Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) son 5 yıla ait sıcaklık anomalisi verilerini paylaşarak Türkiye'nin iklim krizinin etkilerini derin şekilde yaşadığını söyledi. Tarım ve su yönetimi politikalarının acilen revize edilmesi çağrısı yaptı. İşte detaylar...
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 2020-2024 yıllarına ait Türkiye sıcaklık anomalisi verilerini kamuoyuyla paylaştı. Ömer Fethi Gürer, verilerin Türkiye'nin iklim krizinin etkilerini her geçen yıl daha ağır şekilde yaşamaya başladığını ortaya koyduğunu belirtti.
KIŞ ARTIK ESKİSİ GİBİ DEĞİL
FAO verilerine göre, Türkiye'de özellikle kış aylarında olağan dışı bir ısınma yaşanıyor. 2024 yılının Aralık, Ocak ve Şubat aylarını kapsayan kış dönemi, referans dönemine göre tam 3.7 santigrat derece daha sıcak geçti. Bu değer son beş yılın en yüksek sıcaklık anomalisi olarak kayıtlara geçti. 2021 kışı 2.7 santigrat derece, 2023 kışı ise 2.1 santigrat derece anomaliyle geçmişti. Ömer Fethi Gürer, "Kış ayları artık kış gibi geçmiyor. Bu durum hem su kaynaklarını hem de tarımsal döngüyü bozuyor" dedi.
İLKBAHARDA DA ISINMA EĞİLİMİ SÜRÜYOR
Gazete Pencere'de yer alan habere göre, 2024 yılının Mart, Nisan ve Mayıs aylarını kapsayan ilkbahar döneminde ise ortalama sıcaklıklar referans dönemine göre 2.6 santigrat derece daha yüksek seyretti. Ömer Fethi Gürer, "2022'de geçici bir soğuma görülmüş olsa da (+0.1 santigrat derece), genel eğilim açıkça yukarı yönlü. İklim krizi mevsimsel düzeni kalıcı olarak değiştiriyor" diye konuştu.
YAZLAR ARTIK SADECE SICAK DEĞİL, AŞIRI SICAK
Türkiye’de yaz aylarının (Haziran, Temmuz, Ağustos) en fazla ısınan dönem haline geldiğini vurgulayan Ömer Fethi Gürer, 2024 yazının 3.3 santigrat derece anomali ile son 5 yılın en sıcak yazı olduğunu söyledi. 2021-2023 yılları arasında da yaz sıcaklıklarının +2 santigrat derece bandında seyrettiğini hatırlatan Ömer Fethi Gürer, "Bu artışlar tarımsal verimi düşürüyor, orman yangını riskini artırıyor, sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor" dedi.
SONBAHAR DALGALI AMA GENEL TABLO YİNE SICAK
Eylül, Ekim ve Kasım aylarını kapsayan sonbahar döneminde ise sıcaklıklar yıllara göre değişkenlik gösterse de ortalamanın üzerinde kaldı. 2020 sonbaharında +2.9 santigrat derece, 2023'te +2.7 santigrat derece olan anomaliler dikkat çekerken, 2024 sonbaharında bu rakam +1.2 santigrat dereceye gerilese de uzun dönem ortalamalarının hâlâ üzerinde. Ömer Fethi Gürer, "Bu değişkenlik tarımsal planlamayı zorlaştırıyor" ifadelerini kullandı.
"TARIM VE USU YÖNETİMİ SİL BAŞTAN ELE ALINMALI"
İklim değişikliğinin tarım üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, kuraklıkla mücadele, su yönetimi ve tarımsal adaptasyon politikalarının daha etkin şekilde uygulanması gerektiğini söyledi. "Mevsimlerin kayması ve yağış rejiminin değişmesi tarımda ciddi verim kayıplarına yol açıyor. 2024'te yaşadığımız üretim sorunları buzdağının sadece görünen yüzü. Derhal harekete geçilmeli" dedi.
"İKLİM KANUNU GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"
Ömer Fethi Gürer ayrıca, TBMM'ye gelmesi beklenen ve komisyondan geçen iklim kanunu taslağının sorunların derinliğini yansıtmadığını belirtti. "Bu yasa geri çekilmeli, tüm siyasi partiler, meslek odaları, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yeniden ele alınmalı. Yalapşap değil, çözüm odaklı bir yasal zemin oluşturulmalı" dedi.
Ömer Fethi Gürer son olarak, "Uzmanlar yıllardır uyarıyor. Bu uyarıları daha ne kadar görmezden geleceğiz? Artık oyalama değil, uygulama zamanı" sözleriyle iktidarı önlem almaya davet etti.