Kartalkaya’da 79 canımız gitti ama sorumluluk üstlenen yok, özür dileyen yok, istifa eden yok, görevden alınan yok.
Bugüne kadar binlerce ocağı söndüren deprem, yangın, uçak ve maden kazası gibi facialarda ihmaller zinciri tek tek sıralanırken baş şüpheli 'denetimsizlik' oldu. Görevlerini yapmayan yetkililer ise suçu birbirinin üstüne attı. Her trajik olay siyaset tartışmasına dönüştü. Cevaplanmayan soru 'Çürümüşlüğe kurban giden canların hesabını kim verecek?' oldu.
Türkiye, Kartalkaya'da yarı yıl tatili için gittikleri Grand Kartal Oteli'nde dumandan zehirlenerek ve yanarak can veren 79 kişinin yasını tutuyor. Naaşları ailelerine teslim edilen 45 kişi için memleketlerinde düzenlenen cenaze törenlerinde gözyaşları sel olurken, faciadan kurtulmak için çarşaf sarkıtarak ve iplerle camdan atlayanların tedavisi sürüyor. Yangın sonrası otel küle dönerken, yangının çıkış sebebi ve ihmalleri araştırmak üzere görevlendirilen 9 savcı, müfettişler, jandarma, AFAD ve İtfaiye ekipleri çalışmalarını sürdürüyor.
TÜRKİYE’NİN YÜREĞİ YANDI
Yarıyıl tatilini çocuklarıyla birlikte geçirmek isteyen ailelerin hayatını kaybettiği faciadan geriye yürek yakan hikayeler kaldı. THY çalışanı Zehra Sena Gültekin, eşi, üç çocuğu dahil ailesinden 14 kişiyle birlikte yaşamını yitirdi. Gültekin’in yangın sırasında annesini arayıp helallik aldığı öğrenildi. Nöroloji uzmanı Dr. Ahmet ve eşi Habibe Çetiz de 3 çocuğuyla can verdi. Avukat Yüksel Gültekin yangında ailesinden 7 kişiyi kaybetti. Dilara Ermanoğlu’nun acı haberini alan babası kalp krizi geçirdi. Prof. Atakan Yalçın ve bir çocuğu can verirken, eşi ve diğer çocuğu faciadan kurtulmayı başardı. 9. sınıf öğrencileri Alican ve Elif Nas anneleri Ebru Boduroğlu ile birlikte son nefesini verdi. Otelde aşçılık yapan Eslem Uyanık, Diş Hekimi Yasemin Boncuk Tüzgiray eşi ve iki çocuğuyla, Akademisyen Kübra Tonguç Altın da 4’üncü sınıfa giden kızı Alya ile beraber hayatını kaybetti.
TÜRKİYE KARTALKAYA FACİASINA AĞLIYOR
Türkiye, Kartalkaya’daki otel yangını sonucu hayatını kaybeden 79 canın yasını tutuyor. Grand Kartal Otel’de önceki gece yaşanan ve onlarca ailenin ocağına ateş düşüren faciada hayatını kaybeden 56 kişinin kimlikleri belirlendi. 45 kurbanın naaşları ailelerine teslim edildi. Yaralılardan 29’u taburcu olurken 22’sinin tedavileri devam ediyor.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki 238 kişinin konakladığı Grand Kartal Otel’deki önceki gece yaşanan yangın faciasında, hayatını kaybedenlerin sayısı 79’a yükseldi. Türkiye’yi derinden sarsan facianın ardından bir günlük milli yas ilan edilirken, İçişleri Bakanı Yerlikaya yaşamını yitiren kurbanlardan 56’sının kimliklerinin belirlendiğini ve yangınla ilgili 9 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. 45 kişinin naaşları ailelerine teslim edildi. Yaralılardan 29’unun taburcu olduğu öğrenilirken 22’sinin ise tedavilerine devam edildiği açıklandı.
‘DNA TESPİT ÇALIŞMALARI YAPILIYOR’
Yerlikaya, yangın nedeniyle tanınmayacak halde olan kurbanların kimlik tespit çalışmaları yapılamadığını belirterek, “Bununla ilgili Adli Tıp Kurumu’nda kimlik, DNA tespit çalışmaları yapılıyor. Bolu Cumhuriyet Başsavcımız ve 5 cumhuriyet başsavcımız ve bilirkişi, yangın sebebi, ihmal ve kusurla ilgili çalışmaları yapıyorlar. Başmüfettişlerimiz geldi” dedi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise “51 yaralımız var. Bunlardan bir tanesinin durumu ağır ve yoğun bakımda yatmakta. 17’sini taburcu ettik. Durumları iyi” dedi.
İHBARDAN 54 DAKİKA SONRA MÜDAHALE
12 katlı ahşap otelde restoran bölümünde başladığı belirlenen yangında alevlerin hızla yayıldığı belirtilirken, Yerlikaya ilk müdahalenin yangından 54 dakika sonra yapıldığını söyledi. Yerlikaya “Yangınla ilgili ilk ihbar saat 03.21’de alındı. Ekiplerimiz tarafından ilk müdahale saat 04.15’te yapıldı. 156 araç ve 428 personel çalışma yapıyor” dedi. Söndürme çalışmaları tamamlanırken, AFAD ekipleri tüm katlarda tarama çalışması yaparak içeride birinin kalmış olma ihtimalini araştırdı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise otelin 2021 ve 2024 yılında denetimlerinin yapıldığını ifade edip “Yangın yeterlilik ruhsatları talep edilmiş. Bugüne kadar itfaiye tarafından yangın yeterliliği ile ilgili olumsuz bir durum tarafımıza yansımadı” dedi. Ersoy, otelde iki adet yangın merdiveninin bulunduğunu belirtti. Ancak çevre otellerdeki yetkililer, Grand Kartal Otel’de bulunan iki yangın merdiveninin binanın içinde yer aldığını ve yangına dayanıklı malzemeden yapılmadığını belirtti.
‘YANGIN ALARMI BİZ ÇIKANA KADAR ÇALMADI’
Yangından yara almadan kurtulan Gazeteci Eylem Şentürk ise koridorlardan ‘Yardım edin’ seslerinin yükseldiğini anlatarak, “O zamana kadar herhangi bir duman görmedik, bir koku almadık. Yangın olduğu hiç aklıma gelmedi. Hızlı bir şekilde hazırlanarak aşağıya inmeye çalıştık. Duman nefes almamızı engelleyecek yoğunluktaydı. Kızımla ezbere merdivenlerle dolanarak kapıya koştuk. Eşim, bizden hemen sonra çıkmasına rağmen duman yoğunluğu nedeniyle aşağıya inememiş. Pencereden alttaki sundurmaya atlayıp o kattakilerle birlikte beklemişler. Daha sonra arabanın üzerine atlayarak kurtulmuşlar” diyerek yaşadıklarını anlattı. Şentürk, “İnsanlar pencerede kurtulmayı bekledi. Yangın alarmı biz dışarı çıkıncaya kadar hiç çalmadı. Eşim yangın merdivenini bulamadığı için sundurmadan aşağıya atlamak zorunda kaldı. Kurtulduğumuz için çok şanslıyız” dedi.
GERİYE ONLARCA HİKÂYE KALDI
Faciada hayatını kaybedenlerin kimlikleri belli olmaya başladı. Özyeğin Üniversitesi Dekanı, Sözcü Gazetesi yazarı ve çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün yüzme şubesi sporcusu Vedia Nil Apak ve annesi Ferda Apak ile Bolu Fenerbahçeliler Derneği Başkan Yardımcısı Rıfat Doğan’ın eşi Ceren Yaman Doğan ve kızı Lalin Doğan da hayatını kaybetti. Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı’nda Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yapan Kübra Tonguç Altın ve 4. sınıf öğrencisi kızı Alya Altın yaşamını yitirdi. Ayrıca Tarsus Amerikan Koleji, mezunlarından Nihat Arıkan’ın torunu Ömür Kotan ve mezunlarından Mert Doğan, eşi Duygu Doğan, çocukları Mavi ile Doğa Doğan’ın hayatını kaybettiğini duyurdu.
GAZETECİ NEDİM TÜRKMEN VE AİLESİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Sözcü gazetesi yazarı ve eski Orduspor Başkanı Nedim Türkmen, eşi Ayşe Neva, kızı Ala Dora (18) ve oğlu Yüce Ata (22) yangında hayatlarını kaybetti. Sözcü acı kayıpları, “Maalesef sabahtan beri umutla beklediğimiz iyi haber gelmedi” diye duyurdu. Türkmen’in kızı Ala’nın sosyal medyadan yaptığı son paylaşım da ortaya çıktı. Ala, paylaşımında “Grand Kartal 9013 oda piste bakan taraf, ailemden haber yok, yangında mahsuruz acil yardım” ifadelerini kullanmıştı.
