Denizli’de çocukluk arkadaşı iki girişimci, Türkiye’de ilk kez topraksız dikey tarım yöntemiyle safran üretmeye başladı. Elde edilen safran, hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de ülkenin ihracat potansiyelini artırmayı vaat ediyor.
Dünyada "kırmızı altın" olarak bilinen safran, sadece mutfaklarda değil, tıp alanında da kullanılan çok değerli bir bitki. Üretimi zahmetli ve zaman alıcı olan safran, özellikle İran, Hindistan, Yunanistan ve İspanya gibi ülkelerde yoğun olarak üretiliyor. Ancak, son yıllarda Türkiye’de safran üretimi oldukça azalmıştı. Şimdi ise Denizli’de bir ilk gerçekleşiyor. Oğuzhan Etiler ve Mehmet Köseoğlu, çocukluk arkadaşlığı ve girişimcilik ruhuyla, Türkiye'de ilk kez topraksız dikey tarım yöntemiyle safran üretim tesisini kurdu. Bu tesis, safran üretiminin daha verimli ve sürdürülebilir şekilde yapılmasına olanak tanıyor.
YENİ TEKNOLOJİ: TOPRAKSIZ DİKEY TARIM YÖNTEMİ
Türkiye’de ilk kez topraksız dikey tarım yöntemiyle yapılan safran üretimi, tarımda devrim niteliğinde bir adım olarak görülüyor. Bu yöntem, geleneksel tarıma göre çok daha az su ve alan gerektiriyor, ayrıca ürünlerin verimliliği artırılıyor. Tarım ve Orman İl Müdürü Şakir Çınar, tesisin gelişimiyle ilgili bilgi verirken, “Bu yıl 100 bin safran soğanı ithal ettik ve topraksız tarım sayesinde sağlıklı bir üretim süreci başlatıldı” dedi. Çınar, safran üretiminin geleneksel yöntemlere göre daha verimli olacağına dikkat çekerek, bu projelerin Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacağını belirtti.
SAFRAN ÜRETİMİNE YENİ BİR YÖN VERİLİYOR
Safranın üretimi, geleneksel yöntemlerle oldukça zorlu bir süreçtir. Her yıl safran çiçeklerinin toplanması sabah erken saatlerde başlar ve yaklaşık 10-15 gün sürer. Bu çiçeklerin içindeki kırmızı dişi organlar dikkatlice ayrılır, kurutulur ve sonra satılır. Bu zahmetli süreç, topraksız dikey tarım yöntemleriyle daha hızlı ve verimli hale geliyor. Oğuzhan Etiler ve Mehmet Köseoğlu, bu yenilikçi yöntemle Türkiye'nin safran üretiminde söz sahibi olmayı amaçlıyor. Tesisin üretim kapasitesini arttırarak, gelecek yıllarda 5 milyon dolarlık bir yatırım hedefliyorlar.
KÜRESEL PAZARDA YER EDİNMELİYİZ
Etiler ve Köseoğlu, safran üretimini sadece iç piyasaya yönelik değil, aynı zamanda dış pazarlara açılmak için de planlıyorlar. Türkiye, bir zamanlar önemli bir safran ihracatçısıydı ancak son yıllarda üretim miktarı çok azalmıştı. Dünya genelinde İran’ın hakimiyetindeki safran pazarında, Türkiye'nin rekabetçi bir şekilde yer edinebilmesi için bu gibi yenilikçi yöntemlerle üretimin arttırılması gerektiği vurgulanıyor. Etiler, “İleriye dönük olarak, safran üretimimizi arttırarak, global pazarlarda yer almak istiyoruz” dedi.
SAFRAN ÜRETİMİ İLE ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLANACAK
Safranın yüksek katma değeri, ülke ekonomisi açısından büyük bir fırsat oluşturuyor. Safran, sadece gıda sektöründe değil, aynı zamanda tıp, kozmetik ve tekstil gibi farklı alanlarda da kullanılıyor. Bu nedenle, safran üretiminin artması, Türkiye’nin ekonomisine önemli bir katkı sağlayacak. Ülke, safran üretimini artırarak, dışa bağımlılığı azaltabilir ve safran ihracatından elde edilecek gelir ile ekonomisini kalkındırabilir.
İTHAL EDİLEN 100 BİN SAFRAN SOĞANINDAN ÇİÇEKLER AÇMAYA BAŞLADI
Denizli'de başlatılan bu projede, 100 bin safran soğanı ithal edilerek üretime başlanmıştı. İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar, bu yılki safran hasadının başlangıcını ziyaret etti. Çınar, “Bu yıl ithal edilen 100 bin safran soğanından çiçekler çıkmaya başladı. Her sabah toplanan çiçeklerin içindeki dişi organlar dikkatlice ayrılarak kurutuluyor ve satılıyor. Bu süreç, hava şartlarına göre 10-15 gün sürüyor” diyerek üretim süreci hakkında bilgi verdi.
GELECEK VAAT EDEN SAFRAN ÜRETİMİ
Safran, çok yıllık bir bitki olduğundan, bu tesislerde 3-4 yıl boyunca düzenli olarak ürün alınması bekleniyor. Bu durum, hem üreticiler hem de ülke ekonomisi açısından oldukça faydalı bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Yıllar içinde üretim arttıkça, safranın Türkiye’nin tarım ihracatında önemli bir yer edinmesi mümkün olacak.
SONUÇ: YEREL ÜRETİM, GLOBAL PAZARLAR İÇİN BİR İMKAN SUNUYOR
Denizli'de başlayan bu topraksız dikey tarım safran üretim tesisi, Türkiye için büyük bir fırsat sunuyor. Yüksek katma değeri olan safranın üretimi, ülkenin ekonomisini canlandırabilir ve tarım sektöründeki rekabetçiliği artırabilir. Bu yenilikçi yaklaşım, hem yerel üreticilere hem de Türk ekonomisine önemli katkılar sağlayacak gibi görünüyor.
