AYM kararı var AYM kararı varrr…
CHP Genel Başkanı Özgür Özel iktidarın CHP’li belediyelerin açacağı yeni kreşleri engelleme, eskilerini de kapatma girişiminde olduğunu duyurdu.
Haber doğru. Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İçişleri Bakanlığına “Kreş, eğitim Milli Eğitim Bakanlığının işidir, yenilerinin açılmasına izin vermeyin, eskilerini de kapatın” diye yazısı göndermiş.
Çevre Şehircilik Bakanı Murat Kurum da gerekli yerlere şu talimatı göndermiş: “Milli Eğitim Bakanlığı sahada yaptığı incelemelerde belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğunu tespit etmiş, yine bu yerlerde 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin ve bu program kapsamındaki eğitim faaliyetlerinin yapıldığını tespit etmiş. Anayasa Mahkemesi 24.1. 2007 tarihli ve 2005/95 Esas sayılı kararıyla Belediyelerin ‘okul öncesi eğitim kurumları açabilir’ bölümünü Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. AYM’nin bu kararına rağmen bu yerlerin faaliyetlerini sürdürdüğü ve yeni yerlerin açıldığı görülmüştür. 5580 sayılı Kanuna aykırı faaliyetler engellenmesi, belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyetleri konusunda uyarılması…”
Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin kapı gibi kararı ortadayken kim ne diyebilir, değil mi?! Yüce Anayasa Mahkememizin kararı ortadayken ülkemizin Cumhurbaşkanı ne yapabilir, Milli Eğitim Bakanı ne yapabilir, Çevre Şehircilik Bakanı ne yapabilir?!!
Adında ‘adalet’ kavramını bulunduran, hukukun üstünlüğü ilkesini kendisine şiar edinen ‘hak, hukuk adalet’ ve dahası Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulama konusundaki titizliği, hassasiyeti ortada olan AK Parti iktidarı şimdi Anayasa Mahkemesi’nin kararına aykırı mı davranacak? Hasıraltı mı etsin AYM kararını?
***
Sanırsınız ki 2007 yılından bu yana iktidarda başka bir parti vardı da AYM kararını uygulamıyordu… 2007 yılından bu yana AYM kararının hilafına davranılmışsa, sorumlusu başka bir iktidardı ve onun Milli Eğitim Bakanıydı!
Sanırsınız ki AK Parti iktidara geleli bir yıl olmuş, Milli Eğitim Bakanlığı yeni sahaya inmiş ve Belediyelerin 5580 sayılı kanuna aykırı faaliyetler yaptığını, izinsiz bir şekilde eğitim öğretim faaliyetleri içinde olduklarını yeni tespit etmiş…!
İşine nasıl gelirse öyle davranmayı kendinde hak gören iktidar aynen böyle davranıyor…
Görüldüğü üzere 23 yıldır ülkeyi aralıksız yöneten ve yılda ortalama iki kez “Anayasa Mahkemesinin kararlarına saygı” duymadığını açıklayan, AYM kararlarını uygulamayan hakimleri tebrik eden, yüksek makamlara atayarak ödüllendiren AK Parti iktidarı, şimdi işine gelince 2007 tarihli bir Anayasa Mahkemesi kararını arşivden bulup çıkarıyor, CHP’li belediyelerin kreşlerini kapatmak istiyor!
Bakalım daha neler çıkacak?!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden zaferle çıkan CHP’ye, partisinin yaşadığı ağır hezimetin bedelini ödetecek, gün yüzü göstermeyecek.
CHP’ye oy veren seçmen de anasından doğduğuna pişman olacak, hizmetin zerresine hasret kalacak, bir daha CHP’ye oy vermeyecek! Dar gelirliymiş, çocuğunu kreşe gönderemeyecekmiş iktidara ne? Sonuçta Erdoğan dememiş miydi “merkezi yönetimle yerel yönetim aynı olmazsa o şehre hizmet gelmez, vatandaş mağdur olur” diye!
Demişti, uyarmıştı. Seçmen bütün bu uyarılara rağmen AK Partiye değil de CHP’ye oy verdiyse yerelde ceremesini de çekecek!
İktidar dört bir koldan CHP’li belediyeleri ablukaya alma adımlarıyla aslında halkı mağdur ettiğini, halkı cezalandırdığını görmüyor, fark etmiyor olabilir mi?
***
Bu hadise bize iktidarıyla muhalefetiyle “muazzam ülkemiz” tablosunu ortaya koydu.
Asıl önemli olan da bu.
CHP’nin de AK Partinin de bu hadiseden çıkarması gereken ders var çünkü.
AYM kararlarını hiçe sayan AK Parti iktidarı işine yarayınca 2007 yılındaki AYM kararına sarıldı.
Peki iktidarın sırtını yasladığı AYM kararının çıkmasını sağlayan kim? Belediyelerin “kreş açma” yetkisi iptal edilsin, eğitim, öğretim işleri Milli Eğitim Bakanlığının işidir diyerek Anayasa Mahkemesi’ne başvuran kim?
Deniz Baykallı 2007 CHP’si!...
