazlar. Temel sorun budur. Olay olgu ve objelerin sonuçlarına bakarak ve duygusal tepkiler vererek bu döngüden çıkamayız.

    Yanıtla (2) (0)
  • Sokrates / 22 Ekim 2024 09:10

    Nasıl yok devlet varya hukumette ayıp vallahi?

    Yanıtla (2) (0)
  • Evrensel Karar / 22 Ekim 2024 09:07

    Sayın yazar insanı diğer canlılar gibi doğal, animal ve biyolojik olarak ele aldığımızda; servet, şehvet ve devlet (otorite) gücünü kullanırken diğer canlılarla aynı refleksi gösterir. Gelişmiş ülkeler akıl, bilgi, ahlak, kanun, kural ve kurumlar üreterek bu animal canlının sürü gibi davranmasını engellenmiştir. Bunu yapamayan toplum ve bireyler diğer canlılar gibi avcı ve toplayıcı olarak yaşamını sürdürmektedir. Hırsızlık, yolsuzluk, kayırmacılık, torpil, çökme, kaçırma, öldürme v.s.

    Yanıtla (3) (0)
  • HAYRETI MUCIP / 22 Ekim 2024 09:01

    M.Simsek'in dün yaptığı bir açıklamada ' Enflasyonla ilgili düzeltmelerin denetiminde cok sayıda hatalı uygulamalara rastlandığını ' beyan etmesi zaten devletin ne halde olduğunun tipik bir itirafıdır.
    Inanın benim artık midem bulanıyor , hiç bir şey söylemek istemiyorum !

    Yanıtla (8) (0)
  • Lokman ihtiyar / 22 Ekim 2024 08:53

    Disiplin bir toplumun olmazsa olmazıdır;Türkiye’de yaşayanlar hariç…böyle olunca;kanunlara,kurallara uymak,başkalarına saygılı olmak,empati yapabilmek çok zordur,beyin reddeder…üçkağıtçılık,ahlaksızlık,vicdansızlık,yoksulluk yurdum insanının yaşam felsefesidir!

    Yanıtla (6) (0)
  • BEN-EGO-NOMİSTİM / 22 Ekim 2024 00:22

    "İmanınızdaki sadakati ölçmek için sizi, mutlaka, korku, açlık, kıtlık ile; sahip olduğunuz servetin bir kısmını eksilterek, malları telef ederek, can kaybına, sakatlığa maruz bırakarak, mahsulünüzü afete uğratarak imtihan ederiz. Sabrederek mücadeleye devam edenlere, dünyada yardım, zafer ve devlet, ahirette cennet müjdesini ver.(Bakara Suresi 155. Ayet).

    Yanıtla (2) (9)
  • MC / 22 Ekim 2024 08:46

    Okura: Ne demek istiyorsunuz. RTE düzenini devam ettirelim, daha fazla eziyet çekelim, ama sabredip mükâfatını öteki dünyada mı alalım. Peki Allah derse ki niye aklını kullanıp düzeltmedin hırsız yöneticileri derse ne cevap vereceksiniz? Ahmaklığınızla siz hakettiniz derse ne olacak. Bir de orada yanarsanız.

    Yanıtla (14) (0)
  • Sorunların Kaynağı Ortada / 22 Ekim 2024 08:27

    Ülkenin mevcut sorunlarının kaynağı açık ve net biçimde gözümüzün önünde: mevcut iktidar. Ülkeyi Romanya’nın Bulgaristan’ın bile gerisine düşüren, başta ekonomi, kamu kurumları, eğitim, sağlık ve adalet olmak üzere neredeyse tüm bürokrasinin çökmesine yol açan bir yandaşlık, çürümüşlük ve yolsuzluk düzeni kuran bu iktidardır. Bu iktidar seçim yoluyla değişmeden bu ülkede hiçbirşey iyiye gitmez. Kimse kendini kandırmasın.

