Hazırlanın Mescidi Aksa’ya gitmiyoruz!

Türkiye’deki 308 Sivil Toplum Kuruluşunun (STK) bir araya gelerek oluşturduğu Milli İrade Platformu üyeleri, TÜGVA önderliğinde 1 Ocak Çarşamba günü Galata Köprüsünde Gazze için büyük bir eylem düzenledi.

Bir güneş doğuyor” sloganıyla yapılan eylem çağrısının afişindeki şu ifadeler dikkat çekiciydi: Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa…

Gazze’de Netenyahu ölüm çetesinin katliamları tam 15 aydır devam ediyor. Bu süre içinde başta Amerika olmak üzere Avrupa başkentlerinde tamamen insani duyarlıklarla binlerce insan, neredeyse her gün ciddi protesto eylemleri, gösteriler yapıyor. Ama ne yazık ki Türkiye ve diğer Müslüman ülkeler, Gazze konusunda kelimenin tam anlamıyla sınıfta kalmış durumdalar.

Bu yüzden Türkiye’de sınırlı da olsa yapılan her Gazze eylemini çok değerli buluyorum. Galata Köprüsündeki bu eylemi de yürekten destekledim. Ancak bizde yapılan eylemler genellikle iktidardan ‘icazetli’ olduğu için, Batı dünyasındaki eylemlerle mukayese edildiğinde ruhu ve coşkusu eksik kalıyor.

Çünkü bu icazetli Gazze mitingleri, iktidarın himmetiyle yapıldığı için en küçük bir iktidar eleştirisinin kırıntısını bile bulmak mümkün değildir. Ayrıca iktidarın İsrail’e ticaretini eleştirenler ya tutuklanıyor ya da takibata uğruyor.

Fevkalade değerli bulduğum Gala Köprüsündeki Gazze mitingini dikkatle izledim ve bekledim ki oraya katılan binlerce insan, halen sürdüğü iddia edilen İsrail’le ticarete karşı da protesto sesi yükseltsin, sivil insanların İsrail protestoları yüzünden tutuklanmalarını, daha da vahim olanı çıplak aramaya tabi tutulmalarını kınayan sloganlar atsınlar.

Ama boşuna beklemişim… Bir kere bu miting, iktidar ortaklığı ile yapılıyor ve doğal olarak özgürce sivil mesajlar vermesi çok mümkün değil. Ancak çerçevesini iktidarın belirlediği bir alan içinde seslerini yükseltebilirlerdi ve öyle de oldu. Mesela, ellerinde, Türkiye limanlarında demirleyen İsrail gemisi için “Katil ZIM Katil Maersk Türkiye’den Defol” pankartıyla yürüyüşe katılmak isteyen vatandaşlar polis tarafından gözaltına alındı.

Ayrıca, yedi ay boyunca İsrail’e yapılan ticareti inkar eden Ticaret Bakanı Ömer Bolat dahil, neredeyse bütün bakanlar da tekmili birden aynı fetih duygusuyla yürüyüşe katılmışlardı.

Haliyle iktidarın kontrolü ve denetimi altında gerçekleşen bir Gazze eylemine katılan binlerce insanın, Türkiye’nin İsrail ile ticaretini protesto eden altısı kadın, üçü erkek, dokuz gencin tutuklanması, gözaltında çıplak arama, şiddet ve işkenceye maruz kalmaları nasıl umurlarında olabilirdi ki…

Zira onların, çok daha büyük idealleri, kutsal davaları ve fetih rüyaları vardı. Mitinkte hep bir ağızdan haykırdılar: Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa…

Evet Ayasofya açılmış, Şam’daki Emevi Camii’nde namaz da kılınmıştı ve şimdi sıra Mescidi Aksa’nın fethindeydi…

Nitekim mitinkte bir konuşma yapan Bilal Erdoğan, bu fetih yürüyüşüne dikkat çekerek şunları söyledi: “Ayasofya nasıl zincirlerinden kurtulduysa, Emevi Camii nasıl eli kanlı bir diktatörün tasallutundan kurtulduysa hürriyet ve adalet güneşi çok yakında Mescid-i Aksa’da da doğacaktır İnşallah. Gazze kuşatmadan zaferle çıkacak, bu millet Mescid-i Aksa’yı da özgürleştirecek.”

Gazze’de 15 aydır çocukları, kadınları katlederek bütün bir insanlığı utandıran ‘Netanyahu cinayet şebekesi’ne karşı yapılan her eylemi yürekten destekliyorum. Ama bir gerçeği de itiraf etmek gerekiyor ki bu itaatci ve fetihçi anlayışla asla bir sivil toplum anlayışını içselleştiremeyiz ve de demokratik bir hukuk devleti inşa edemeyiz.

Eyleme katılan yüzbinlerce insan, “Filistin’i asla unutmuyoruz. Zafer bizim olacak. Karanlık günler için inanıyoruz ki bir güneş doğuyor” sloganları attı ve görevlerini yapmanın huzuruyla evlerine döndüler.

Ama ne yazık ki hamaset ve slogan Gazze’de katliamları durdurmaya yetmiyor. Çünkü Türkiye dahil İslam ülkelerinin hiçbirinin, bu barbarlığı durdurmaya gücü ve takati yok. Tamamen sivil bir anlayışla, üniversitelerin de katıldığı yeri göğü inleten bir protesto eylemi bile yapamıyoruz.

Daha da dramatik olanı, “zafer bizim olacak” sloganı atan Gazze fatihlerinden, ne hikmetse İsrail’le gizli kapaklı devam eden ticarete karşı bir tek itiraz sesi yükselmiyor. Ayrıca onlar da haklı, itiraz edenler soluğu cezaevinde alıyor…

Böyle bir tablo karşısında galiba şöyle bir cümle kurmamız gerekiyor: Hazırlanın Mescidi Aksa’ya gitmiyoruz!..

YORUMLAR (51)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
51 Yorum