SORUMLULUK BAKANLIKTA GÖZALTI BELEDİYEYE
Grand Kartal Otel’de 10 saatin sonunda söndürülen yangınla ilgili gözaltı sayısı 11’e yükseldi. Otelin yönetim kurulu başkanı Halit Ergül’ün de aralarında bulunduğu gözaltına alınanlara, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın yardımcısı Sedat Gülener ve İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun da eklendi. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, otelin özel turizm alanı içerisinde yer aldığını vurgulayarak, denetimde yetki ve sorumluluğun Kültür ve Turizm Bakanlığında olduğunu bildirmişti.
‘LÜTFEN YARDIM EDİN YANIYORUZ’ DİYORLARDI
Facianın tanıklarının ifadeleri olay sırasındaki dehşeti gözler önüne serdi. Yangının ilk anlarında yaşadıklarını anlatan Çetin isimli otel çalışanı, “Etrafta kimse yoktu. İtfaiye çağırıyorlardı. Camları kırıyorlardı. Bazıları dumana ve alevlere dayanamayıp atladı” dedi. Karakisa isimli görevli ise “Korkunçtu. Çok korkmuştuk. İnsanlar çığlık atıyordu. Özellikle çocukların çığlıkları bizi çok etkiledi. Yardım etmek istedik ama yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu” diye konuştu. Associated Press’in haberine göre, ninada bulunanlar için yatak getirenlerden biri de yakındaki bir otelde temizlik görevlisi olarak çalışan Barış Salgur’du. 19 yaşındaki Salgur, olay anına ilişkin “Lütfen yardım edin, yanıyoruz. İtfaiyeyi arayın’ diyorlardı, onları sakinleştirmeye çalışıyorduk ama yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu, içeri de giremiyorduk. Çok yüksekti, ip uzatamıyorduk veya başka bir şey yapamıyorduk. Sadece, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorduk. İnsanlar büyük bir yükseklikten atladılar, bakamadım. En üst katta iki kadın vardı. Alevler kelimenin tam anlamıyla odaya girmişti. Dayanamadılar ve atladılar” ifadelerini kullandı.
FACİA GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ
79 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasına ilişkin ihmaller zinciri ortaya çıktı. Alarm sisteminin çalışmadığı, yangın merdiveninin bina içinde olması nedeniyle kullanılamadığı ve katlarda söndürme tüplerinin bulundurulmadığı belirlendi. Bolu Belediyesi İtfaiyesi’nin de iki ay önce 8 eksik belirlediği ancak bunların giderilmediği tespit edildi.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki 238 kişinin konakladığı otelde çıkan yangında 79 kişi yaşamını yitirdi. Yangın, otelin dış kaplamalarının ahşap olmasıyla da hızla yayıldı. Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında konukları kurtarmak için çabalayan otel görevlileri yaşadıklarını anlattı. Otel görevlisi Halil Gümüş, gece uyandıktan sonra çalışma arkadaşlarıyla oteldeki yangına ilk müdahaleyi kendilerinin yaptığını söyledi. Gümüş, “Çığlık sesleriyle uyandım. Aslında o sesler hala kulağımda çınlıyor. İnsanların ‘Kurtarın beni’ demekten başka hiçbir çaresi yoktu.” dedi. Buldukları merdivenlerle konukları tahliye etmeye başladıklarını dile getiren Gümüş, “Üst katlardan tahliyeyi yapamadık çünkü bu bizim için çok zordu. Yorgan açmaya başladık. Atlamak isteyenler oldu, kendi imkanlarımızla atlamayı önlemeyi denedik. Çünkü 3 yaşındaki çocuk sallandırılıyordu, dumana maruz kaldı. İki ekibe bölünerek kendi imkanlarımızla müdahaleye başladık. Yaklaşık 25 kişi kurtardık.” ifadelerini kullandı. Yangının çok geç fark edildiğini söyleyen Gümüş, “Ahşap bir bina. Yangın alarmı olsa bu kadar insan vefat etmezdi. Yani var ama çalışmıyor. Hani insanların çoğu zaten dumandan öldü. Dumandan ölmeyenler aşağı atladı. Korkudan aşağı atladılar zaten.” açıklamasında bulundu.
