TCMB vicdansız mı başarısız mı?
Bu yıl Temmuz ayında, kamu çalışanları ve emeklilerin maaşına %24,7 zam yapıldı fakat asgari ücretle çalışan özel sektör çalışanları, bir hak olarak, zamlı maaş alamadı.
2024’ün Temmuz – Aralık döneminde enflasyon % 17 civarında olacak; böylece kamu çalışanları ve emeklilerin maaşlarına %17 daha zam yapılacak; sonuçta yılbaşında 100 birim olan maaşlar 146 birime yükselecek.
Yükselecek çünkü enflasyon da %46 olacak.
Muhtemelen 2025 Temmuz ayında da kamu çalışanları ve emeklilere %15 daha zam yapılacak ve Temmuz 2025 maaşları 168 birime yükselecek.
Bu maaş artışları TÜFE’ye endeksli olduğu için hiçbir refah payı içermiyor. Yani bu maaş artışları, çalışan ve emeklilerin satın alma gücünü artıramayacak hatta bir nebze düşürecek.
Öte yandan, “TCMB ve TCMB’nin etkileyebildiği bir koro”, asgari ücrete %25 veya en çok %30 zam yapılması gerektiğini iddia ediyor.
Görüldüğü gibi çalışanlar için her zaman beterin beteri var.
Soru: Kamu çalışanları ve emekliler %46 zam alırken TCMB asgari ücretlilere niçin en çok %30 zam yapılmasını savunuyor?
Başkan Fatih Karahan’ın sunduğu enflasyon raporunda TCMB, 2025 enflasyon tahminini revize etti: “Enflasyonun 2025 yılı sonunda orta noktası yüzde 21 olmak üzere yüzde 16 ile yüzde 26 aralığında gerçekleşeceği öngörülmektedir.”
Geçmişte TCMB’nin yaptığı tahminler genellikle tutmadı ve aşıldı. Bu yıl da TCMB en yüksek enflasyon tahmini için %26 dediyse, büyük bir ihtimalle enflasyon oranı % 30’a yaklaşabilir.
Sorduğumuz soruya cevap: Eğer asgari ücretlilere de % 46 zam yapılırsa, 2025 enflasyon tahminleri de tutmayacak.
Asgari ücretin artırılması enflasyonu artırmaz diyenler, muhtemelen, çalışanlar lehine karar vericileri etkilemek için bunu söylüyorlar. Doğrusu ücretler, enflasyonun en büyük belirleyicilerinden biridir.
Bugün Kamuda en düşük memur maaşı 34.000 TL civarındadır yani iki asgari ücret kadar; kamu çalışanlarının ortalaması da en az üç asgari ücret seviyesinde.
Enflasyonla mücadele dönemlerinde düşük maaş alanların reel maaşını biraz daha düşürmektense, yüksek maaş alanlara daha az zam yapılması daha akılcı değil mi?
TCMB niçin Temmuz 2024’te, hükümete “%24,7 zam çok yüksek ve enflasyonla mücadeleye zarar verir. Mümkünse %24,7 olmasın, mesela %16,7 olsun” ve “2025 Ocak ayı için de %17 çok yüksek, mesela %11,4 olsun” demedi ve demiyor?
Çok daha önemlisi 2025 Merkezi Yönetim Bütçesinin %32,8 artması enflasyonla mücadeleye büyük zarar verir iletişimini yapmadı ve yapmayacak.
Kamuda çalışanlar ve emekliler için düşük maaş artışları hiç gündeme getirilmedi.
Muhtemelen kamuda çalışan ve emekli olmuş insanların nasıl zorlanarak geçindikleri gözlemlenebiliyor.
TCMB yöneticileri galiba asgari ücretlileri aile geçindiren insanlar olarak değil de, istatistiki bir nesne olarak görüyorlar.
Asgari Ücret bir kavram, istatistiki bir gelir seviyesi, bir gösterge, ekonometrik modeller için bir veri, vs. vs.; böyle olduğu için de insanların bu cüzi parayla 30 gün geçinmek zorunda olduğu gerçeği, kolay idrak edilemiyor.
Türkiye ekonomisi yapısal bakımdan ve “iktisadi kriz dönemlerindeki yaşanmışlıkların zihinlerde bıraktığı tortunun” ekonomiye etkisi bakımından, asla Amerika’yla özdeş değil benzeş de değil eşit de değil.
Böyle olduğu için de TCMB yöneticileri enflasyon konusundaki basmakalıp çözümleri bir kenara bırakmalı çünkü görevleri, insanları sefalete sürüklemeden enflasyonu düşürmeleridir.
Geçen köşe yazısında istihdam miktarının yüksek büyüme oranları dönemindeki kadar çok yüksek seyrettiğini ve eleman arayışlarının devam ettiğini göstermiştik.
TCMB yönetimi ummadığı bu gelişmeyi yorumlayamıyor.
Dün sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında Eylül ayı ciro endeksi açıklandı: Temmuzda %40,3, Ağustosta 42,2 olan endeks Eylülde 47’ye yükselmiş.
Yöneticiler, TCMB’nin dağlarına kar yağmış kadar üzüldüler çünkü bu veriyi de yorumlayamıyorlar.
Ticaret satış hacmi Temmuz 2024’te geçen yıla göre %2,8 düşmüştü. Ağustosta %5,8 ve Eylül de %12 arttı.
Ticaret satış hacmindeki bu artış da TCMB yönetimini çok üzmüş olmalı.
Perakende ticaret satış hacmi endeksiyse % 15,9 artarak TCMB’lileri şok etti desek yeridir.
Salı günü enflasyonla mücadele, iş piyasasında “işsizlik”, çarşı ve pazarlarda “kesat”, kredilerde “daralma” ve iş dünyasında “iflaslar” göze alınarak yapılır, demiştik.
Rakamlar, TCMB’nin hedeflerinin aksine, ekonomide bir daralmayı değil ılımlı bir büyümeyi gösteriyor.
TCMB yönetimi topluma o kadar şaşakalmış mesajlar veriyor ki “enflasyonla mücadeleyi” mi yoksa “ılımlı bir büyümeyi” mi önceliyor belli olmuyor.