Yeni Şafak'ın demokrasi mücadelesi

2002'nin hemen başında Örümcek Ağı adlı büyük yolsuzluk operasyonunu yazı dizisi yapacaksınız...

Fincancı katırlarını ürküteceksiniz...

Anons aşamasında ve Başsavcılık talebiyle Devlet Güvenlik Mahkemesi, yayınınızı durdurma kararı alacak...

Yine de geri adım atmayacaksınız...

Bu kez iktidarın emriyle polis, gazetenizi basacak...

Hukuksuz, diyerek ona da direneceksiniz...

Baskı ve sindirme politikaları sizi susturamayacak...

"Örümcek'e karşı hukuk dayanışması" başlığıyla çıkacaksınız...

Tepkileri haberleştirecek, 'meslek dayanışması' ara başlığıyla bütün meslek örgütlerinin size desteğini aktaracaksınız...

Hatta kanlı bıçaklı olduğunuz 'kartel medyası' Doğan Grubunun da size yapılana karşı çıktığını, Hürriyet Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün bile Yeni Şafak'la dayanışma başlıklı yazı yazdığını duyuracaksınız...

Gazeteciler Cemiyetinden Basın Konseyine, ideolojik olarak size en ters meslek örgütleri dahi yanınızda duracak; basın özgürlüğü adına size destek verecekler, hepsini yayınlayarak bundan güç alacaksınız...

Neredeyse hiçbir muhalefet partisi, yargı ve polis sopasıyla üstünüze gelinmesine, susturulmak istenmenize sessiz kalmayacak...

"Avrupa'ya rezil oluyoruz" ara başlığıyla dünyadan tepkilere de yer vereceksiniz...

Size yapılanın, yalnızca Anayasa ve yasalara değil Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile AİHM kararlarına da aykırı olduğunu uzun uzun yazacaksınız...

DGM kararına, polise, devlete karşı gelinmez, demeyecek ve kanun gücünün kötüye kullanılmasına pabuç bırakmayacaksınız...

Patronlarınızın "geleceğin başbakanını hazırlama örgütü'nden gözaltına alınması ve işkenceden geçirilmesi de sizi korkutmayacak...

'Darbe dönemlerinde görülmedi, polis devleti uygulaması, demokrasi için yüz karası' diyerek hesap soracaksınız...

Ve hayır, yaşadıklarınızı unutmayacaksınız. En son 9 Ekim 2024'te, yukarıdaki ifadeleri kullanarak gururla hatırlatacaksınız. Yeni Şafak'ın 30. yıl haberleri arasında özel bir yer ayıracak, 28 Şubat vesayet döneminin o karanlık günlerinde verdiğiniz haklı, kahramanca mücadele ile övüneceksiniz...

Gelin görün ki, bugün baskının hedefi Halk TV olunca demokrasi havariliğini, basın özgürlüğü kahramanlığını, meslek dayanışmasını filan rafa kaldıracak, gazetecileri ve haber alma özgürlüğünü değil sindirme politikalarını savunacaksınız.

Nereden nereye!

1basliksiz-8.jpg

AYNADA GÖRDÜĞÜNÜZÜ BEĞENİYOR MUSUNUZ?

Barış Pehlivan, hakkındaki iddiaları bir bilirkişiye sormuş. Halk TV de cevap hakkı tanımak için yayınlamış.

Soruşturma ve gözaltı haberleri yayılınca Pehlivan'ın avukatları, savcılığa gidip ifade vermeye hazır olduklarını söylemişler.

Yine de Barış Pehlivan, Halk TV'den gözaltına alınarak ifadeye götürülmüş.

Programın moderatörü Seda Selek ile kanalın sorumlu müdürü Serhan Asker de gözaltına alınmış. Biri, polisin gelip sorduğunu öğrenince hızla döndüğü evinin önünde; diğeri ise TBMM çıkışında "yakalanarak". Kaçak, aranan azılı suçlularmış gibi...

Yetmemiş; ertesinde Halk TV Program Müdürü Kürşad Oğuz'la Yayın Yönetmeni Suat Toktaş gözaltında savcılığa sevk edilmiş.

Bilirkişiyi etkilemek ve konuşmayı kaydedip yayınlayarak haberleşme mahremiyetini ihlâlden...

Ne delil karartma ne kaçma ne de çoktan yazılıp sunulmuş bilirkişi raporlarını etkileme ihtimali varken...

Yeni Şafak'tan ne beklenirdi? AK Parti'nin kurmayı vaat ettiği o güçlünün haklı olmadığı, haklının güçlü olduğu düzen böyle bir şey miydi, diye sorması.

Fakat bu sorgulamayı bir kenara atmakla da kalmamışlar.