MASKEYİ ISLATIP İÇERİ GİRDİM
Otelde temizlik görevlisi olarak çalışan Neçirvan Öner de otelin giriş kapısını göstererek, şunları kaydetti: “Yüzüme bir maske aldım, maskeyi ıslatıp içeri girdim. Çocuk sesleri geliyordu. Yanıma 2 çocuk aldım. Çocukların ailesine de arkamdan ışık tutarak, ‘Beni takip edin’ dedim. 2,5-3 dakika ben o dumanın içinde kaldım. Dışarı çıktığımda aileyi direkt ambulans görevlilerine teslim ettim. Sonra içeri tekrar gidip bakacaktım. Çünkü daha sesler geliyordu ilk kattan. Sonra benim başım dönmeye başladı. Fenalaştım, dışarı çıktım. Yan binaya geçtim. Biraz soluklanayım dedim. Dumandan zehirlenmişim. Arkadaşım gelmese, beni öyle fark etmese belki ben şu an burada yaşıyor olmayacaktım. Beni sırtına aldı, ambulansa taşıdı.” Otel içerisinde insanların dumandan yollarını bulamadıklarını, otelin arka yüzüne konumundan dolayı müdahale edilemediğini ve otelde yangına karşı alınan önlemlerin yetersiz olduğunu anlatan Öner, “Düzgün bir yangın merdiveni yok, katlarda yangın tüpleri yok, yangın alarmları çalışmıyor.” dedi. Öte yandan, hastanelerde yaralıların tedavileri sürerken, AFAD ekipleri felaketin yaşandığı otelde yeniden arama çalışması başlatıldı. İçeride birilerinin kalma ihtimaline karşın otelin tüm kat ve odaları kontrol ediliyor.
İTFAİYE RAPORUNDA 8 EKSİK VAR
Otel yangınına ilişkin bir değerlendirme de Malzeme ve Metalurji Mühendisi Erhan Mataracı’dan geldi. “Türkiye’de inşaat ile ilgili her konuda olduğu gibi yangından korunma konusu ile ilgili de esas problem sistem eksikliğidir” diyen Mataracı, herkes için bağlayıcı kuralların olmadığına dikkati çekti. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu da yaptığı açıklamada, kamuya açık binalarda yangın algılama, uyarma ve söndürme sistemlerinin hayati öneme sahip olduğunu belirterek, bu sistemlerin düzenli bakım ve kontrollerle sürekli çalışır durumda tutulması gerektiğine dikkat çekti. Açıklamada, “Yangının çıkış nedeni ve binanın yangın güvenlik önlemleri hakkında yapılacak resmi bilirkişi incelemeleriyle netlik kazanacak olsa da, yangın ihbarı ve tahliye süreçlerinde eksikliklerin olduğu anlaşılmaktadır” denildi. Kamuoyunda yer alan diğer bilgilere göre; Grand Kartal Oteli, 12 Atalık 2024’te yangın güvenliği uygunluk raporu için Bolu Belediyesi’ne başvurdu. Belediye 8 yetersizlik saptadı. Buna göre; ikinci acil çıkış kapısı ve yangın kapıları uygun değil, alarm var ama çalışmıyor. Ayrıca, otelin sürdürülebilirlik programı kapsamında Haziran 2024’te personele vermesi gereken İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSG), ilk yardım ve yangın eğitimlerini tamamlayamadığı ortaya çıktı.
OTELİN SAHİBİ BAKANLIĞA BAĞLI AJANSIN YÖNETİM KURULUNDA
Kartalkaya’daki yangında 79 kişinin yaşamını yitirdiği otelin yönetim kurulu başkanı Halit Ergül’ün, Turizm Bakanlığı’na bağlı “Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı”nın yönetim kurulu üyesi olduğu ortaya çıktı.
Bolu’da dün sabaha karşı başlayan ve 10 saatin sonunda söndürülen yangında 79 kişi hayatını kaybetti. Otelin yönetim kurulu başkanı Halit Ergül’ün de aralarında bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, düzenli kontrol sorumluluğunun itfaiyede olduğunu söylerken Ergül’ün Bakanlığa bağlı Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) yönetim kurulu üyesi olduğu öğrenildi. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da, bakanlığın Kartalkaya faciasının adresi Grand Kartal Otel denetimlerini ve ETS’nin otel için verdiği 8.4 puanı eleştirdi. Başarır, “ETS, Turizm Bakanlığı’nın firması. Bakan, kazanın yaşandığı oteli yüksek puanla tatil için öneriyor, yangından sonra bu puan kaldırılıyor. Neden? Çünkü utanıyorlar” dedi. Otel sahibi Halit Ergül’ün Bakan Ersoy ile olan fotoğrafını da paylaştı.