    Yanıtla (9) (0)
  • Karar Okuru / 22 Ekim 2024 08:17

    Devletin denetleme gücü giderek azaldı, belki de hiç kalmadı. Denetleyemeyen devlet devlet olmaktan çıkar. Bu ortamda devlet kurumları kağıttan kulelere benzer. Bir fiskelik canları kalmıştır.
    Belki de böyle olması istenmektedir: Mevcut yıkılmadan yenisi kurulmaz. Mevcudu yıkacaksın ki; yeni devleti kurabilesin! Yeni islam devletini!

    Yanıtla (1) (0)
  • Ahmet Emin BAYRAM / 22 Ekim 2024 08:10

    Ruyasında bile görse inanamayacağı kazanımları elde eden en az ülkede yüzde 35 lik bir kesim var yalnızca bir örnek vatandaş siğorta primini 40 yıl yatırmış emekli olmuş ama hayatı boyunca çalışmamış ülkesine katma değer sağlamamış yardımlarla hayatını idame ettirmiş üç beş yılda prim yatırmış veya yalnızca bağkurda kaydı var diye devletin bankasında kredi çekip afla emekli edilmiş milyonlar var ve bunlar 40 yıl siğorta yatıran vatandaşla aynı maaşı alıyor işte bu halkın ülkesi bu

    Yanıtla (9) (0)
  • Okur / 22 Ekim 2024 08:05

    Kaynağı akp tayip Erdoğan 22 yıl faturayı hiç daga sola kesmeyin

    Yanıtla (5) (0)
  • nazmi yagmuryağdı / 22 Ekim 2024 07:59

    Halk neyse idaresi o

    Yanıtla (3) (0)
  • kamil kaplan / 22 Ekim 2024 07:58

    Bu ülkede olan olayların binde biri israilde olabilirmi ? asla çünkü orada ki halkın bir inancı davası var ya burdaki halkın tek derdi yağmadan pay kapmak alınteri emek olmadan yaşamını sürdürmek ülkesinde vatandaşın canına malına iffetine defalarca alenen kast etmiş insanlar için düzenlemeler aflar çıkarken alkışlamaktan desteklemekten ar etmeyen halkın ülkesi ancak bu kadar olur halbuki bu uygulanan politika BOP nin politikalar ama halkın çoğunluğu bunun farkında değil sonuç uzakta değil.

    Yanıtla (3) (0)
  • Merv / 22 Ekim 2024 01:51

    İsrail soykirimini su bu bahane ile haklı çıkaran savunan lanetlemeyenin insan olmadığı şeref yoksunu olduğu kesindir..bu tipin kimseyi eleştirmeye hakkı yoktur.

    Yanıtla (0) (27)
  • Dokuzuncu köy / 22 Ekim 2024 07:44

    İsrail soykırımını lanetlemeyen bu iktidar ve avaneleridir. Göstermelik olarak halkın dini duygularını sömüren iş olsun diye İsraili kınayıp arkasından İsraile ihracat yapan iktidar destekçileri ve İsrailli katillere bin kere lanet olsun.

    Yanıtla (13) (0)
  • Abidin / 22 Ekim 2024 07:51

    "Ben ne söylerim tamburum ne çalar"
    Yazar yönetimi eleştiriyor bırak Israili de bebeklerini öldürüyorlar... tuz kokmuş evin yanıyor haberin ola...

    Yanıtla (13) (0)
  • Mr / 22 Ekim 2024 07:50

    Devlet Brics ligine doğru gidiyor, üç gün kaldı.

    Yanıtla (3) (0)
  • Batandaş / 22 Ekim 2024 07:47

    Çocuklar ölürken inceleme devam ediyormuş!
    Çocuklar ölürken ne bekliyor muş beyefendiler talimat mı?
    Kimse bu hükümete inanmıyor? Erdoğan iyi çevresi kötü masalları artık bıktırdı.
    Hükümet hükümet olsa istifa eder ama nerde aksine bir tane siyasi çıkmaz bulurlar bir suçlu?
    Bu çete arkasında siyasi güç olmadan bu kadar yıl denetlenmeden bu işleri nasıl yapar?

