Toplumun hayal dünyasındaki şoklar ...
TÜİK’in açıkladığı “Tüketici Güven Endeksi” seçimler açısından önemli bir duruma işaret ediyor. Bugün bu konuya biraz yakından bakacağız.
Haziran 2018 seçimlerinden önce 90 seviyesinin üzerinde seyreden tüketici güveni, hemen seçim sonrası ekim ayında 2018’de 78,4’e kadar gerilemişti. Yani vatandaşın seçim öncesi yükselen güveni seçim sonrası yerle bir oluvermişti.
Aldatan mı aldatılan mı vardı? Onu herkes kendi hesabında yapabilir...
Ve Mayıs 2023 seçimleri...
Ocak 2023’de 79,1 olan Tüketici Güven Endeksi mayıs ayına geldiğimizde 91,1’e çıkmıştı. Tüketici güveninde tam da seçime giderken yüzde 15,1’lik artış nereden geliyordu?
Ocak 2023-Mayıs 2023 dönemindeki %15,1’lik güven artışının nedenlerine bakalım:
-Hanenin mevcutta maddi durumu %14,6 iyileşirken asıl iyileşme %17,7 ila gelecek döneme ilişkin maddi durum beklentisindeydi. Yani beklentiler yükselmişti... (Bunu not edin lütfen)
-Geçmiş döneme göre ekonomide iyileşme durumu %13,7 iken gelecek döneme ilişkin ekonomide iyileşme beklentisi %21,6 artmıştı. (Lütfen bunu da not edin)
-Gelecek döneme ilişkin işsiz sayısındaki iyileşme beklentisi de %19,5 iyileşmişti... (Bunu da not edin)
-Mevcut dönemde tasarruf etme ihtimali %9,4 iyileşirken asıl gelecek dönemde tasarruf etme ihtimali %33,7 artış göstermişti.. (Artık bunu da aklınızda tutarsınız)
***
Sizlere aklınızda tutun diye not ettiğimiz durumu toplayarak yeniden izah edeyim.
Ocak 2023-Mayıs 2023 döneminde tüketicinin mevcut durumunda %12,1 iyileşme olmuş ama asıl beklentilerinde %23,8 artış yaşanmıştı.
Bu ne demek? Hemen izah edeyim. Tüketiciye çok iyi hayal satılmış... Yani insanlar mevcut durumlarından ziyade gelecek beklentilerine kapılarak güven artışı yaşamışlar.
İyi ama hayal satışı sonrası ne yaşanmış?
Mesela bu seçim sonrası mayıs-ağustos aylarında tüketici güveni şelale gibi düşerek %33,9 değer kaybetmiştir. Bu değer kaybında yüzde 21,7 mevcut durum düşüşü yaşanırken yüzde 43,4 beklenti düşüşü yaşanmış.
Burada beklenti şokunu görebiliyor musunuz!!!
Tüketiciye seçime giderken çok güzel hayal satılmış ama hemen seçim sonrası bu hayalin gerçek olmadığı anlaşılmış.
İyi ama aynı durum 2018 seçimlerinde de yaşanmıştı...
Yani seçime giderken hayaller çok iyi satılıyor ve hemen ardından toplum acı gerçeklerle adeta uykudan uyanıyor.
Bu çok ilginç bir şey... Yani bir toplumun seçim öncesi ve seçim sonrası iki tam zıt durum yaşamış oluyor.
Normal insanın bile psikolojisini bozacak böyle bir şeyin bütün toplumda cereyan etmesi nasıl sonuç verebilir?
Mesela seçim sonrası gerilen sinirlerin ve çatışma alanına dönen sokakların bununla bir ilişkisi olabilir mi? Açıkçası bunun psikoloji ve sosyoloji alanında cevap bulması gerekiyor.
***
Şimdi bu yazıyı neden yazma gereği duydum.
Dün Eylül 2023 Tüketici Güven Endeksi açıklandı. Bir önceki aya göre güven endeksi %5,1 yükseliş yaşamış.
Anlayacağınız yine hayaller devreye girdi.
Sonuçlar yine aynı... Mevcut durum pek hoş değil ama hayaller iyileşmeye başlamış.
Mesela hanenin mevcut maddi durumu %0,1 artarken gelecekteki maddi durum beklentisi tam %8,1 artış göstermiş. Yine genel ekonomik durum mevcutta %-0,8 gerilerken gelecekteki ekonomik durum beklentisi %7,8 artış göstermiş.
Devamı da yine aynı şekilde... Hep beklentiler iyi ama gerçek durum kötü...
Böyle bir tüketici ve toplum nasıl yaşayabilir? derseniz ben de cevap vereyim: Ben de anlamıyorum.
Bir toplum hayallere bu kadar inanır mı? Bir toplum şok üstüne çok yaşadıktan sonra yine aynı hayallerle kandırılabilir mi?
Olabiliyormuş... Geçmiş olsun..