Halk TV için şu tarifeyi uygun görmüşler:

"Bilirkişiyi canlı yayında ifşa eden ve izinsiz görüşme kaydı alan CHP yandaşı Barış Pehlivan gözaltına alındı."

Aynı gün kendilerine çıkardıkları paye ise şu olmuş:

"İBB Başkanı İmamoğlu’nun hedef gösterdiği bilirkişi Satılmış Büyükcanayakın, Yeni Şafak'a konuştu."

Nerede kaldı demokrasi ve basın özgürlüğü mücadelesi, nerede kaldı yayın çizgisi ayırmadan meslek dayanışması, nerede kaldı AİHM'e ve Avrupa'ya rezil olma korkusu!

Ayna ayna, söyle Yeni Şafak'a; kim demokrasi ve basın özgürlüğünü sadece kendine istiyor, kim alnının akıyla çıkmış sınavdan?

akif.jpg

YORUMLAR (123)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
123 Yorum
  • Eşkelli Hasan / 30 Ocak 2025 22:46

    Yeni Şafak bana yapılınca böyle karşı mahallede olunca bana ne oh olsun yakıştı mı ben şaşırmadım sayın yazar sizin şaşırmanıza da inanın çok şaşırdım

    Yanıtla (2) (0)
  • Rasim Güney / 30 Ocak 2025 19:23

    Ekrem İmamoğlu korktu. Bilirkişiyi bulup gazeteci Barış Pehlivan'a tetikçilik yaptırdı. Fondaş Halk TV'yi de iyi kullandı. Fondaş İsmail Efendi ise marketten çok karakola gittiğini söyledi. Gidersin tabii; burası muz cumhuriyeti mi? Pehlivan duygusal davranmasaydı gözaltı olmazdı. İzinsiz ses kaydını yayınlamak suçtur.
    Ekrem Efendi ise "Turpun Büyüğü" isimli açıklamasıyla Türkiye'nin gözünün içine baka baka manipülasyon yaptı.
    Bilirkişi adı vererek de ön almaya çalışmış.

    Yanıtla (2) (35)
  • Ali Kara / 30 Ocak 2025 19:02

    Barış Pehlivan gazeteci olsa; İşe önce, fesat karıştırıldığı ileri sürülen ihaleyi kazananları sorgulamaktan başlardı.
    Kimdirler, iddia edildiği gibi TÜRSAB yetkileri olmadığı halde nasıl ihaleye girdiler, kimlerle bağlantılılar. İhaleye karıştırılan fesat sebebi ile kamu zararı oluşmuş mudur? İddianamede öne sürülen deliller nelerdir? Sanık Ekrem İmamoğlu, bu dosyanın içeriği hakkında, usuli itirazların yanısıra, esas açısından neler diyor?
    Tüm bunlar, Barış Pehlivan tarafından araştırılmalıd

    Yanıtla (1) (19)
  • İbrahim Kul / 30 Ocak 2025 14:44

    Yazarın sözleri, haklı haksı tasnifi ,doğrusu kan donduruyor. Halk tv olayı yani. Birisi adamla konuşuyor, öbürü kayda alıyor, diğeri yayına koyuyor, başkası da okuyor. Bu tam bir örgüt işi ve yasalara aykırı. Aykırı değil diyen yok. Bunların hepsinin en ağır cezayı alması ve namuslu
    insanların da böyle söylemesi gerekirken, birileri de kalkıp ceza verilemez, özgürlükler kısıtlanamaz diyor. Pes doğrusu, nerede kaldı insanlık. Erdoğanı sevmesek de, hiç olmazsa hakikat için dürüst olunmalı.

    Yanıtla (6) (51)
  • İbrahim Hanif / 30 Ocak 2025 16:23

    Kul, insanlığı senden öğrenecsek vay halimize! Sen hakikaten kime kulluk ediyorsun çok merak ettim!

    Yanıtla (15) (1)
  • Salih / 30 Ocak 2025 18:56

    Eleştiri, ya da yasal uygulama, yönüne göre haklı ya da haksız mı oluyor sizin vicdanınızda? Dün size yapıldığında haksız olan bugün başkasına yapılınca haklı mı oluyor? Dün size yapılana sizden olmadığı halde karşı çıkanların varlığı azıcık da olsa düşündürmüyor mu sizi. Hangi çifte standartlar Fakültesinde okudunuz? Burada kimse suçu tartışmıyor zaten; uygulanan usuldeki yasa dışılık vurgulanıyor. En ağır ceza derken, sizin sevgi dolu yüreğinizin soğuması için konuşanı asmak yeterli olur mu?