BİRİLERİ HESAP VERMELİ
Bolu’da 79 kişinin can verdiği otel yangını faciası, Türkiye’de pek çok konuda çürümüşlüğü gözler önüne sererken kurumların sorumluluk almaması tepki çekti. Ruhsatı veren Turizm Bakanlığı görev alanı dışında olmasına rağmen Bolu Belediyesi’ni suçladı. Muhalefet liderleri ise ‘Birileri hesap vermeli’ çağrısı yaptı.
Bolu Kartalkaya’da çıkan otel yangınında 79 kişinin feci şekilde can vermesi Türkiye’yi yasa boğdu. Yediden 70’e her kesimin yüreğini dağlayan felakette kurumların sorumluluktan kaçması ise devlet içindeki çürümüşlüğü ortaya koydu. Muhalefet liderleri ise sosyal medya hesabından ‘Sorumlu kimse hesap vermeli’ çağrıları yaptı.
"İKİSİ DE İSTİFA ETMELİ"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: “Birilerinin hesap vermesi lazım. Milletimizin yüreği yanıyor, Bolu Belediye Başkanı ile Kültür ve Turizm Bakanı birbirini suçluyor. Bolu Belediye Başkanı, mazlum sığınmacıların suyunu kesmek yerine Bolu gibi ormanlık bir bölgede itfaiyenin müdahale kapasitesi ile ilgilenseydi; Kültür ve Turizm Bakanı da kendi şirketini de ilgilendiren Ege sahillerinin rant alanlarına ayırdığı mesaiyi turizm altyapısının rehabilitasyonuna ayırsaydı bu acılar yaşanmayabilirdi! Kendilerine biraz saygıları varsa her ikisinin de derhal istifa etmesi gerekir.”
"BAKAN SORUMLUDUR"
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan: “Bu bir katliamdır. İlgili kurum ve yetkililer suçu birbirlerinin üzerine atarak bu vahşetin sorumluluğundan kaçamazlar. Suriyelilerin ruhsatlarının iptalinde ve yollara atılan izmaritlerin toplatılmasında gösterdiği hassasiyet ve kararlılığı, Kartalkaya’da bulunan otelleri denetlemekte göstermeyen Bolu belediye Başkanlığı, suçludur ve sorumludur. Kültür Yolu festivallerinde kültürümüzle alakası olmayan etkinliklere milyonlarca TL ödeyen ama otelleri denetlemekten aciz Kültür ve Turizm Bakanlığı, suçludur ve sorumludur. Her elim faciadan sonra tek yaptığı, RTÜK gibi susturucu aparatlarıyla yayın yasağı getirmek olan İktidar, suçludur ve sorumludur. Otel sahibi ve yöneticileri, suçludur ve sorumludur. Hiç kimse böyle bir katliamın sorumluluğunu, üç-beş tane itfaiye erinin üzerine atarak kendisini vebalden kurtaramaz.”
"OTEL BAKANIN ŞİRKETİNİN MÜŞTERİSİ"
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce: “Bolu Belediyesi büyükşehir değildir. Seben ilçesindeki otelin sorumluluğu Bolu Belediyesi’nde değildir. Turizm Bakanı’nın sorumluluğu Belediye’ye yükleme gayreti beyhudedir. Turizm Bakanı kıvırtmadan istifa etmelidir. Ayrıca otelde konaklayanların kaçı Turizm Bakanı’nın şirketi ETS’nin müşterisidir? Bunu da açıklayın!”
"BAKANLIĞIN BELEDİYENİN İHMALİ VAR"
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan: “Bolu Belediyesi’nin facialarla mücadele noktasında ne kadar yetersiz, ne kadar ihmalkar olduğu bu vesileyle iyice ortaya çıkmıştır. Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu tesislerdeki denetimlerden birebir sorumludur. Kamuoyu, her iki isimden de sorumluluklarının gereğini yerine getirerek istifalarını sunmalarını beklemektedir.”
