Regaip kandilini idrak ederken
Regaip, hicrî takvime göre Recep ayının ilk perşembe gecesini cumaya bağlayan gecenin adıdır, dolayısıyla bu gece Regaip gecesini yaşayacağız. Kandil ise Mevlid, Regaip, Miraç, Berat ve Kadir gecelerinin hepsine birden verilen bir ad. Osmanlı padişahı II. Selim zamanında camiler aydınlatılıp minarelerde kandiller yakıldığı için, söz konusu geceler, günümüze kadar kandil gecesi olarak anılmış.
Regaip kandili, hicrî takvime göre diğerlerinden önce geliyor, üç aylar dediğimiz Recep, Şaban ve Ramazan ayı girince Recep ayının ilk perşembe gecesi kutlanıyor. Kandil deyince ise neden bilmiyorum sanki çok tartışmalı bir konuya girilmiş gibi oluyor, özellikle sosyal medyada kandil kutlayanlar ve kutlamayanlar olmak üzere iki sınıf beliriyor. Bir taraf kandilleri, dinin en önemli rükünlerindenmiş gibi hararetle ön plana çıkarıp kutlama ve kutlanmasını teşvik etme çabasına girerken diğer taraf ise Kadir gecesi hariç kandillerin dinde yerinin olmadığını, kandil kutlamanın bidat olduğunu, bu yüzden kutlanmaması gerektiğini savunuyor.
E tabi, birbirine zıt bu görüşler, onları okuyanların kafasını ister istemez karıştırıyor, hatta dinî konulara yeni yeni ilgi duyan veya biraz mesafeli biriyse okuyan kişi, onu dinle ilgili şeylerden uzaklaştırma riski bile taşıyor bu tarz farklı gönderiler. Peki bu durumun aslı ne? İslam dininde bazı gecelere kutsallık atfetmek var mı, yok mu? Bu geceler kutlanmalı mı, kutlanmamalı mı?
Kur'an-ı Kerim'de Kadir suresinde, Kadir gecesinin bin aydan hayırlı bir gece olduğuna dair ayet vardır ve pek çok İslam alimi Duhan suresinde sözü edilen mübarek gecenin Berat gecesi olduğu kanaatindedir, ancak diğer kandil gecelerinin kutsallığına dair bir delil yoktur. Bu geceler için yapılması önerilmiş özel bir ibadet de yoktur. Kadir ve Berat gecesi için bile kaynaklarda kuvvetli delillerle yapılması önerilmiş özel bir ibadet yoktur. Tüm bunlara rağmen bu gecelerde halk tarafından cami ziyaretleri yapmak, nafile namazlar kılmak, gündüzlerinde oruç tutmak gibi ibadetler yapılagelir olmuştur. Bu ibadetler; farz gibi düşünülmediği, farz ibadetleri düzenli yapmaya bir teşvik gibi düşünüldüğü, günahlardan vazgeçmeyi hatırlatıp bir daha günah işlememeye yani tövbe etmeye yönelttiği takdirde güzeldir fakat gece sabaha kadar sanki turistik amaçla cami gezip, günün anlam ve önemine binaen değil de sanki kültür fizik olsun diye ve bilmem kaç bin yıllık sevap umuduyla namaz kılıp, üstüne bir de eve geç gidildiği ve geç uyunduğu için farz olan sabah namazına kalkılmıyorsa güzel değildir. Hasılı bu gecelerde yapılan farz olmayan ibadetlerin, kişinin niyetine göre fayda vereceği beklenir.
Bir de hısım, akrabayı arayıp kandilleşmek konusu var. Bireyselleşmenin bu kadar arttığı bir çağda hısım, akrabayı arayıp halini, hatrını sormanın nesi kötü olabilir ki! Tabii ki hiçbir şeyi. Hatta kötü olan hal hatır sorma bahanesi olan böyle bir şeyi atlamaktır, mesela başka birisinin hazırladığı bir görsel şeklindeki kandil mesajını toplu mesaj olarak herkese göndererek hal hatır sormayı atlamak hiç iyi değildir. Öyle yapacağına hiç kutlama bence çünkü özensizlikten iyidir.
Ben bireysel olarak, kandil gecelerinin özel bir anlamı olmadığını biliyorum fakat bu gecelerin kültürel olarak anlam ifade ettiğinin de farkındayım ve bu sebeple eşi dostu arayıp hal hatır sormayı, nafile ibadetlere gayret etmeyi, tebrikleşmeyi hoş buluyorum.
Regaip geceniz hayırlara vesile olsun.