    Yanıtla (8) (1)
  • Ali Kara / 30 Ocak 2025 18:51

    Sanığı sorgulamadan bilirkişiyi sorgulamak, tetikçiliktir!
    Herhangi bir dosyada bilirkişilik yapan kişinin adını soyadını açıklamak, tek başına suç değildir.
    Hakimin, savcının adını soyadını açıklamak suç değildir.
    Ama bilirkişiye “nerede oturuyorsunuz” imalı sorusu, tehdittir.
    Bilirkişiye hakaret etmek, klavye kullanmayı biliyor mu demek, hakkında yanlış bilgiler verip, “sadece bir kişiyi suçlu göstermek için bilirkişilik yapıyor” demek, yargıyı etkilemektir, suçtur.

    Yanıtla (2) (16)
  • Yusuf bey / 30 Ocak 2025 18:49

    Yazar göz göre göre okuyucularını salak yerine koyuyor. Ya da okuyucu kitlesinin kalitesine göre dalga geçer gibi yazı olmuş. Bu iki olayda benzerlik nerede? Birinde resmen gazete basılmış burada öyle bir şey yok. Kişiden habersiz kayıt alıp yine habersiz yayımlamak dünyanın heryerinde suç oğlu suç. Yenişafak olayın nerede kişilik haklarını ihlalden basılmış. Bir doktor düşünün hastasının mahrem görüntülerini ifşa etmiş. Bu suç değil mi. Kim bu doktorun arkasında durur. İyice saçmaladılar.

    Yanıtla (3) (17)
  • Ali Kara / 30 Ocak 2025 18:41

    Barış Pehlivan’ın, Ekrem İmamoğlu dosyasında bilirkişilik yapan şahsı arayıp, kendisinin onayı olmamasına rağmen ses kaydını alıp, hem de ön kısmını keserek yayınlaması, önünü arkasını tahrif etme, kesme-biçme yanlışını da barındırdığından, kanuna aykırıdır.

    Yanıtla (2) (17)
  • Karar Okuru / 30 Ocak 2025 16:12

    Ama bu düpedüz ikiyüzlülük! Ama bu düpedüz ilkesizlik! Bir müslüman bu kadar ikiyüzlü ve ilkesiz olabilir mi?

    Yanıtla (7) (1)
  • okur / 30 Ocak 2025 02:27

    işte tam bu nedenle laiklerin yönetiminde yaşamak çok daha güvenli

    Yanıtla (73) (11)
  • Tarık / 30 Ocak 2025 07:58

    Zaten laik bir rejimde yaşıyoruz Sn. Okur. Türkiye'de laik deyince sadece CHPyi falan mı anlıyorsunuz, anlamadım. Rejim laik, yasalar da... Burası laik Türkiye Cumhuriyeti. Bu iyi bir şey. Akp de laik, örtülüsü var örtüsüzü var, içeni var içmeyeni var, dindarı var, dindar olmayanı var, Şamanisti bile var. Rejimimiz bu bakımdan iyi.

    Yanıtla (7) (36)
  • Hüdaverdi / 30 Ocak 2025 09:49

    Bizdeki laiklik,haklı tanımlamayla laikçilik Bizantinist bir laikçilik olarak uygulandı uzun dönemler ki laikliği savunanların çoğu dine tahakkümü de savunuyor.Suya sabuna dokunmayan,tatlı su müslümanlığına kimsenin bir şey dediği yok ama ne zaman hukuksuzuluk ve zorbalıklara karşı çıksan o zaman siyasalcı falan ilan ediliyorsun.Peki senin yaptığın ne?Siyasal laiklik Atatürkçülük falan mı?

    Yanıtla (4) (12)
  • Ozer / 30 Ocak 2025 18:41

    laik rsjimlerde herkes rahat eder.Gerisi masal gördük işte kin nefret yalan dolan soygun rüşvet kamumalini çalma kendilerine toplumun üstünde sınıf olusturma gayretleri.Acimasizlik merhametsizlikVakfi bile soyuyor bunlar

    Yanıtla (12) (1)
  • Hadimi / 30 Ocak 2025 11:32

    okur/02.27 =2002 de Yeni Şafak'a yapılan baskında iktidarda laikler mi vardı, yoksa o zamamda hükümette akparti mi vardı. Laikler iktidarın ülke güllük gülistandı.
    Atmış yaşında bir dedeye 25 yaşında bir polis ,
    --Seni bir daha başında takke ile görmeyeyim diye hizaya getiriyordu(evimimiz poliskarakolunun önünde idi olaya şahitliğim yirmili yaşlarda olmuştur). Çok güvenliydi çooo, tadı başkaydı laik iktidarlarda Kürkiye'nin.

    Yanıtla (2) (15)
  • Salih / 30 Ocak 2025 19:23

    Bir fark var görmek istemeseniz de... Laik cepheden Yeni Şafak'a destek olan yüzlerce insan ve onlarca kurum vardı o yıllarda. Yani vicdanlar henüz sizinki kadar körelmemişti... Geçmişin kirleriyle bu günü meşrulaştırmaktan yorulmadınız mı?

    Yanıtla (10) (1)
  • Göktug Alp / 30 Ocak 2025 12:21

    Evet laikiz diyenlerin yönetimde olduğu dönemlerde,basörtülü kızlarımızı üniversitelere almadılar,okulunu 1.bitirenleri dışarı atmak için başörtülerinden tutup sürüklediler,ikna odaları kurdular,mobingin âlâsını uyguladılar,hapislere attılar.Yani kısaca zulmün bin çeşidini uyguladılar.laikisiz diyen siyasetçisi,sanatçısı,bürokratı halkcısı,devrimcisi,güya insan hakları sunucusu insan görünümlülerin hiç sesi çıkmadı.

    Yanıtla (2) (15)
  • MC / 30 Ocak 2025 15:34

    İntikam diyorsun yani. Halbuki biz yaşadık, ders aldık.bundan sonra ülkemiz böyle şeyler görmesin diyeceğine. Bu yanlıştır, tıpkı eskisinin yanlış olduğu gibi.

    Yanıtla (5) (0)
  • karar okunur / 30 Ocak 2025 00:53

    Bugünlere manşetlerle çarpışa çarpışa geldiler.

    Yanıtla (3) (10)
  • karar okunur / 30 Ocak 2025 14:42

    Bu sözün kime ait olduğunu bilen biliyor. Dün manşetlerden yakınanlar bugün manşetlerden vuruyor. Şikayet ettikleri dönemde yargı mensuplarını resimleri ve isimleriyle manşetlerden hedef gösterebildiler. Bugün hukuki konumu bile tartışmalı “Bilirkişi“ lerle yine hedef göstermekteler. “Nereden nereye!“ değil işin aslı. Bugünlere manşetlerle çarpışa çarpışa geldiler. Manşetlerle çarpa çarpa ilerliyorlar. Hiç değişmediler, hiç değişmeyecekler.

    Yanıtla (10) (4)
  • Karar Okuru Alperen / 30 Ocak 2025 13:55

    Dün dündür bugün bu gündür.
    Meslek onuru ve haysiyeti gözetmek,her devirde, herkese lazım olur.
    Tıpkı HUKUK gibi.
    Ama maalesef "SAĞ"cenahın da,sol cenahın da düştüğü yanlış;
    Benim adamım ise sesim çıkıyor, benden değilse umrumda bile olmuyor.

    Yanıtla (8) (1)
  • Özer / 30 Ocak 2025 13:44

    Bu gazeteden çok şey bekliyorsunuz.Bunlar cooook degistiler artık devlet yonetiyorlar Bunlara gazete muamelesi yapmayın her satta ikdidarin bayraktari bunlar.kac kişi alır okurlarmi bilmem çıkıyor işte

    Yanıtla (12) (1)
  • Hüdaverdi / 30 Ocak 2025 09:43

    Basın özgürlüğünde sonuna kadar sizinleyim,Yeni şafaka yapılan haksız,hukuksuz ve zorbaca yapılan baskında o zamanın basın zihniyetine göre çok ileride olan medenice kınamaları da(özellikle laikçi yobaz Özkökün tavrı)alkışlıyorum.Ancak basın özgürlüğünü suç işleme aleti yapan,insanların mahremiyetlerini ifşa etmede kullanan,tetikçilik yapanlar ve Türkiyenin hassasiyetlerini kaşıyanlar için de Tcknın işletilmesi lazımdır.

    Yanıtla (3) (16)
  • KARAR OKURU / 30 Ocak 2025 13:36

    Ne hassasiyeti imiş.. yeter yahu..kuruduk kabımıza girdik, o hassasiyeti bu hassasiyeti diye diye boğulduk. Daha hala bu kafa ile gittikçe batıyoruz, bunu sizin gibi söyleyenler batırdı ülkeyi, hiçbir değer bırakmadı, daha neyin meşrulaştırması. Bu zihniyetiniz oldukça yüzyılın felaketi bu iktidar daha çook suistimallerine devam eder. Milletin sağlığı, eğitimi özelleştirimiş, hastaneleri kapatılmış, susturulmuş, ezilmiş, yokluğa mahkum edilmiş, siz de bunlara bi hassasiyet arayın, olur mu?

    Yanıtla (15) (3)
  • Mürsel / 30 Ocak 2025 13:36

    “Allah kimseyi şaşırtmasın, şaşırtırsa süründürmesin, süründürürse çektirmesin, çektirirse rezil etmesin, rezil ederse perişan etmesin, perişan ederse sersem, âvâre etmesin.” bsNursi ra/ Hutuvatı Sitte

    Yanıtla (10) (0)
  • Nasrullah / 30 Ocak 2025 09:59

    Evet bu durum 10 senedir yaşanıyor. Şimdi siyasetçiler sanatçılar siyasetçiler de dahil olunca gürültü çoğaldı. İktidarın işi zorlaştı. İki taraf da zarar görür. Ama iktidar bu sefer çok rahat olmayacak. Bir de amacına ulaşamazsa. Hak dediğin çok önemlidir.

    Yanıtla (1) (0)
  • Hülog / 30 Ocak 2025 13:29

    İktidarın ne bakımdan işi zorlaştı? Bak nasıl da bunca hukuksuzluğun, zulmün sorumlusunu savunuyorsunuz, yaa işte böyle yumuşatır, normalleştirir sonra da efendim uhulet suhulet ile meşrulaştırırsınız.

    Yanıtla (2) (0)
  • İLHAN CENGİZ / 30 Ocak 2025 13:05

    Sn. Beki; "Güç bozar, mutlak güç mutlaka bozar!" Bu yaşadıklarımız da bu bozulmanın ve kokuşmuşluğun sonucudur.

    Yanıtla (3) (1)
  • Kararsız Okur / 30 Ocak 2025 13:01

    Dindar gibi görünen, takiyyecilikte kimsenin eline su dökemeyeceği gazetemsi, işin tuhafı sayın yazarın bu medya zihniyetinden insani değerler beklemesi

    Yanıtla (17) (1)
  • Seyfettin / 30 Ocak 2025 12:25

    Allah ıslah etsin. Ne diyebiliriz ki.....

    Yanıtla (0) (0)
  • Bal böceği / 30 Ocak 2025 00:36

    Benim muhafazakar demokratımın çoğu kendine demokrattır.

    Yanıtla (42) (1)
  • okur yazar / 30 Ocak 2025 08:46

    Aynı zamanda dışarıya karşı muhafazakardır. Kapalı kapılar ardında, kimsenin görmediği yerlerde içki de var, zina da var, kokain de var, küçük yaşta ... da var, oğlan çocukları da var... Var oğlu var. Bunların müslümanlıkla alakası yok, bunlar münafık diyoruz da kimse inanmıyor.

    Yanıtla (38) (2)
  • Göktug Alp / 30 Ocak 2025 12:23

    Aslında herkes kendini anlatılmıştır aynı senin gibi.

    Yanıtla (1) (14)
  • Ildız / 30 Ocak 2025 09:24

    Milliyetçi mukaddesatçilar sıfırı tukettiler. Ahlaksızlıkta bu kadar da olmaz denilecek bir şey bırakmadılar. Hamdolsun sayelerinde aydınlandım, inandıkları savunduklari herşeyin sahte olduğunu; aslının araştırma sorgulama ile bulunacağını öğrendim.

    Yanıtla (40) (0)
  • Nasrullah / 30 Ocak 2025 10:09

    Yanılıyorsun. Bu davranışın kaybına neden olabilir. Onların yanlışlarını mükaddesatın yanlışı olamaz. Fırsatı buldum diye saldırırsan kaybetme ihtimalin her zaman olacaktır. Çünkü tepki de oluşuyor. Mukaddesat yanlış değil. Unutma onu alet eden yanlış yapıyor. Mukaddesat her zaman mukaddes ve mualla ve mübecceldir ve öyle de kalacaktır. Kimse de bunu değiştirmeye güç yetiremeyecektir.

    Yanıtla (4) (3)
  • Göktug Alp / 30 Ocak 2025 12:11

    Hadi sana kolay gelsin.Araştır sorgula belki bulursun.Eger biraz vicdanlı,merhametli bir yüreğe sahipsen,varacağın nokta yine ahsen-i takvim yani "yaratılış" olacaktır.

    Yanıtla (0) (3)
  • Evrensel Karar / 30 Ocak 2025 12:07

    İnsanı eylem ve söylem olarak analiz edelim. Eylem ve söylem tutarlıysa insanlaşmış ve ahlaklı diyoruz. Eylem ve söylem tutarlı değilse animal ve ahlaksız diyoruz. Kutsak kitaplar bunu münafık, ikiyüzlü, çıkarcı, hayvandan aşağılık olarak ifade ederler. İman-amel, söz-davranış, eylem-söylem tutarlıysa insanlaşmış, değilse insan görünümlü canlıdır. Ayrıca söylediğiniz ayet üstün yaratılmak değil potansiyel olarak yolun başına koymak demektir. Kuran, domuz, merkep, maymun, örümcek neden kullanır?

    Yanıtla (0) (0)
  • Hüdaverdi / 30 Ocak 2025 11:54

    Bir de kendinizin nereden nereye geldiğinize bakmayı hiç düşündünüz mü?

    Yanıtla (1) (5)
  • Ali İncirci / 30 Ocak 2025 11:13

    Aynen öyle, ben de zamanında YŞ dahil, Akit'in dik duruşunu takdir ederdim, adil Müslümanlar sanırdım...Ama yedikçe kudurdular, adeta bağımlı oldular, gerçek din ile alakaları kalmadı, tıpkı partileri gibi. Bu kadar açık ve net doğrularda bile, çıkar uğruna, sapık "dava" anlayışları uğruna, yanlış tarafta "bilerek" olmaları, yarın devir değiştiğinde kendilerinden hesap soracaklara "bize sakın acımayın, acırsanız acınacak hale düşersiniz" demektir, yarın ağlarlarsa sızlanırlarsa kimse acımaz!

    Yanıtla (8) (0)
  • Ahmed zeyd / 30 Ocak 2025 11:10

    Hangi muhalif gazetenin patronuna işkence edilmiş yeni şafağın o günkü uğradığı baskıyla bugün 3 gazetecinin gözaltı kararı aynı şeymi.karşı tarafın rızasını almadan yapılan telefon görüşmesini gizlice kaydetmek muhalif gazeteciler için suç teşkil etmiyormu.ifade verip serbest kaldılar. O günkü turkiye ile bugün arasında dağlar kadar fark var.

    Yanıtla (2) (8)
  • Turgay / 30 Ocak 2025 11:08

    Y.Şafak muhabirleri kaç trilyonda 1 olan bu sayın bilirkişinin aynı davalara atanması konusunda bir şey sormuş mu?

    Yanıtla (9) (0)
  • Taha Güven / 30 Ocak 2025 08:09

    Bunların adaleti kendilerine. Ebu Zer El-Gıffari Hem Emevi Devletindeki yolsuzluklara, hem de Hz Osman'ın devlet yönetimine karşı çıktığı için Hz. Osman tarafından çöle sürülerek ölümüne sebebiyet verilmiştir. Ebu Zer çöle sürülürken neredeyse hiç kimse kendisine destek vermemiştir.

    Yanıtla (13) (0)
  • Turgay / 30 Ocak 2025 11:06

    Hem adamı sürgüne ölüme gönderdi diyorsunuz hem de hazret diyorsunuz. Sahabenin ne bunlara ne de Muhammed'e hazret dediğini gösteren bir kaynak var mı?

    Yanıtla (1) (0)
  • Kanuni / 30 Ocak 2025 10:59

    Yazmaya değer mi bu yazıyı bilmiyorum?

    Yanıtla (0) (1)
  • Efedamat / 30 Ocak 2025 07:07

    Bir gün adalet onu katledenlerin de lazım olur.
    Saadet günleri bir gün biter.
    Keser döner sap döner gün gelir hesap döner demişler.
    Müslümanlığı kimseye bırakmayanların hiç mi ahiret ve hesap gününe inançları yok.
    Efendimiz s. A. V in kızı Fatma validemize sana ben bile yardımcı olamam dediği gün için kimden garanti aldılar acaba.

    Yanıtla (12) (0)
  • MC / 30 Ocak 2025 10:53

    Ahiret gününe inanan böyle adaletsiz davranabilir mi?

    Yanıtla (3) (0)
  • Tarık / 30 Ocak 2025 08:02

    Önce şunun altını çizelim: Akp'nin berbat hukuksuz uuygulamaları, kısaca kötülüğü, Chp'yi iyi yapmaz. Chp de bu tek adam sistemini kaldırmaz, demokratik usullere dönmezse aynı duruma düşer. Evet aynen Yeni Şafak olur.

    Yanıtla (4) (15)
  • Nasrullah / 30 Ocak 2025 10:47

    CHP dört gözle bu haliyle seçilmeyi hayal ediyor. İstiyor ki ilk dönem gibi yapalım. Darbe dönemleri gibi. Halk da bunu sezdiğinden seçilemiyor. İstese başbakanlık sistemine dönüşü isteyebilir. İstemiyor.

    Yanıtla (0) (7)
  • Hamza / 30 Ocak 2025 10:43

    Maalesef Türk halkının, aydınının, sanatçısının.... zihni ideolojik, mezhebi, siyasi......olarak parsellenmiştir. Her olay yandaş ve karşıt üzerinden yürümektedir. seçim, deprem en son yangın kimse doğrusu nedir bunun peşinde değil.

    Yanıtla (1) (0)
  • Dr / 30 Ocak 2025 10:35

    Yeni şafak ve o çizgide olanlar müslümalları temsil ediyor. İktidarı ele geçirdiler, müslümanlara yapmadıkları zulüm kalmadı.

    Yanıtla (2) (0)
  • Okur / 30 Ocak 2025 10:34

    İslam ülkelerinde neden medeniyet olmuyor sanıyorsunuz, işte böyle medeniyetin imkanlarını kullanıp gücü ele geçirince ilkel emirlik özlemine döndükleri için..

