Mor çiğdemler yasta, Abant yıldızı yasta, kardelenler yasta!

Alevler sardı geceyi her bir parçamız yasta

Mor çiğdemler yasta, Abant yıldızı yasta, kardelenler yasta

Güneş ayla karardı vurun kapkarayı kırın dalları olmaz olsun puslu yürekler

Açgözlülüğü, denetimsizliği Çele Doruğu haykırdı, ah kim duyacak?

Sorumlu yok ahlaksız çok nasılsa canın kıymeti yok…

******

Otelde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.

******

Bolu Kartalkaya’da yaşanan faciaya çok üzüldük. Bir taraftan da üzüntümüzü bin kat daha artıran olay da yaşanan faciada kim sorumlu kavgası oldu.

İktidar tarafındakiler Bolu belediyesini suçluyor, muhalifler ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı suçluyor.

Ve neredeyse kimse birbirini dinlemiyor. Sosyal medyada taraflar belge paylaşma yarışına girdi.

Böylesi bir faciada, böylesi bir acıda bu şekilde bir ayrışma yakışıyor mu bizlere?

Diğer taraftan konuyla ilgili açıklama yapan yetkililerde de sıkıntı var. Açıklamalara baktığınızda görüyorsunuz derli toplu bir açıklama yapılmadığını, bir anlamda ayrışmanın olduğunu.

Yapılması gereken nedir?

Hızlıca soruşturmanın gerçekleştirilmesi ve sorumlular kimse hiç ayrım yapılmadan, taraf tutulmadan net bir şekilde açıklanması ve gereğinin yapılması.

Millet olarak bizim beklentimiz budur.

Tarafların siyasi çekişmelerinden bize ne! Kim sorumluysa adil bir şekilde araştırılsın ve ortaya çıkarılsın.

Bunu yapmak bu kadar mı zor?

Konuyla ilgili birçok bilgi paylaşıldığı için tek tek belirtmeyeceğim ama hemen şunu sormak isterim:

Turizm özel alanı olan bu bölgede ruhsat ve denetim yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda bulunduğu belirtiliyor.

Bu bilgiden yola çıkarak Bakanlık yetkililerine sormak isterim: “Bu durum sizin uhdenizde olmasına rağmen denetimdeki eksiklikler ile ilgili cevabınız ne olacaktır?”

Ayrıca bu denli eksikliği olan bu otelin hangi firma sigortasını yaptı? Sigorta sürecinde firma otelin denetimini yaptı mı?

Diğer taraftan otelin 12 Aralık’ta Bolu Belediyesi'ne bağlı İtfaiye Müdürlüğü’ne yangın denetimine girmek için dilekçe yazdığı ortaya çıktı. Yapılan incelemede, tahliye çıkışlarının, yangın alarmının, duman kontrolü sisteminin yetersiz olduğu belirtilirken, yangın çıkışlarının mevzuata uygun olmadığı tespit ediliyor.

Yalnız tespitin ardından otel, denetim için yaptıkları başvurunun iptal edilmesini istiyor. Ki bu hiç normal bir durum değil…

Böylesi bir tespit yapılıyorsa eğer… Bunun sonrasında otele bu eksikliklerini gidermesi için kısa bir süre verilmesi beklenir. Ve bu sürede eksikliklerin yerine getirilmemesi durumunda otelin ruhsatının iptaline kadar birçok yaptırımın uygulanması beklenir. Tabii bunu yapacak olan bakanlıktır. Zira ruhsat ve denetim yetkisi bakanlıkta diye belirtiliyor.

Diğer taraftan belediyenin de bu eksik çıkan raporu bakanlığa ya da ilgili kurumlara bildirmesi gerekmez mi?

Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanının sahibi olduğu firmanın yangının yaşandığı oteli ve firmanın kapsamında olan otelleri tanıttığı bilgisi de basına yansıdı.

Bu noktada şunu sormak isterim:

Belirtildiği üzere ‘ruhsat ve denetim yetkisi bakanlığın bünyesindeyken’ böylesi bir ticari ilişki etik mi?

Velhasıl beklentimiz bu sorulara şeffaf bir şekilde cevap verilmesi ve sorumlularla ilgili gereğinin yapılmasıdır.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.