Endokrinoloji ve diyabet uzmanı Prof. Dr. Taner Damcı’nın en büyük hobisi koşmak. Bir çıkışta en uzun 105 kilometre giden Damcı, hastalarının reçetelerine bu sporu da yazıyor. Damcı “İnsan bedeni koşmaya çok uygun” diyor.
İNCİ DÖNDAŞ
Prof. Dr. Taner Damcı endokrinoloji, metabolizma ve diyabet uzmanı, aynı zamanda Türk Obezite Vakfı başkanı. Bunun yanında bir görevi daha var; dünyanın belki de en önemli parkuru olan Likya Yolu’nda düzenlenen ultra maratonun (maratondan yani 42 km’den daha uzun mesafe koşu) proje danışmanı ve yarış direktörü. Damcı “Bu parkurun her metrekaresine ayak bastım” diyor. Kendisi koşuyu yaşam biçimi haline getiren, sayısı maraton ve ultra maratona katılan bir isim. Bugün başlayan ve bir hafta sürecek Likya Yolu Ultra Maratonu öncesi Damcı’ya her geçen gün daha çok insanın başladığı koşunun sağlığa faydalarını ve zararlarını sorduk...
Bazı doktorlar koşunun sağlığa zararlı olduğunu söylüyor. Siz her iki kimliği de taşıyan biri olarak koşunun bir zararını gördünüz mü?
Eğer bir doktor size koşmayı yasaklarsa ona bunu neden söylediğini sormalısınız. Çünkü çok özel durumlar dışında koşmak sağlığa son derece yararlı. Dünyada pek çok insanın hareketsizlikten dolayı ömürleri kısalıp yaşam kaliteleri bozuluyor. Koşmak bunu tersine döndürüyor. Genel olarak söylemek gerekirse sağlığa koşmaktan daha yararlı bir şey yok.
Peki koşmanın sağlık açısından faydaları neler?
Özellikle de oksijen kullanım kapasitesini artıracak şekilde koşmak insanın yaşamını uzatır, kalp damar hastalıkları, kanser riskini azaltır ve beyin sağlığını da olumlu etkileyerek Alzheimer gibi hastalıkları önler. Hipertansiyon diyabet, hiperkolesterolemi gibi hastalıkların tedavisinde son derece olumlu etki eder. Koştuktan sonra insan kendini harika ve çok mutlu hisseder bunun sebebi yalnızca iyi bir şey yapmış olmak veya hedeflenen bir mesafeyi koşmuş olmak değil. Bedenimiz sağlığımızı yükseltici etkileri algılar ve bunu bize hissettirir. Koşu sonrası hissettiğimiz mutluluk büyük oranda budur.
Koşmaya ne zaman ve nasıl başladınız?
Benim koşmayla tanışmam herkes gibi çocuklukta başladı, sonraki yıllarda artarak devam etti. Çocukluk ve gençlik yıllarım tenis oynayarak geçse de, lisanslı iyi bir tenisçiydim, koşuyordum da. Okulda ve okullar arası koşu yarışlarında da dereceler elde ettim. Sonra üniversite yıllarında dağcılığa başladım ardından da arazi koşuları ve özelikle çöl maratonları yaşamıma girdi.
Hiç sakatlandınız mı?
Pek çok kez sakatlandım ama her sakatlıktan daha güçlü ve koşmayı daha çok sever ve özlemiş olarak geri döndüm. Koşmamak, koşmaktan daha fazla sakatlığa sebep olur. Koşan insan güçlenir ve yaşam boyu sürebilecek ve insanın sağlığına ve yaşamına mal olabilecek kemik kırıkları kemik ve kas erimesi gibi pek çok sakatlıktan korunur. Sakatlıktan korktuğu için koşmamak daha fazla ağır ve kalıcı sakatlıklara yol açar. Çünkü insan bedeni koşmak için yaratılmış. Sakatlanmamak için insanın kapasitesini bilmesi bunu birden değil yavaşça artırmaya çalışması ve ayrıca uyku, antrenman su içme gibi basit ama çok önemli faktörlere dikkat etmesi gerekir.
BİR ÇIKIŞTA 105 KM KOŞUYOR
Yılda kaç maraton veya ultra maraton koşuyorsunuz?
Yılda koştuğum maraton, ultra maraton ve diğer koşuların sayısı çok değişken olabiliyor bazı yıllar birden fazla ultra maraton koşarken bazı yıllar koşmadığım oldu. Bu tamamen mesleki yaşamdaki yoğunluk ve koşu dışındaki faktörlere bağlı. Şimdiye kadar 10 binlerce koşmuşumdur diye düşünüyorum. Türkiye’de ilk çöl maratonu ve çok etaplı ultra maraton koşan insanım. Türkiye’nin ilk ultra maratonunu Likya Yolu Ultra Maratonu’nun yarış direktörüyüm. Bir çıkışta en uzun 105 kilometre koştum.
PEK ÇOK HASTAM MARATONA KATILDI
Size gelen hastalara eğer koşullar uygunsa koşuyu tavsiye ediyor musunuz?
Uzmanlık alanımda karşılaştığım hasta grubu için koşmak herhangi bir ilacın da ötesinde olumlu etki edebilecek bir değişim. Şeker hastaları ve şişmanlık tedavisiyle uğraşıyorum. Bu insanlara hareket etmelerini ve özellikle de koşmalarını tavsiye ediyorum. Koşmaya başlayanlar, hatta yurt içi ve yurt dışında maratonlara katılanlar oldu. Arkadaşlarımdan, ailemden koşuya başlayanlar da çok var. Çünkü koşmak insanın yaşamını uzatan, onu yaşanmaya değer kılan, güzelliğini ve keyfini artıran harika bir aktivite.