    Yanıtla (5) (0)
  • Evrensel Karar / 30 Ocak 2025 09:12

    Temel sorun nedir? Biyolojik, ilkel, doğal, animal akıl bütün canlılarda kumpas kurmadan, avcı ve toplayıcı olmadan, sinsi şekilde hedefine ulaşmada kural tanımadan, kendi çıkarı ve yaşamı için başkalarını düşman görmeden yaşamını sürdüremez. Biyolojik yaratılış ve fıtrat böyledir. Bunu aşmak ve insani evrensel değer üretmek ve yaşam kültürüne dönüştürmek insanlaşmadır. Irkçı akıl bunu aşamaz. Artık buradan bakın lütfen.

    Yanıtla (15) (4)
  • Nasrullah / 30 Ocak 2025 10:14

    İnsan en güzel şekilde yaratılmıştır. Ahseni Takvim diyoruz biz buna. Tin suresinde geçer. Evrim teorisinin ispatlanmamış saçmalıklarını esas alıp onu ilkellikle suçlarsan Allahın yaratma sıfatına dil uzatmış olursun. Olan bu mükemmel yaratığın hataları. İlgili surede bir sonraki ayet. Yani insan zirveleri tutabilecekken düşebiliyor da.

    Yanıtla (4) (6)
  • Evrensel Karar / 30 Ocak 2025 11:53

    İnsanı eylem ve söylem olarak analiz edelim. Eylem ve söylem tutarlıysa insanlaşmış ve ahlaklı diyoruz. Eylem ve söylem tutarlı değilse animal ve ahlaksız diyoruz. Kutsak kitaplar bunu münafık, ikiyüzlü, çıkarcı, hayvandan aşağılık olarak ifade ederler. İman-amel, söz-davranış, eylem-söylem tutarlıysa insanlaşmış, değilse insan görünümlü canlıdır. Ayrıca söylediğiniz ayet üstün yaratılmak değil potansiyel olarak yolun başına koymak demektir. Kuran, domuz, merkep, maymun, örümcek neden kullanır?

    Yanıtla (0) (0)
  • Umut Emiroğlu / 30 Ocak 2025 11:54

    Güzel kardeşim, yaradılış sırlarına vakıf olmadan, nakledilegelen bilgiler ile yargıda bulunmak bizi yanıltır. İnsan, eşref-i mahlukattır. Zira o İlahi isimleri/manaları hakkıyla hayata geçirebilir. Ama "insan" böyledir, "beşer" değil. Beşeriyetten geçip insanlığa erene ne mutlu. Nitekim Hz Adem, beşeriyet içinden insanlık şerefine eriştirilmiş ilk insandır. Evrim teorisinin hataları vardır. Ama en azından bedeni anlamda yaratılışın seyrini bilimsel olarak çözümlüyor.

    Yanıtla (0) (2)
  • Nasrallah / 30 Ocak 2025 15:12

    Kuran belhüm adal der bazı kullar için.

    Yanıtla (0) (0)
  • Bir Dost / 30 Ocak 2025 10:30

    09.12 Hem güya "ırkçı akil" eleştirisi yapiyorsun hem de yazdıklarinda "üst insan" "vasat insan türü" ..vs gibi tanımlamalarda bulunuyorsun.. Değişik bir kardeşimize benziyorsun..!

    Yanıtla (1) (1)
  • melek / 30 Ocak 2025 10:25

    Normal değil mi bu gazetelerin yazdıklarına körü körüne inanan bir kesim var

    Yanıtla (1) (1)
  • yorumcu / 30 Ocak 2025 09:14

    Dindar ve muhafazakar olduğunu söyleyenlerin bir kısmının ne kadar iyi yüzlü, riyakar ve narsist olduğu ortaya çıktı. Halbuki İslam Peygamberi şöyle diyor: "Nefsine yapılmasını hoş görmediğin şeyleri diğer insanlar için de hoş görme!”

    Yanıtla (28) (1)
  • Nasrullah / 30 Ocak 2025 10:10

    İşte böyle. Dini değil yanlış yapanı hedef al ki tepki çekmesin.

    Yanıtla (4) (3)
  • Nasrullah / 30 Ocak 2025 09:52

    Ancak sayın yazar. O desteği verenlerin Nasıl olsa asker var bizi destekleyen. Dolayısıyla biz biraz demokrat takılsak zarar etmeyiz anlayı da vardı o günlerde. Ancak yaptığınız kıyaslama bi tarafa haklı kim olursa olsun desteklenmeli.

    Yanıtla (2) (1)
  • Murat Çelik / 30 Ocak 2025 09:33

    "Namaz 5 Vakit, Ahlak 24 saat farz."

