Tarım alanında öncü olan Türkiye'de birçok farklı ürün yetiştirilirken en sevilen ürünlerin başında gelen mısır ekiminde herkesi şaşırtan bir karar alındı. 11 ilde mısır ekimi yasaklandı. O tarihten itibaren kimse ekemeyecek. İşte tüm detaylar…
HİLAL NAS
Türkiye'nin tarım sektörünü sarsan bir gelişme yaşandı. Tarım ve Orman Bakanlığı, Ankara, Aksaray, Eskişehir, Hatay, Kırşehir, Karaman, Konya, Nevşehir, Niğde, Şanlıurfa ve Mardin illerinde 2025 yılından itibaren mısır ekimini yasakladı. Bu karar, "tarımsal yeraltı su kısıtı" gerekçesiyle alındı ve 14 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik" çerçevesinde yürürlüğe girdi.
KARAR NEDEN TARTIŞMALI?
Yeraltı sularının yetersizliği nedeniyle alınan yasak kararı, tarım uzmanları ve çiftçiler tarafından eleştiriliyor. Bu kararın yalnızca mısır ekimine yönelik olması ise dikkat çekici bir çelişki olarak öne çıkıyor. Çünkü pamuk, ayçiçeği ve yer fıstığı gibi ürünlerin de mısır kadar su tükettiği biliniyor, ancak bu ürünlere yönelik herhangi bir yasaklama getirilmedi.
Peki neden sadece mısır hedef alındı? Uzmanlar, bu soruya net bir cevap bulunamadığını belirtiyor.
MARDİN’DE YILLARDIR SÜREN TARIM DÜZENİ TEHDİT ALTINDA
Mardin’in Kızıltepe, Derik ve Artuklu ilçelerinde yaklaşık 40 yıldır mısır tarımı yapılırken, bu süre zarfında binlerce derin kuyu açıldı. Kuyu başına 1,5 milyon TL maliyetle yapılan bu yatırımların, yeni yasakla birlikte atıl hale geleceği belirtiliyor. Ayrıca, bölgede mısır üretimi için kurulan mısır kurutma tesislerinin maliyeti güncel rakamlarla 10 milyon TL’yi buluyor.
Yerel çiftçiler, bu yasak sonrası kuyu ve tesislerin ne olacağı sorusunu yöneltiyor. Çiftçinin mısır tarımına güvenerek aldığı biçerdöverler, mısır ekim mibzerleri ve çapalama makineleri gibi ekipmanların da büyük maddi kayıplara yol açacağı belirtiliyor.
GAP NEDEN DEVREYE GİRMEDİ?
Karara yönelik eleştiriler yalnızca ekonomik kayıplarla sınırlı değil. Eleştirmenler, Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) bölgede sulama problemini çözme potansiyeline sahip olduğunu vurguluyor. Ancak GAP'ın hayata geçirilmesinden bu yana 40 yıl geçmiş olmasına rağmen, projenin sulama altyapısının hâlâ tamamlanmamış olması büyük bir eksiklik olarak görülüyor.
Uzmanlar, GAP’ın su kaynaklarının Mardin ve Şanlıurfa’ya ulaştırılabileceğini ancak bunun için gereken adımların atılmadığını belirtiyor. Bazı çiftçiler, "Devlet Karadeniz ile Marmara’yı birleştirecek kanal projelerini hayata geçirebiliyorsa, GAP kapsamındaki bölgelerde sulama sorununu çözmek için de kaynak ayırabilir" diyerek, yaşadıkları hayal kırıklığını dile getiriyor.
ALTERNATİFLER NEDEN İŞE YARAMIYOR?
Tarım Bakanlığı'nın, yeraltı suyu sıkıntısını gerekçe göstererek çiftçilere alternatif ürünler ekme tavsiyesinde bulunduğu iddia ediliyor. Ancak bölge çiftçileri, pamuk ve ayçiçeği gibi ürünlerden yeterli verimi alamadıklarını ifade ediyor. Pamuk üretiminin son yıllarda çiftçiyi zarara uğrattığını belirten uzmanlar, yer fıstığı ve ayçiçeği denemelerinin de başarılı olmadığını vurguluyor.
"Mısır ekimi yasaklanırsa, bu bölgelerde geçim sağlayan binlerce insan suyu kesilmiş balığa döner."
DEVLET ALTERNATİF SUNMAK ZORUNDA
Türkiye Anayasası'nda sosyal devlet ilkesi, vatandaşların geçim kaynaklarını sürdürebilmesi için devlete sorumluluklar yükler. Uzmanlar, tarımın yasaklandığı bölgelerde çiftçiye alternatif iş olanakları sunulmadığı sürece bu kararın sosyal bir krize yol açacağını belirtiyor.
Bu durumun sadece çiftçiler değil, tarımsal ekipman üreticileri, gübre ve ilaç bayileri, tohum tedarikçileri gibi pek çok sektörü olumsuz etkilemesi bekleniyor. Bölgedeki sosyal ve ekonomik yapının bu yasağın ardından nasıl şekilleneceği ise belirsizliğini koruyor.