    Yanıtla (8) (0)
  • Halil / 22 Ekim 2024 02:03

    Yargı, yürütme ve yasamayı gerçek anlamda ayırabilirsek, idari yönetim ve ekonomi yönetimini uluslararası kabul görmüş usullere göre revize edebilirsek, özetle "hukukun üstünlüğü" İfadesini anlayıp uygulamaya koyabilirsek, "nerde bu devlet" diye sormaya ihtiyaç duymayız . Maalesef ben pek ümitli değilim, çünkü bunlar, halkımızın % 90 nında bir anlam ifade etmiyor.

    Yanıtla (23) (1)
  • Dokuzuncu köy / 22 Ekim 2024 07:39

    Halil bey; Bu günden başlasak ve sil baştan yeni bir eğitim sistemi ile dürüst ve namuslu insan yetiştirmek için ilkokuldan başlayıp üniversiteyi bitirip yetişmesi ve liyakatlı olabilmesi için bile en az 30 yıl gerekli, biz görmeyiz ama inşallah tüm yurtsever halkımız ile muhalefet el birliği yaparak vatanımızı selamete çıkarır diye umut etmekten başka çare kalmamıştır.

    Yanıtla (8) (0)
  • SG / 22 Ekim 2024 04:52

    Nerede ararsan orada,Rantta,Adalette Sağlıkta Yap işlet devrette,Barajlarda, Madenlerde Limanlarda arsada Borsada Ormanda Telekomda vs vs ölüde Diride Paranın olduğu her yerde

    Yanıtla (8) (0)
  • Çözüm / 22 Ekim 2024 04:17

    Teşhis eksik kalmış; ilk yıllardaki politikaları uygulayanlar tamamiyle Akp’li değildi,devlete hizmet eden memurlar ve bürokratlardı. Sonraki yıllarda ise Refah Partisi döneminde başta İBB olmak üzere belediyelerde “orta/üst düzey”yönetici pozisyonunda işlere yerleştirilen eğitim, görgü ve medeniyet anlayışı yetersiz şahıslar bakanlıklar ve kamu kurumlarına atanınca devlette çöküş başladı. Bütün bu süreçte de halkın çoğu verilen her türlü imkandan haram ya da helal sorgulamadan faydalandı!

    Yanıtla (13) (0)
  • F.A / 22 Ekim 2024 01:37

    Kokuşmuş, çürümüş düzenden milletin çoğunluğu memnun. Ne diyebilirizki?

    Yanıtla (22) (2)
  • Karar okuru / 22 Ekim 2024 03:45

    Milletin çoğunluğunun durumun idrakinde olamadığı açık değil mi.

    Yanıtla (7) (0)
  • Karar okuru / 22 Ekim 2024 03:42

    Bu iktidara her hangi bir dönemde, herhangi bir sebep ile, herhangi bir dönemde, her hangi bir yolla, her hangi bir zeminde destek olmuş, omuz vermişse bu vebalin asli ortaklarındandır. Bremen mızıkacıları misali 3-5 benzemez, vahim öngörüsüzlükle bu zemine omuz verdi. Şimdilerde de yeni bir çözüm süreci masalı ile sosyal hayatı tamamen felç edecek, AB ve Batıyı memnun ederek içerde geniş alan yaratacak bir kabile düzeni peşindeler. Yetmez ama evetçiler hazır gibi.

    Yanıtla (7) (1)
  • natali / 22 Ekim 2024 00:08

    işten ayrılan bir hemşire 2018 yılında yenidoğan cetesini devlete bildirdiğini söylüyor yani haberleri varmış ama 6 sene boyunca olan biteni seyretmişler
    normal bir devlette olsa sırf bu mesele sebebiyle secimler yenilenirdi ama bizde 1 sorumlu bile istifa etmiyor

    Yanıtla (28) (0)
  • Karar okuru / 22 Ekim 2024 03:28

    Niye istifa etsin? Böylesine kolay sömürülen bir toplum bulmuşlar sonuna kadar yağmalarlar.

    Yanıtla (6) (0)
  • Karar okuru / 22 Ekim 2024 03:27

    “Demek ki bugünkü sorunların çözüm yollarını ararken öncelikle bu sorunların ortak kaynağını tespit edip yola öyle çıkmak gerekiyor.” Bu sorunların kaynağı sosyo-kültürel gelişmemişliktir. Bu genellikle din, ümmetçilik ve milliyetçilik gibi bireysel gelişmemişliğin olduğu aidiyet temelinde kabile, aşiret, ataerkil kültürdeki toplumların genel halidir. Böyle toplumlarda cehalete, gelişmemişliğe zemin verilirse sonuç böyle oluyor işte.