    Yanıtla (3) (0)
  • OkuRR / 30 Ocak 2025 00:37

    1-"Basını, hükûmetin kullanabildiği dev bir klavye olarak düşünün.
    2-“Bana vicdansız bir medya verin, size bilinçsiz bir halk sunayım.”
    3-"Her zaman etrafınızda bir yalaka ordusu bulundurun.”
    4-"Önemli olan aydınlar değil kitlelerdir. Çünkü onları kandırmak çok kolaydır.”
    5-Halk büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk inanır.”gobels...

    Yanıtla (39) (0)
  • Evrensel Karar / 30 Ocak 2025 09:30

    OkuRR bunları yazmıştım defalarca ama yetmez ayrıca; Bu toplumun tamamı George Orwell' un 1984 romanını ve Dr. Paul Joseph Goebbels' in iletişim mantığını ve ilkelerini Kafka’ nın Dönüşüm eserini, Machiavelli Prens’ i, Cipolla’ya göre aptallığın temel yasalarını okumalı ve sınava tabii tutulmalı. Bakalım sınavı yüzde kaçı geçecek? Yazar ve yorumculara tavsiyedir.

    Yanıtla (0) (1)
  • Murat Bozdoğan / 30 Ocak 2025 09:27

    Şu anda tek düşündükleri şey Tayyip Erdoğan'ı önce tekrar aday yapıp sonra da seçtirebilmek. Benim okumamla plan şu: CHP'nin adayı İmamoğlu olsun istiyorlar. Çünkü Mansurcular kızarsa önemli bir bölümü sandığa gitmez hatta bir kısmı döner kendilerine oy verir diye umuyorlar. Mansur Yavaş aday olursa sadece bir kısım sandığa gitmez ama asla gidip Erdoğan'a da oy vermez.

    Yanıtla (5) (0)
  • M.NURI GOREN / 30 Ocak 2025 08:34

    Sayin Beki o gazetede “MHP Kendini kapatsin,HDP’yi de devlet kapatsin’ baslikli bir makale cikmisti.

    MHP’nin iktidarda olduğu veya iktidari yönlendirdiği her donem toplumsal gerilimlerin azami olduğu donemlerdir.

    Aslında bu gerilimi diri tutmak icin asiri milliyetçilik hep canlı tutuluyor.

    Bir de adalet ve demokrasi kavramlari bizde iktidardayken baska,muhalifken ise baska muhtevadadır ki bu da ikiyuzlulugun tezahurudur.

    Yanıtla (10) (1)
  • Karar okulu / 30 Ocak 2025 08:31

    AİHM kararını uygulamayan bir anlayış hukuk adalet ve demokrasi getiremez.

    Yanıtla (13) (2)
  • AHMET GÜLÇUBUK / 30 Ocak 2025 05:28

    Demokrasi treni son istasyona geldi....Artık gereği kalmadı nasıl olsa iktidarlar....her şey mübah. Dün söylenenler inanıldığı için değil o gün gerekli olduğu için söyleniyordu.

    Yanıtla (15) (0)
  • Türkoğlu / 30 Ocak 2025 03:24

    Gerçek bir müslüman, zulmedenin ve zulme uğrayanın kimliğine asla bakmaz, bakamaz! müslüman; zulmedenin karşısında, zulme uğrayanın ise yanında durur. NERDE O MÜSLÜMAN, MÜSLÜMANLAR! "Onlar güneşi ceketinin astarında kaybeden marka müslümanlarıdır!"

    Yanıtla (4) (0)
  • Heyhat / 30 Ocak 2025 02:03

    Ne zamandır söylüyoruz...Bunlar nefsine Demokrat diye...Haklıymışız...

    Yanıtla (28) (1)
  • karar okuru / 30 Ocak 2025 00:54

    Y. Şafak'a konuşunca sorun yok. sayın bilir kişi 'bunların derdi büyük' demiş üstelik aynı gazeteye. tarafını belli eden nasıl bilirkişi oluyor anlayan beri gelsin.

    Yanıtla (30) (1)
  • karar okunur / 30 Ocak 2025 00:36

    Bir ölçü duygusu taşınsaydı, en azından bir utanma rahatsızlığı da olurdu. “Utanma duygusu imandandır.“ Olmayan yerde olmuyor.

    Yanıtla (18) (1)
  • Etem / 30 Ocak 2025 00:32

    Böylesi bir tutuma sahtekarlık mı, pislik mi, iğrençlik mi desek bilemiyorum. Kendi haklarını ararken AİHM’nin yolunu aşındıranlar gücünü konsolide ettikten sonra o mahkemenin başkaları hakkında verdikleri kararları yok hükmünde saydılar.

    Yanıtla (40) (0)