2025’İN TÜRKİYE‘SİNDE İNSANLAR BÖYLE ÖLEMEZ
Facia bölgesi Kartalkaya’da incelemelerde bulunan CHP lideri Özel, Turizm Bakanı Ersoy’a belediyeyi suçladığı için tepki gösterdi. ‘İçeride yanmış çocuk bedenleri varken bunların konuşulmasından ülke adına utanç duydum. Çok yanlış oldu . Ama bunun hesabını kim verecekse en ağır şekilde verecek. Olmaz, 2025 yılında bir ülkede insanlar böyle ölmez, ölemez, doğru değil’ dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bolu Kartalkaya’da 79 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasının meydana geldiği otelin önünde açıklama yaptı. “Çok büyük bir acı. Hem kendi milletvekillerimizle, hem bakanlığın çalışmalarını takip ederek bu durumun en yakından takipçisi olacağız” diyen Özel, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u da yaptığı açıklamalar nedeniyle eleştirdi:
BÖYLE BİR ÖLÜMÜN MAZERETİ OLAMAZ
Şüphesiz bir ülkenin nasıl yönetildiğini merak ediyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüklerine bakacaksınız. Benim açımdan siyasi tarihimde de kişisel yaşantımda da en önemli travma şüphesiz Soma. Gözümün önünde 301 hemşerim, evladım, canım, ciğerim, her gün işlerine uğurladığımız evlatlarımız yanarak öldüler. Karbonmonoksit zehirlenmesiyle öldüler. Burada da karne sevincini yaşayan küçücük evlatlar, anneler, babalar hayatlarını kaybetti. 2025 yılında böyle bir ölümün mazereti olmaz.
BELEDİYEDEN TALEP OLMAMIŞ
Bu otel 2007 yılında yapılırken Turizm Bakanlığı, Bolu Belediyesi’nden bir talepte bulunur. Bolu Belediyesi de o gün uygunluk belgesi verir. O belgenin böyle el altından servis edilmesi. AK Parti’nin, sosyal medya üzerinden sanki Bolu Belediyesi... Aklım almadı yani. Bunun Bakanlık kökenli olması, inanılır bir şey değil. ‘Aman’ dedim, ‘Sakin olun, sakin kalın.’ Baktık, gördük ki bir algı çalışması. Ne olacak? O yıl belediye zaten sizde. O günden bugüne de belediyenin kapısını çalan olmamış. Bakanlık hiç yangınla ilgili yeni bir denetim istememiş, bir talebi olmamış. Ama bakın biz bunları konuşmayı zul sayarız. Hiç ağzımızı açmadık ilk önce. Önce cenazeler, önce yas bitecek. Eninde sonunda elbette her şey konuşulur. Hesap sorulacak, muhalefet görevi yapılacak, sorumlular hesap verecek, kim olursa olsun, ne olursa olsun.
"UTANILACAK BİR ŞEY YAPTI"
Bizde bir kusur olsa o da konuşulur ama Bolu Belediyesi’nin sınırlarında değil, burası Büyükşehir değil. Ve aklım almaz. Böyle bir sorumsuz açıklama. Allah korusun insanın evladı ölmüş burada. Sen birisini yalan yere hedef gösteriyorsun, adamın gırtlağına yapışırlar. Olmaz böyle bir şey. Ben göreve geldiğinde Sayın Bakan’a tebrik telefonu açmıştım. ‘Hayırlısı olsun, Allah utandırmasın’ diye. Ama gerçekten bugün utanılacak bir şey yaptı. Bu işin akşamüstüne doğru bir Sayın Bakan eliyle siyasileştirilmeye çalışmasından dolayı sadece meşru müdafaa hakkı, bir açıklama yapmak zorunda kaldık. Yine de işin bu boyuta bugün gelmesinden, yani içeride yanmış çocuk bedenleri varken bunların konuşulmasından da hepimiz adına, ülke adına çok utanç duydum. İçeride de onu söyledim, ‘Çok yanlış oldu’ diye. Ama bunun hesabını kim verecekse, en ağır şekilde verecek. Takip edeceğiz. Olmaz, 2025 yılında bir ülkede insanlar böyle ölmez, ölemez. Doğru değil.
14 KİŞİLİK AİLE GÖZYAŞLARIYLA UĞURLANDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bolu’da Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 14 kişinin öldüğü Gültekin ailesinin cenaze törenine katıldı. Erdoğan’a, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkân Alâ ve eşi Emine Erdoğan eşlik etti. Felakette hayatını kaybedenler arasında olan Zehra Sena Gültekin, THY Satış Analiz ve Destek Müdürlüğü’nde uzman olarak görev yapıyordu. Sena Gültekin, okulların yarıyıl tatiline girmesinden dolayı eşi, üç çocuğu ve 8 kişilik ailesiyle birlikte Kartalkaya’ya gitmişti. Yangın çıktıktan sonra Zehra Sena Gültekin’in annesini arayıp helallik aldığı öğrenilmişti. Yangında Zehra Sena Gültekin, eşi, üç çocuğu ve yakınlarıyla 8 kişi hayatını kaybetmişti.