    Yanıtla (6) (1)
  • Karar okuru / 22 Ekim 2024 03:19

    Çok uyarılar yapıldı, bu çağda bu anlayış, bu sosyal kültür yürüyemez dendi. Ancak önemli bir kesim “düşmanımın düşmanı dostumdur” diyerek omuz verdi. Bu tablo liberal, sol, muhafazakar aydın takımının, kürt siyaseti ve cemaatlerin elbirliği ile geldi. Kemalizm, vesayet söylemleri sahiplerinin ülkeyi getirdiği yer de burası. Cehalet ve ilkelliği kışkırtmak her zaman vahim sonuç verir. Devlet kayboldu diyorsunuz demekki eskiden iyi kötü varmış! Örneğin dolandırıcıya karşı gaspçı ile iş yapılmaz!

    Yanıtla (6) (0)
  • Karar Okuru / 22 Ekim 2024 01:21

    Galiba su gercegi atliyoruz. Iktidar devletin organlarini islemez hale getirip kendi parelel yapilanmasini adim adim olusturmakla mesguldu. Bu nedenle 'nerede bu devlet' yakinmasinin pek bir anlami yok. cunku bildigimiz o eski devlet artik yok ya da islemez halde.Ama kendi yapilanmasi da yeterli degil, toplumun ihtiyaclarina yanit veremiyor ve bu nedenle 'lagim' her yerde patladi, pislikler ortaliga sacildi. Bu iktidar gitmeden bu sorunlar cozulmez.Daha ne pislikler var da henuz haberimiz yok.

    Yanıtla (28) (0)
  • Musto / 22 Ekim 2024 01:13

    Çabuk unutuyoruz.... Hakikaten balık hafızalıyız...
    Ne demişti dünya liderimiz? Daha bunlar iyi günleriniz.. Maalesef daha buz dağının ufacık, erimiş ve erimekte olan buz parçacıklarını görüyoruz... Henüz erimemesi için, büyük tufanlar yaratmaması için, dondurulmuş devasa tepeleri tepecikleri göremiyoruz.. Esas
    Siz o zaman görün olacak gelecek Tufanı...

    Yanıtla (20) (1)
  • Ali / 22 Ekim 2024 01:08

    Sıradan insanlar, muhabbet esnasında "ben onu bunu bilmem, alacağım parayı bilirim" Diyorsa. Veya yine sıradan bir kişi, işe gireceği zaman, yapacağı işin detayını (başarabilirmiyim diye) sormadan "kaç para alacağını" soruyorsa paragöz bir toplum olduğumuzu gösterir ki, bu zihniyet çeteleri doğurur. Bunu göremiyorsak daha, çok üzüleceğiz demektir.

    Yanıtla (9) (0)
  • BÜROKRAT / 22 Ekim 2024 00:25

    Bir İnşaat şirketi patronu Taşaronlar çalıştırır. Taşaron firma az çimanto demir kullanır depremde binası yıkılırsa asil sorumlu olarak müteahhit tutuklanır. Çünkü hakediş parasını o almıştır. Çalıştırdığı taşaronu denetlemeyen müteahhit suçludur. Sistem budur.
    Hastane bir bölümünü taşarona veriyor. Parayı alıp dağıtanda o. Burada Eski Bakan diye Hastane işvereni nasıl sorumsuz oluyor. Bu sistemin işleyişine aykırıdır. Tutuklanması gerekir. Bugün olmazsa yarın veya AKP gidince.

    Yanıtla (6) (0)
  • Okur / 22 Ekim 2024 00:18

    Devlet ağır hasta. Tedavi edilmezse ölecek. Enfeksiyona sebep; yolsuzluk, liyakatsiz atamalar, adaletsizlik, eğitimsizlik, çeteleşme...
    Yoğun bakım şart. Bu doktorla olmaz.

    Yanıtla (15) (0)