2004, 2005, 2006 yılı TBMM görüşmelerine bakın, nasıl bir CHP ve nasıl bir AK Parti olduğu görülür.
AK Parti’nin reformist, CHP’nin statükonun bekçiliğini yaptığı, AK Partinin her demokratik hamlesini, özgürlük alanlarını açmak için yaptığı yasaları Anayasa Mahkemesi’ne, kararları Danıştay’a götürdüğü dönemler…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yetişin AK Parti Türkiye’yi İran yapacak, Suudi Arabistan yapacak, ülkeye şeriat getirecek” yaygaraları koparan o zamanki CHP’yi seviyordu, hoşnuttu… Onu göstererek oy topluyordu çünkü.
İşte o CHP, 2007’de AYM’ye bayşvurarak belediyerin kreç açabilmesini iptal ettirmişti. Anayasa hukukçusu olan CHP milletvekili Oya Araslı ve Haluk Koç ve 112 CHP milletvekilinin imzasıyla Anayasa Mahkemesine “AK Partili belediyeler bir takım merdiven altı kurslarla eğitim yetisi olmayan küçücük çocukları yanlış eğitim süreçlerine yönlendiriyor. Kreş gibi eğitim öğretim işleri Milli Eğitim Bakanlığının işidir,” diyerek iptali için 3 Temmuz 2005 tarihinde AYM’ye başvurmuştu. İddialarına göre “Belediyelerin Okul Öncesi Öğretim Kurumu Açması Anayasanın 2..,5..,7.., 10.., 11.., 24.., 42.., 47.., 90.., 123.., 126.., 127.., ve 174’üncü maddelerine” aykırıydı!
CHP’li 112 milletvekili dava dilekçelerinde “belediyelerin okul öncesi öğretim kurumu açması yetkilerinin” iptal edilmesi gerekçesini şöyle savunuyorlardı:
“Anayasa’da eğitim ve öğretim bireysel bir hak ve devlet içinde bir ödev olarak sayılmaktadır. Devletin bu ödevleri Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, aklın egemenliğine dayanan çağdaş eğitim ve öğretim kurumlarının oluşturarak yerine getireceği, bu nedenle eğitim ve öğretimin merkezi yönetimin görevleri arasında kalmasının zorunlu olduğu, Anayasanın 174. Maddesinde ülkede laik eğitime geçişi sağlayan devrim yasalarının yok sayıldığını, toplumun gereksinim duyduğu insan gücünün yetiştirilmesi yoluyla toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmanın sağlanması hususlarını gözetmesi gerektiği ve bunun da ancak merkezi planlama ve program ile uygulamayla gerçekleştirebileceği, uygulamada okul öncesi eğitiminde belediyelere görev verilmesinin demokratik, laik, eşitlikçi, adil ve işlevsel temellere dayalı eğitim anlayışıyla, Anayasa’nın Atatürk ilke ve devrimlerini temel alan ruhuyla bağdaşmamaktadır….”
Anayasa Mahkemesi CHP’nin bu başvurusunu değerlendirerek “5393 sayılı Belediye Kanunun ‘belediyelerin okul öncesi eğitim kurumları açabilir’ yetkisini veren 14. Maddeyi iptal etti. O dönem mesela Haşim Kılıç gibi hukukçular karşı oy yazdılar. Muhtemelen o dönem karşı oy yazan AYM üyeleri CHP’li vekillerce ve CHP kanadında iktidar yandaşı olarak damgalandılar, eleştirildiler, hedef gösterildi.
***
AK Parti o gün AYM’den çıkan bu kararı tasvip etmiyordu, çünkü belediyeler büyük çapta kendisinin elindeydi. Onun için AYM kararını uygulamadı.
Hatta 2013 yılında çıkardığı Büyükşehir Kanunu’nda da dolaylı olarak belediyelerin sosyal hizmet kapsamında kreş gibi okul önceki kurumlar açabilmesini sağlayan düzenlemeler yaptı iktidar.
Çevre Şehircilik Bakanlığı Murat Kurum da İBB adayı olarak seçim kampanyasında kazanması durumunda “bir yıl içerisinde İstanbul’a 7 gün 24 saat çalışacak 100 kreş açacağız” vaadinde bulundu. (29 Mart 2024)
Ama olmadı. Olmayınca… AK Parti 2007’denr bu yana 17 yıl süreyle fiili olarak uygulamadığı AYM kararını arşivden çıkardı ve CHP’li belediyelerin sosyal hizmet yapmasının önüne geçmek için kendisine yasal dayanak yaptı…
2005 yılında “eğitim öğretim merkezi yönetimin işidir, belediyelere okul öncesi kurum açma yetkisi iptal edilsin” başvurusu 17 yıl sonra CHP’lilerin ayağına dolandı, bugünkü mağduriyetlerin müsebbipleri aslında kendileri.
Sorun, iktidardın da muhalefetin de hukuka yüksek bir ilke değil, “işimize gelirse” mantığıyla bakmasıdır. Bu vahim, ağır bir sorundur.
Onun için yukarıda CHP’nin de AK Partinin de bu hadiseden çıkarması gereken ders var diye yazdım.