Gönül yordamı

Sükût elbisesini çıkarır gönül, sararan mevsimlere aldırmadan düşer ekin tarlalarına. Başaklarda olgunlaşır zaman, gönül olgunlaşır. Rüzgâr aşkı fısıldar; bir yanı yaz, bir yanı sonbahar.

Evler eskir, toprak eskir, virane vakitlere düşer gönül. Yağmur rahmet olur sürer kokusunu kalbimize.
Nerededir gönül, arasak bulabilir miyiz? Nerede o tanımlayamadığımız şey?

Yürüyen ve nefes alan, duran ve solan, akan ve tutunan, ağlatan ve ferahlatan her şeyde.
Coşkumuzda, hüznümüzde, canımızda.

Gönül, gittiği yere bir kalple gider. Gönül sahipleri el yordamıyla kalbi damıtır. El yordamı denilen hali gönül yordamına dönüştürmek de gönlün işi. Sızlayan eller de çözülen diller de gönle dahildir. Her adımda, her sözde, dağların tepelerinde, çiçeklerin bakışlarında aradığımız odur.

Nasıl ki gönüller arasında görülmeyen bir yol var; insanın elleri, gözleri, dili ve kulağı ve burnu ve dahi ayakları ile gönlü arasında da bir yol vardır.

Yanında samimiyeti getirir gönül, insan olmayı getirir.

Bize düşmanlık edene, hatta bize küfredene tebessüm edişimiz onun gönlünedir. Onun unutulmuş ve yalnız kalmış gönlüne.

Yaklaşan da uzaklaşan da endişelenen de aynı can, aynı gönüldür.

Endişe de gönle dahildir.

Adımlarımız gönlün gayreti değilse endişe etmeliyiz.

Muhabbetimiz gönülden değilse endişe etmeliyiz.

Gönülden gönle yol olduğunu idrak etmemişsek endişe etmeliyiz.

Yola düşen, yola düşüren gönül.

Yollar yorar, hayat yorar, hataya zorlar.

Ama değil mi ki gönülden yapılan hatalarda bile insan samimiyetle doğru olanı bulur, bir adım daha ilerler.

Onunla severiz kendimizi, başka canları.

Kendine yabancı olan kime dost olabilir?

Gönül işin ve sözün özü. Gönül sevda bülbülünün gülü, gülüşü.

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum